Bölüm 2

30 7 1
                                    


BÖLÜM 2

O gün Elif Hanim 'da bir gariplik vardi. Gözü ve gönlü uzaklarda, sanki uzun bir sefere çikacakmis gibiydi. Çok uzaklardan bir beklentisi var gibi süzüyordu çevresini. . . Hep ebediyetten, ahiretten, dünyanin güzelliklerinden bahsedip dururdu. O kadar tatli, içten, samimi anlatiyordu ki. . . Agzindan bal akiyordu adeta. Bizi ahirete götürüp, gezdiriyordu.

Elif Hanim'in o güzel sohbetine, minübüsteki Insanlar da istirak etmis, sanki orasi bir mescit havasi kazanmisti.

Yolculardan birisi;

-Hocam, demisti. Ne güzel seyler anlatiyorsunuz. Siz İslam'ı ve imanı Sevdiriyorsunu, korkutmuyorsunuz.

Ben çok günahkâr birisiydim. Ama Siz bana ümit verdiniz. Içimde ilk defa düzeleyecegime, kurtulacagima karsi bir heves,bir istek dogdu. Hâlbuki bir çok din adami, benim gibi günahkàr insanlari cehennem azabiyla korkutup, Daha çok kacirmislardi. Oysaki Siz , günahkârları bile cennetin güzelliği ve Allah'ın merhameti ile kendinize çekiyorsunuz. Sahi siz nerede imamsınız?

 Elif Hanım derin bir tebessüm etmişti.

-Ben imam değilim. İlk okul müfettişiyim.

yolcu çok şaşırmıştı.

-Allah, Allah...Peki, bu güzel ilmi ve bilgileri nasıl kazandınız ?

-Ben Risale-i Nur kitaplarını okuyorum. Bu ilimleri oradan kazandım. 

-Bende bu kitabı okuyacağım.

- Risale-i Nurlar bu zamanda kafa ,kalp ve ruhlardan oluşan problemleri, şüpheleri , endişeleri ve merakları akıl ve mantık ölçülerinde anlatarak gideriyor. Sizin de dediğiniz gibi ; İslam'ı korkutarak değil , sevdirerek, ümit vererek izah ediyor. Bu yüzden dünyanın her  yerinde okuyucuları olan bir eser. Bu kitaplar sayesinde binlerce insanın imanı kurtulmuş ve kurtulmaktadır.



O ÖLMEDI , CESEDI ÖLDÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin