Kadına Dair

28 1 0
                                    

Kadın her zorluğun üstesinden gelendir.Adam ve kadının yolları tesadüfen kesişmişti aslında...
Herşey bir uçak yolculuğu başlamış ve kadının adamın elinde tırnak izi bırakmasıyla son bulmuştu.Yağmur du kadının ismi,Adamin ise Kemal...
O gün birbirlerinin yüreğinde ufaktan aşk yeşertmişlerdi.Daha sonra tesadüf deriz ya Yağmurun arkadaşının alerjisi olduğu icin gittikleri hastanede Kemal de vardı,ve o günden sonra Yağmur ve Kemal bilinmez bir aşk serüvenine adım attılar.Gezdiler,yemek yaptılar,beraber uyudular...
Ve tanışmalarının 1.yıl dönümünde Yağmur hamile olduğunu öğrendi ama söylemedi bunu Kemal'e,ona sürpriz yapıp Istanbuldan geldikten sonra diyecekti...
Kemal aslında öz kimliğini kullanmıyordu asıl adı Haşmet ti onun...
Kemal gittiği sıralarda kayinçosu Yağmuru yanına çağırdı ve herşeyi anlattı bir bir...Yağmur gözlerinden hayal kırıklığını akıtmaya başlamıştı...
Karnını tutarak
-Ben hamileyim diyebildi ve yerini gözyaşları aldı.bunun üzerine kayincosu denilen adam ise:
-Hemen o piçini çöpe atta defol burdan diyebildi...

Ve Yağmur doktorla.birlikte gitmek zorunda kaldı aldığı şırıngadaki ilaç oldukça sarsmıştı onu,son bir hamleyle doktora vurarak kaçmayı başardı.Kemal'in kardeşi Ömer de arkasından koştu Yağmurun...ama ne çare Yağmur çoktan kaldırımın taşlarına serilmişti,çünkü araba çarpmıştı yorgun bedenini...
Uyandığında Ömer i gördü gözleri ve ağlamaya başladı sessizce,bebeği yaşıyordu,iyiydi...
Ömer,Yağmurun ellerini tutup;
-Git yenge,gitmezsen seni de abimi de öldürürler diyebildi.
-Ben hamileyim ona sürpriz yapacaktim.
Diyebildi yağmur sadece...
Bu sırada Kemal töre davası olduğu için karşı tarafın kızıyla evlenirse bu kanın duracağını biliyordu,ama aklı da kalbi de Yağmur'undu... Yağmur çoktan terketmişti yurtdısini ve babasının yanına dönmüştü.Bunu ona nasıl diyeceğini bilmiyordu ve birgün ağlayarak babasına sarılıp hamile olduğunu söyledi...
Babası sarılan kollarını geri çekti ve kalkıp sessizce uzaklaştı.Uzun bir süre konuşmadı Yağmurla...
Kemal bu sırada Mahpeykerle evlenmiş iş hayatına başlamıştı,aklında yine Yağmur vardı ve kolunda onun aldığı saati hiç çıkarmıyordu...
Yağmur annesinin mezarının yanında babasıyla tartıştığı sırada dünyaya getirdi kemal'i...
Maypeykerin çocuğu birtürlü olmadı ve zamanla psikolojik olarak çökmeye başladı...
Haşmet yani Kemal,adamlarına yağmuru bulmaları için emir vermişti...
Bir gün telefonuna gelen mesaja baktı,mesaj da aynen bu yazıyordu "Abi onu buldum "...
Ve Kemal yaşadığını hissetmişti o dakika,hemen arabasına atladı ve yağmur'un bulunduğu yere gitti,gördüğü tek sey sıcak bir aile ortamında piknik
Yağmurun yanında bir adam,ve uzaktan bakıldığında el ele tutuşuyorlarmış gibi bir görüntü,Kemal'in gözlerinin dolmasına yetmişti,ama bilmiyorduki o sıra Yagmurla arkadaşı Can'ın Kemal'in beşiğini beraber salladıklarını...
Kemal dayanamayıp Yağmurun çalıştığı kuaför dükkanına gelmişti,Yağmur o sıra Kemal'i emziriyordu ve arkadaşının uyarmasiyla toparlandı ve içeride onu görmek isteyen birinin olduğunu duydu ve perdeyi aralayıp karşısında Kemal'i görünce küçük dilini yuttu.Uzunca nefes alamadı karşısında çocuğunun babası duruyordu,ve bunu o bilmiyordu.
-Git burdan kemal!
-Beni niye bırakıp gittin,nerdeydin?
-Kemal git burdan dedim hersey bitti,birazdan kocam gelecek...
Ve bu sözler Kemal'i yaralamıştı,dükkandan çıkmasıyla hem yağmur hem küçük bebeği Kemal de ağlamaya başladı hisseder gibi...
Bi zaman sonra Yağmur'un arkadaşı olan Can iş toplantısına onları da davet etti Istanbul'a,Kemal büyümüş 5 yaşında olmuştu,nasıl bir şanstır bilinmez ama Haşmette iş yemeği için aynı oteldeydi...
Asansörde karşılaştılar.Yağmur kemal diye çocuğuna seslendiği sırada Hasmet te Yağmurun hemen arkasında mahpeykerle beraberdi...Haşmet yagmuru izledi uzun bir zaman,yağmur tesadüf eseri başını çevirince gördü Haşmeti ve lokmalar boğazına takıldı...
Bir süre sonra kalkıp yürümeye başladı ve bir el onu duvara itekledi,evet zaman durmuştu ve Haşmetle Yağmur birbirlerinin nefeslerini hissedecek kadar yakınlardı.Haşmet:
-Yağmur odana çık ve beni bekle dedi.
-Hayır kemal git burdan,demekle yetindi yağmur..
-Yağmur odana gitt!!!
Ve odasında yağmur haşmeti bekledi,ve o adam geldi yağmur ağlayarak sarıldı sevdiği adama,içi acımış kırılmış tüm benliğiyle ağladı.
Ortamın sesini Haşmetin konuşması bozdu.
-Yağmur o çocuk benim mi?
-Evet sana söyleyecektim,ama birdaha gelmedin diyebildi...
Kemal ağlamaya başladı tüm yaşananlara ve bu anı içerden gelen ses bozdu,Yağmur giderken Haşmet balkonda beklemeye başlamıştı.
Yağmur içeri girip oğluyla ilgilendiği sırada,Haşmet te içeri girdi ve baba-oğul ilk defa karşı karşıya kaldılar.Yağmur'un bu sefer ki gözyaşları mutluluktan...
Daha sonra Haşmet,Yağmurla Kemal'i adamları eşliğinde deniz kenarında bir yerde yaşatmaya başladı,artık daha sık görüşüyorladı ve Mahpeyker bile anlamıştı birşeylerin yolunda olmadığını...
Birgün tüm kayıtlar ortaya çıktı ve Haşmetin anlaşmaya uymadığı ve öleceğini söylediler.Herşey yeni başlamışken,böyle olması...
Haşmet Yağmurla bir.nevi vedalaştı ve oğluna masal okuyup çıktı.Bu onların son görüşmesiydi..
Haşmet gözü kara bir şekilde arabadan indi,her tarafta silahlı adamlar,kötü bakışlar altında dimdik yürüdü havuz başında onu bekleyen mahpeykerin yanına gitti...
O an herkes sustu,mahpeykerin elinde bir silah ve gözleri yaşlı ayakta duruyordu.Mahpeyker:
-Haşmet niye uymadın bu kurala diyebildi,seni öldürecekler
-Ben en başından istemedim,öleceksem ölürüm
-Bak çocuğun varmış, ben bakarım ona,vazgeç Haşmet lütfen vazgeç diyebildi (aglayarak.)
O an Haşmet mahpeykerin elindeki silahla birlikte elini tutup kalbine götürdü.
-Hadi vur! Diye bağırdı..
-Yapamam haşmet yapma!!!diye bağırdı mahpeyker...
Ve o an bir gürültü koptu ağaçtaki tüm kuşlar uçtu,mahpeykerin gözünden yaşlar akmaya başladı...
Haşmet dizlerinin üstüne çöküp başını eğdi ve mahpeyker de kafasını onun sırtına koydu.
Ve Haşmetin gözünden bir damla yaş akıp yere düştü...
Yağmur o an hissetmiş olacak ki deniz kenarında hıçkırarak ağladı kavuştuğu sandığı adamı tekrar kaybetmenin acısıyla yandı yüreği...
Aradan geçen zaman Kemal'in evlenecek yaşa gelmesiyle sonlanacaktı...
Düğün zamanı Haşmetin ona aldığı yüzüğü gelinine hediye etti ve masasına oturdu,önünden siyah elbiseli kadın geçip yan masaya oturdu ve bian gözgöze geldiler...
Buğulandı gözleri ikisinin de,iki yaralı kalp kalmıştı geriye zaman geçmiş,gençlik solmuştu...
Bir şarkı yankılandı sonra,
-Bilmezdim,bu derdin seni yolumdan beni solumdan edeceğini....
Yağmur gözünde Haşmeti canlandırıp dans etmeye başladı ve bir aşk daha kavuşulmadan bitmeye mecbur bırakıldı...
Su Ateş'e düştü,ve yok oldu...

Eksik KalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin