1.Bölüm-Umutlar

321 15 5
                                    

Sahilde hızlı adımlarla ilerliyordum.Geç kalmıştım.Çok sinirlenmiştir kesin. O gereğinde çalmayan gerekmedikçe susmayan çalar saat çalsaydı böyle olmazdı.Acaba beni göremeyince gitmiş midir ki?Yok canım bekler beni.Yani beklemeli.Daha hızlı adımlar atmaya başladım.Neredeyse koşuyordum.

BARIŞ.Buluşacağımız cafeye ulaştığımda yüzümde büyük bir tebessüm belirdi.Cam kenarında oturmuş dışarıyı seyrediyordu.Yüzü gergindi.Ama ellerini sıkmıyordu.Her sinirlendiğinde alnında küçük düz bir çukur oluşur,ellerini sıkardı.Yine simsiyahtı.Ona hayrandım. Her şeyine. Her şekliyle..O beni,benim onu sevdiğim kadar seviyor muydu emin değildim.Ama ben onu böyle sevmeye de alışmıştım.O beni sevmese de olurdu.Daha fazla onu bekletmeden cafeye girdim.Kapıyı itmemle yüzü bana döndü.Ama bir tepki vermedi.Bir şey olmuştu her halinden belliydi.Cafe çok şirindi.İlk kez ona,onu sevdiğimi burada söylemiştim.İlk kez ona bu kadar cesur olmuştum.Küçük adımlarla masaya ilerledim.Hala bir tepki vermemişti.Gülmemişti veya somurtmamıştı.Yüzünde gene o anlam veremediğim duvarı vardı.Duygularını belli etmekten hep kaçınırdı.Onun dünyasında asla yenilmezlik hakimdi.Sandalyeden çıkan gıcırdama sesini umursamadan oturdum.Gözlerinin içine bakarak ''Bir şey mi oldu?''dedim.Nefesini kısa bir süre tutup dışarı bıkkınlıkla üfledikten sonra ''Ben ayrılmak istiyorum.''dedi.Fazla açık sözlüydü.Söyleyeceği sözü azında gevelemez direk söylerdi.Ayrılmak istiyordu.Bıkmıştı benden.Bunu hiç beklemiyordum.Her şey bu kadar yolundayken şimdi neden böyle istiyordu?Ben onsuz yapamazdım ki.O beni hayata bağlayandı.Güldüğünde güldüğüm,üzüldüğünde kalbim parçalanırdı benim.Ama o ayrılmak istiyordu.''Ne?'' diyebildim sadece.Sanki ağzım mühürlenmiş konuşamıyordum.Kalbim ağrıyordu.Bağırmak,kızmak,ağlamak istiyordum.Ama onun karşısında bir kez daha küçük düşemezdim.Daha fazlasını kaldırmazdı yüreğim.Bir cevap vermediğimi fark edince yine konuşmaya devam etti.''Sen çok iyi bir kızsın.Ama sen ve ben..biz olamayız.Ben yürütemiyorum.Sen daha iyilerine layıksın.''dedi.Yüzüme bakmıyordu.Mahrum bırakıyordu o kahverenginin en güzel tonunu benden.Gözlerini masaya çevirmişti.Resmen yeşil çam filmlerini aratmıyordu halimiz.Daha iyilerine layıkmışım.Benim için ondan daha iyisi olmazdı.Olmayacaktı.Kafamda yankılanan o düşünceyi bastıramıyordum.Başka bir kadını fikrini.Daha fazla dayanamayarak gözümden bir damla düştüğünde kafamı dışarı çevirerek ''Başka bir kadın mı ?'' diye sordum.Bu soruyu nasıl yüzüne bakarak sorabilirdim bilmiyorum.Gözlerini masadan alıp yüzüme çevirdiğinde bende onu taklit ederek yüzümü ona çevirdim.Birşey söylemedi.Sustu.O iğrenç düşüncenin doğru olması kalbime bir hançer daha saplarken sandalyeden bir hışım kalktım.

O beni hak etmiyordu.Ben ona kalbimi açmıştım.En sıcak ona gülmüştüm.Sımsıkı sarılmıştım.Ama o bana ihanet etmişti.Sevgime ihanet etmişti.Mührümü bozuk konuşmaya başladım.''Sen bana,seni asla bırakmam ,ben gitmem dediğinde sana inanmıştım.Daha önce kimseye inanmadığım kadar inandım.Sen bende hep farklıydın.Sen benim umutlarım,her sabah uyandığımda nefes almak için bir sebep kaynağımdın.Sen benim herşeyimdin.Sen benden her şeyimi söküp aldın benden.'' ses tonumu ayarlayamıyordum. Düşünmeden konuşuyordum.Gözyaşlarım durmuyordu.Olabildiğince sert olmaya çalışıyordum.Onun da canı yansın,kırılsın istiyordum.Normal düşünmemi engelliyordu.Onun da gözünden belli belirsiz bir damla aktığında zaferle haykırdı iç sesim.Ben onun eseriydim.Ama hala iyi hissettirmiyordu.Beni aldatmasını kendime yediremiyordum.Ağzını tam konuşmak için açmıştı ki hızlı adımlarla arkama bile bakmadan dışarı attım kendimi.Soğuk rüzgarın tenime değmesiyle bütün yaşananların rüya olmasını diledim bir kez daha.Derin'i hiç tanımamış olmak istiyordum.Geceleri yastığıma kafamı koyduğumda kimsenin duyamayacağı şekilde ağladığım günleri unutmak istiyordum.Ancak kendime de öfkeliydim.Ona hala bu derece aşık olduğum için kendime de öfkeliydim.Kokusu bedenimi sarana dek sarılmak istiyordum...

2 Yıl Sonra

''Ben çıkıyorum annecim.'' diyerek bağırdım beni duymayacağını düşünerek.''Tamam canım geç kalma.''dedi beni aksime sakin bir tonda.Onu onayladıktan sonra kapıyı kapattım.Boş sokakta yürümeye başladım.Hava soğuktu ama aldırmıyordum.Yavaş adımlarla üniversiteye geldiğimde ''Mayıs!'' diye bağıran o tanıdık sesi duydum.Gülen gözleriyle bana doğru koşuyordu Eylül.Gülümsemesine karşılık vererek sarıldım ona.Çardaklardan birine geçip oturduk.Eylül üniversite ikinci sınıftı.Tabi bende öyle o hukuk okuyordu ben güzel sanatlar.Birbirimizden çok farklı olsakta iyi anlaşıyorduk.

***

İlk iki derste uyumamak için büyük çabalar sarf etmiştim.Dersin hocasının katkıları da büyüktü tabi.Dersen çıktıktan sonra bir kahve alıp kitap okumaya kadar verdim.Kitapta kızımız kötü çocuğumuza aşık oluyordu.Sıkıcı.Eylül'ün ısrarı üzerine almıştım zaten.Bundan da sıkılarak kitabı bıkkınlıkla masaya bıraktım.

iki dersin sonunda okuldan çıktım.Huzurevine gitmeye karar verdim.Ender dedemi ziyaret etmek belki biraz içimi rahatlatabilirdi.Bana huzur veriyordu.Onun yanında nasıl zaman geçiyor bilmez,gülmekten gözlerimden yaşlar bile gelirdi.O yaşlanmıyordu.Hayat doluydu.Etrafına gülücükler saçar, insanların en umutsuz oldukları zamanlarda bile ışık tutabilirdi.Benim gibi..Derin konusunda çok yardımı dokunmuştur bana.Yolumu buldum sayesine.

Hastaneye gelmemle yüzümde bir tebessüm oluştu.Ender dedem çay bahçesinde oturmuş gözlerini kapatmış, güneşin tenini ısıtmasına ses çıkarmıyordu.''Özledin mi beni?''dedim yanına yaklaşarak.Sesimi duyunca göz kapaklarını yavaşça araladı.''Unuttun beni kızım.''dedi başka tarafa bakarak.Bana hep kızım diye hitap ederdi.Aslında herkese böyle hitap ederdi.Hafızam fazla kuvvetli değildi.Babam yurt dışında yaşıyordu benim küçüklüğümden beri.Çok az anımızı hatırlıyorum.O bana doya doya sarılamadığım babamı hatırlatıyor.Kokusunu hatırlatıyor.''İyi ki varsın.''dedim istemsiz olarak.Duyduğundan memnun bir şekilde ''Sende kızım.Sende..''dedi.Beni anlayan derdimi derdi sayan,şefkatli kollarını bana açan bir o vardı.''Onu asla unutamayacaksın.Kalbinin bir yerlerinde kanadı kırık bir kuş gibi kalacak.Yaşamayı öğreneceksin.''dedi.Haklıydı.Ama iki yıl geçesine rağmen hala kafamda bir yerlerde düşüncelerimi kemiriyordu.Sevdim.Çok sevdim.''Öğrendim.''dedim kendimden emin bir sesle.''Hayır.''dedi o da emindi.Gözümden bir yaş akınca belli etmeden elimin tersiyle sildim.Gözlerimi bahçede gezdirirken''Ben onu tüm yalanlardan daha çok sevmiştim.''diyebildim sadece..

Merhaba!Öncelikle okuduğunuz için tşk ederim.Bu kitabıma yeni başlıyorum umarım beğenmişsinizdir.Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum. ^-^


Konsept:AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin