10.Bölüm-Kaybolmak

39 2 1
                                    

 Bu bölümü koyduğum şarkıya dinlemeniz Şiddetle önerilir.                                                                             Sıçtım.

Bu benim fikrim.

 Bardağın dolu tarafı yoktu.Şuan hiç bilmediğim bir yerdeydim.Ve etraf insan kaynıyordu.Neden etrafıma bakmamıştım ki sanki!Siktir ya!Neredeydim şimdi ben?

 Lanet olsun.

 Etraftaki birilerine sorabilirdim.Yoldan geçen bir bayanı durdurdum.Kadının sırtı bana dönüktü.Kambur durmasından yaşlı bir bayan olduğu belliydi.Bana döndüğünde yüzündeki kırışıklıklarla bana gülümsedi.Masmavi gözleri vardı.Yüzüme samimi gözükeceğinden emin olduğum bir gülümseme yerleştirdim.

 ''Pardon.Acaba burası neresi?''

 Kadın bana dikkatlice baktıktan sonra buranı yerini söyledi.Verdiği adrese kaşlarımı çattım.Kadın gülümseyip arkasını döndükten sonra bana ters yönde ilerlemeye başladı.Bense halen yerimde sayıyordum.Aman tanrım!

                                                                        ****


Başım ağrımaya başlamıştı artık.Burası evime o kadar uzaktı ki.Dolayısıyla burayı bilmiyordum da.Hava yavaş yavaş kararıyordu ve bedenim üşümeye başladığını gösteren sinyaller yollamıştı bile.Ellerimi birbirlerine sürterek ısınmaya çalıştım.Etrafta ki insanların sayısı her dakika geçtikçe daha da azalıyordu.Benim ise tereddütlerim artıyordu.Yaklaşık yarım saattir,bir taksi veya otobüs arıyordum.Ve Allah'ın unuttuğu yerde bir taksi yoktu!Ayaklarımda direncini kaybetmeye başlamıştı.Her adım atışımda ayaklarımın altındaki ağrı daha da katlanılmaz bir hal alıyordu.Ve etrafta sadece ev vardı.Biraz daha ilerledim.Yine ev..ev,ev,ev...

  İleride bir cafe görünce cüzdanınızdan unuttuğunuz parayı bulduğunuzda ki gibi sevindim. Cafe'den annemi arayabilirdim. İşte ayaklarımın ağrımasına değecek bir sebep.Ayaklarımın ağrımasına aldırmadan cafeye koştum.Koşarken bir yandan düşmemek için yere bakıyor,bir yandan etrafa..Hava kararmıştı.Bilmediğim bir yerde bilmediğim bir sokakta koşuyordum.Ayrıca korkumu yok sayamayacağım.Her  bir hücremi delip geçiyordu sanki.Sanırım delirmeme ramak kalmıştı.

                                                                             ****

 Cafe sandığımdan da renkliydi.Ama biraz koyu renkler.Bayağı koyu renkler!Miraç neden peşimden gelmemişti ki sanki?Filmlerde hep böyle olmaz mıydı?Kafamı toplamam gerekiyordu.Konumuz eve dönüşüm için bir yol bulmaktı.Koyu renkli masaları aşıp kasaya doğru ilerledim.Orta yaşlarda bir kadın vardı.Bir yandan da dua ediyordum.Artık gece olmuştu.Annem beni kesecek!Tabi eve gidebilirsem..Kadın yüzüme bakmadan bardaklar siliyordu.

 ''Ne istemiştiniz?''

 Nefesimi yorgunlukla dışarı verdim.

  ''Ben şey...''

  Hadi ama!

  ''Siz ney?''

  ''Kayboldum sanırım..Burayı bilmiyorum.Ben çok sinirliydim.Ah!Yani eğer telefonunuzu kullanabilirsem..Annemi aramalıyım-''

  Tek nefeste ve hıçkırıklar arasında ne kadar konuşulabilirse o kadar iyi konuşmuştum.Veya ben konuştuğumu sanıyordum. 

  ''Hey!Sakin ol.Anladım.Telefonu kullanabilirsin.Ağlama.Tamam mı?''

  Kafamı onaylayan bir şekilde salladım ve telefona uzandım.Annem.O beni buradan alabilirdi.Numarayı tuşlarken bir yandan da hıçkırıklarımı dindirmeye çalışıyordum.Çaldı...çaldı...çaldı...Açmadı.Telefonu kulağımdan çektikten sonra en kötü ihtimalleri düşünmeye başlamıştım bile.Bilmediğim bir yerde bir gece geçirmem mümkün değildi.Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım.Otelde kalamazdım.O kadar param yoktu.Daha doğrusu hiç param yoktu.Burasının geceleri nasıl bir yer olduğunu da bilmiyordum.Şu an her şeye karşı savunmasızım.

  ''Arayabileceğin başka bir yakının olsa iyi olur.Yoksa bu gece senin için çok zor geçecek,''

  Başka bir müşteri gelince oraya odaklandı.Arayabileceğim başka biri...Kızları arayamazdım.Bu saatte hiç bir kız böyle bir yerde bulunmak istemezdi.Ben bile..Barış!Numaraya tuşlarken artık tükenmiştim.Üzerimdeki kıyafetler yapış yapış olmuştu.Göz altlarımın çöktüğünden eminim.Yani kısacası Sıçmış durumdayım.Bir an önce eve gidip duş almak istiyorum.Ve daha sonrasındaysa uyumak.

    Açmadı.Evet açmadı.Gerçekten şu an delirmek üzereyim.Gerçekten bu olanların artık bir komplo  olacağından şüphelenmeye başlayabilirdim.Dışarıya baktım.Keskin bir yağmur yağıyordu.Sanki her bir damla benim göz yaşımdı.

                                                                                        ***

  Bu ani bir karardı.Telefon çalarken pişman olmaya başlamıştım bile.Ama başka çarem yoktu...Yapmak zorundaydım.Çalıyor...Umudumu kesip kapatacakken karşıdan uykulu bir ses geldi.Sanki bir rahatlama çökmüştü göğsüme.

  ''Efendim,''

  ''Miraç..Ben Mayıs,''

  ''Mayıs?''

  Uykulu sesi artık yerini meraka bırakmıştı.

  ''Miraç..Miraç lütfen bana yardım et.Lütfen,''

                                                                                                   ****

    ''Burası kaçta kapanır?''

    ''Yarım saat sonra,''

   Sadece yarım saatim vardı.Dakikalar benimle oynuyordu sanki.Yetişmek zorundaydı..

                                                                                                  ****

Yarım Saat Sonra                                                                                                                                                                          Koşuyordum.Daha hızlı koşmam gerekiyordu.

  ''Koş güzelim,''

  Arkama bakmadan koşuyordum.Arkamdan bir kırılma sesi geldi.Sanırım adam elindeki  bira şişesini kırmıştı.Camlardan biri ayağıma çarptığında bir inilti koptu ağzımdan.Hemen elimle ağzımı kapattım.Canım fazlasıyla yanıyordu.Miraç yoktu ve cafe çoktan kapanmıştı.Arkamda ise bir adam beni kovalıyordu.Bu gece hiç bitmeyecekti.Etrafta ise sadece dar sokaklar vardı.Bir cadde arıyordum.Ama sanki aradıkça daha çok ara sokaklara sapıyordum.Ayağıma batan cam yüzünden koşamıyordum bile.Arkama her bakışımda adam sanki biraz daha yaklaşıyordu.Göz yaşlarımı sildikçe daha fazlası geliyordu.Ayağım bir taşa takılınca yere sert bir düşüş gerçekleştirdim.Veya yeri boyladım.Geri geri sürtünerek gitmeye çalışmam adamı güldürdü.Her yerim ağrıyordu.Bir mucize...Bir mucize olması gerekiyordu.Yoksa...Diğer düşünceyi düşünmek bile öldürüyordu.Sırtımı soğuk duvara yasladım.Adam ise şu an tam önümdeydi.

  Korkuyordum.Deli gibi korkuyordum.

 Galiba...Ölüyorum...

  Merhaba!Bölüm aşırı derece gecikti ama güzel bir bölümdü.Kafanız karışmış olabilir.Çok doğal ancak diğer bölümde tüm taşlar yerine oturacak.Gelecek bölümde görüşürüzzz!!

Konsept:AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin