Bu bölümü yazmama yardımcı olan Miçi'ciğime teşekkürlerimi gönderiyorum.
Bu bölüm sana ithafen ♡
Hei, Taehyung'un yanına gelip resme onunla birlikte bakmaya başladı.
" Bu resmin ressamını biliyor musun Taehyung ?" diye sordu Hei.Taehyung gözlerini resimden ayırmadan cevap verdi.
"Burada çalışanın sen olduğunu sanıyordum."
"Bu resim , galeriye gelen anonim resimlerden bir tanesi. Resmin bugünkü kalitesine bakarsak oldukça yüksek görünüyor. Fırça darbeleri kalın. Boyalar koyu."
Taehyung kıza şaşkın gözlerle bakarken kız gülümseyip Taehyung'a baktı.
"Sen bana bu resim duygularla dolu mu yoksa boş mu diye sormuştun. Bak," dedi ve caddenin lambalarını gösterdi.
"Bu lambaların bazı renkleri koyu bazıları açık. Yani aslında koyudan açığa gitmiş.Ressam bir öfkeyle çizmeye başlamış bunu.Daha sonra ise öfkesi dinmiş ve bir boşluk almış içini."
Hei cümlesini bitirince Taehyung'a tekrar döndü.
"Söylesene, neden bu resmi çizdin? "
"Bunu benim çizdiğimi nereden çıkardın?" dedi Taehyung saçlarını karıştırırken.
Hei omuz silkip cevap verdi.
" Buraya en sevdiği ressamların resimlerini görmek için gelen çok insan var ama sadece bir kere resme bakıp gidiyor ve bir daha gelmiyor.Ama sen, bu resmin nedeni her neyse sürekli düşünüyorsun. Bu çizdiğin resimde öfkenin nedenini düşünüyorsun."
Taehyung pes edip başını öne eğdi.
"İyi bir gözlemcisin Hei."
Taehyung başını kaldırıp resme boş gözlerle bakarak konuşmaya başladı :
"Bu caddedeki kırmızı elbiseli üzgün kız benim ölen kız arkadaşım.
O gün benim evimdeydi.Birlikte film izleyip ilk yıl dönümümüzü kutlayacaktık.
Mutfağa gittiğim sırada telefonuna gelen bir mesajla aniden evden çıkmıştı. Ne olduğunu anlamamıştım ve ayakkabılarımı giyip onun peşinden gitmiştim.
Caddeye çıktığımda bir o yana bir bu yana koşup duruyordum.O sırada onu bulamamak nasıl bir histi biliyor musun?
Ama onu göremiyordum.
Bir kalabalığı gördüğümde sevgilimi aramayı bırakıp merakımdan oraya gitmiştim.Ben onu bulamamıştım ama o beni bulmuştu.Nefes alamıyordum, kimseyi duymuyordum, kimseyi görmüyordum.
Sadece görüş alanımda yerde kanlar içinde yatan kız arkadaşım vardı.
Kalabalığın içinden geçtikten sonra onun yanına, dizlerimin üstünde oturdum. Elini tuttum, elini ısıtayım diye.Üşümesin diye. Sonrasını hatırlamıyorum.
Onu bu hâlde gördüğümde kalbim ve beynim dayanamamıştı.
Ve bilincim kapanmıştı.
Ertesi gün gözlerimi hastanede açmıştım. Onun cenazesine katılamamıştım.Son kez veda edememiştim, vedalar sadece gidenler içindi.
Ama o gitmişti sahi.
Ben de son veda olarak bu resmi çizdim. Altına ne adımı yazmak ne de imzamı atmak istedim. Sadece eserin adını yazıp bağışladım o kadar."
Hei şok olmuşcasına Taehyung'u dinlerken başını eğdi.
" Üzgünüm. Merak etme bunun sana ait olduğunu galerinin sahibine söylemeyeceğim."
Taehyung kıza sırtını dönüp yürümeye başladı.
"Söylesen bile umurumda değil , tüm gizem bu resimdeydi.Galeri sahibine bunu çöpe atmasını söyle gitsin." dedi ve galeriden çıktı.
Ehehehehe gizem çözüldü.
Finale de son bir bölüm :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the boy in the gallery : taehyung ✔
Short Story" Her resim farklı bir dünyadır ve insanlar , resimlerin arasındayken bu kötü dünyadan uzaklaşır. " •MrsLeeD•