Yavaş adımlarla caddede yürüyen genç adam , yüzünü ıslatan yağmur damlalarını silerken dünkü olayı düşünmeden edemiyordu.
Sakin olmaya karar vermiş ve parka doğru yürümeye başlamıştı.
Bir banka oturduğunda Hei'nin söylediklerini , bir daha o galeriye gidip gitmeyeceğini düşünüyordu.
Temiz toprak kokusunu içine çektiğinde az da olsa rahatlamıştı.Bu yöntemi kız arkadaşıyla birlikte yapardı.Gerçi o yanındayken bu daha çok işe yarardı.
Sonunda beyniyle savaşmayı bırakıp galeriye gitmeye karar verdi.
Usulca ayağa kalktı , adımlarını hızlandırarak yürümeye başladı.
Galeriye yaklaştığı zaman burnuna is kokusu geliyordu.Korktu , adımlarını yavaşlatmak istedi.
Gözlerini yaşartan duman ile birlikte itfaiyenin tiz sireni onu daha da boğmuş , hiçbir şey görmemesini sağlamıştı.
Koştu , yanan galerinin önüne geldi. Boş gözlerle bakmaya başladı.
Çizdiği resmin asılı olduğu duvara baktı.Yere düşen resimler kül olmuş , duvar siyaha dönmüştü.
Yere çömeldi , elleriyle gözlerini kapattı.
Kız arkadaşına olan son vedası kül olup gitmişti.
Giden öfkesiyle içini bir boşluk kaplamış , yaşadığından habersizdi.
O resim ile Taehyung da yanmıştı.
Bir daha küllerinden doğar mıydı bilinmez ama omzuna elini koyan genç kız onun destekçisi olacaktı.
Final bölümlerini yazamadığım doğrudur ㅠ.ㅠ
Öncelikle hikayeye gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim.İlk defa böyle bir kurgum vardı ve yazarken çok hata yapmış olabilirim.Bunun için de özür dilerim.
Kendinize iyi bakın , sizi seviyorum♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the boy in the gallery : taehyung ✔
Historia Corta" Her resim farklı bir dünyadır ve insanlar , resimlerin arasındayken bu kötü dünyadan uzaklaşır. " •MrsLeeD•