İstanbul

5 1 1
                                    

Yine herzaman ki gibi bir cumartesi sabahıydı.Berkant büyük bir heyecanla sabahın saat 6.30'unda kalkmıştı.

Bu arada Berkant;18 yaşına yeni girmiş, 1.81 boyunda, açık kahve gözlü, beyaz tenli, simsiyah saçları olan, orta kilolu ve yarı kaslı birisidir.

Ama çok saf, temiz, kendine güveni olmayan, sessiz ve korkak bi çoçuk'dur. O yüzden çevresindekiler fazla sevmez, onla takılmaz, onla şaka yapmazlarmış.Oda suskun olduğu için kendini anlatıp sevdiremezmis ve bundan çok şikayetçiymiş.

Herkes cumartesi sabahı gezer, arkadaslarla takılır, cafelere gidermiş ama Berkant kendisiyle gezecek birisini bulamadığı için her haftasonlarını evde televizyon izleyerek geçirirmiş.
Artık üniversite sınavlarıda başlamıştı.Berkant'ın tek hayali İstanbul Teknik Üniversitesi'ne (İTÜ) gitmekti.
Ve kurduğu hayal gerçekleşmiş Berkant o üniversiteye gidecekmiş.Durumları ise baya iyiymiş.(Berkant İzmir'in Bornova ilçesinde havuzlu bir villada yaşıyor ve babası şirket adamı.)
Okulun açılmasına daha 1 ay varken Berkant İstanbul'a şimdi gitmek istiyormuş.Ve dedigi olmusta...
Berkant'ı otogardan amcası almış ve bundan sonra benle kalıcan artık evlat diyerek evine götürmüş.Amcası Berkant'ın saf oldugunu bildiği için biraz gözünü açmaya çalışmış.Sonuçta İstanbul hızlı bir şehir, onunda hızlı olması gerekir.
Amcası onu geceleri bar ve cafelere götürerek başlamış saf yiğeninin gözünü açmaya.Ardından kızlarla nasıl konuşacagını daha sonra cesaretli olmanın yollarını göstermiş.
Her gece bira, rakı, sigara vs. içirip biraz kötü yolada sürüklemiş.Berkant her sabah uyanır uyanmaz ailesiyle konusup,onlara dün gece naptığını anlatırmış.Tabii amcası bunu tembihlemistir."Sakın soyleme yaptıklarımızı yoksa baban seni burdan alır ve okuma hayalinde biter benden söylemesi" diyerek gözünü korkutmuştur.
Ve artık okul açılmıştır.
Berkant okulun ilk günü heyecanlanarak okula gider ve yeni arkadaşlar edinmeye çalışır ve becerirde.
Daha ilk günden sınıfındakilerin yarısını tanımış ve kanka bile olmuştu.Tabii bide yakışıklı, tüm kızlar ona hayranlık duyarcasına bakıyordu.Ve oda bunun farkındaydı.Ardından bi kızla buluşup gezmek istiyordu.Ve tanıştığı kızların hepsine gece boşmusun, bu gece gezelimmi prenses, naber tatlım benimle bi gece geçirmeye ne dersin vs. diyerek kızları etkilemeye çalısıyordu.

Kimse ona tamam olur dememişti ve bu ona çok üzülmüştü.Ve kendi kendine ben nerde yanlış yaptım diyerek söyleniyordu.

Ve bi gece düsündü ki,
ben önceden böyle değildim,kendimden tiskiniyorum artık, ben nasıl olurda bu kadar iğrenç bi insan olabilirim deyip bi karar vermişti.

Ayrı eve çıkmak...

Kendisini kötü alıştıranın amcası olduğunu düşünerek ayrı eve çıkmak istediğini amcasına belirtti.

Amcası itiraz ederek;
Hayır efendim benim evimde kalacaksın o kadar deyip son sözü söylemişti.
Ve berkant (öylemi) deyip bu sözün üzerine evi terketmişti.

Berkant herkesin yaptığı gibi deniz kıyısına gidip elinde 3 tane bira ve bir poşette 4 paket sigarayı çıkarıp, telefonundan damar müziği açıp dinleyerek ve ağlayarak içmeye başlamıştı.

Bir yandan bazı samimi arkadaşlarını yanına cağırmıştır ama 4 kişiden sadece 1 kişi gelmiştir.Çünkü berkant artık evsiz olduğu için kimse onu takmıyordu.

Ve o bir kişide sınıfta ilk tanıştığı Emre isimli kardeşiydi.
Emre, Berkant'ın yanına gelerek
"Hayırdır kardeşim bi derdin varsa anlat derdine merhem olalım" diyerek Berkant'ı yumuşatmaya çalışır.

Berkant o an kendini tutamaz ve herseyi anlatır.
Sonra beraber içerken Emre onu çok iyi bildiği bir 'genel evi'ne götürür.Saat gecenin 2:46'sı.

Berkant ilk geceyi orda geçirir.
Ardından yine sabah olmuş ve bu ikisi geç kalmıştır.
Berkant o dün gece çağırdığında gelmeyen o 3 kişinin yüzüne bile bakmayıp selam vermeden yerine oturmuştur.
Gözleri şişmiş ve kızarmış halde.
Bu arada Emre'de aşırı zengin,biraz egolu ve birazda çapkın birisidir.

Ve bir kaç hafta sonra berkant babasından para yatırmasını ister.Okul için gerekli,yardım bağışı yapıyoruz deyip babasından para yaturmasını istemiştir.Aslında Berkant motor almak için istemişti babasından ve bu yalanı uydurup babasını kandırarak almıştı parayı.

Berkant ve Emre birer motor alıp artık onla gidip geliyorlarmış eve.
Ve berkant Emre'yle baya samimi olmuştur, kardes gibi olmuşlardır.
Berkant, Emre ile birlikte Emre'nin yazlığında kalıyormuş.
Bazı günler geceleri eve kız çağırıp, dans edip, içki içip,
eğlenirlermiş.
Berkant çok zeki ve çalışkan çoçukmuş tâkii bu Üniversiteye ve hatta bu İstanbul'a gelene kadar.
Ancak şimdi her gecesini sürterek, içerek, dans ederek, partiler vererek geçiren birisi olmuş.
Eline hiç kitap almayan birisi...

Okuduğunuz için sağolun varolun.. okurlar.
şimdilik okuyup takip edin, daha sonrasında 2. 3. bölüm gelicek.

Bu arada yorumlarınızı bekliyorum,yanlısım olduysa söylemenize sevinirim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 30, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İstanbulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin