Ne kıskanması ya! Kıskanmaz o beni
"Ne istiyorsun?" Dedim karşımda ki çocuğa.
"Ben Melih. Benim sevgilim olmanı istiyorum" Oha! Bu artık haddini aştı. Merte baktığımda elini yumruk yapmış dilanı umursamadan bizi dinliyordu.
" Maalesef melih. Bu bir gerçek hayal gücün çok geniş " dedim ve sıradan kalktım. Ve hızla sınıftan çıktım. Berk nerde ya!? Ve ya İpek. Hah berk işte orada. Pencerenin ordan dışarıyı izliyorlar. İpekte orada. Oraya doğru yürüdüm.
Ve bende izlemeye başladım.
"Ne bu sinir güzellik" dedi berk.
"Yok ya bir şey" dedim ama yemediler sanırım.
" Var var hadi söyle" dedi ipek.
" Uff tamam ya sınıfta bir çocuk var adı ııı Melih! O berkin sırasına oturdu. Ne istiyorsun dedim. Benimle sevgili olmanı dedi Salak!
" Ee sen ne dedin?" Dedi ipek.
"Ne diyeceğim hayal gücün çok geniş dedim."
" Ben o çocuğu var yaaa! " dedi berk.
"Bir şey olmaz boş ver" dedim. O sırada zil çaldı.
" Hadi sınıfa gidelim kızlar" dedi berk. Benim ve ipeğin omzuna kolunu attı. Sınıfa girdik. Mertte dilan denen kızla oturuyor. Aman bana ne ya!? Sırama oturdum. Hoca derse girdi. Ders mi ne? MATEMATIK desem de inanmayın. Ders türkçe.
" Evet çocuklar bugün sizinle....."
Kapı çaldı. Kadınında bize söyleyeceği yarım kaldı.
"Giiir" dedi hoca. Bir öğrenci içeri girdi.
" Müdür sizi çağrıyor " dedi hoca da
"Geliyorum" dedi bize dönüp "Ders boş" dedi ve sınıftan çıktı. Sınıfta fırtına koptu resmen! Neyse
" Kızlar bakın beni kim arıyor?" Dedi berk.
"Kim?" Dedik ipekle aynı anda.
" Kuzenim " Dedi berk
" Yanii" Dedik yine aynı anda ipekle.
" Dersler boş geçeceek" dedi berk
"Nasıl yani?" Dedim şaşkınca
" Bunun kuzeni bir yolunu bulup Son 2 dersten kurtulmamızı sağlıyor." Diye açıkladı ipek.
" Neyse ben şurada konuşayım Haber veririm size" Dedi ve cam kenarına gitti.
"Ben de bir lavaboya gidiyorum" Dedi ipek. Kafamı salladım. Yine yalnız kalmıştım ki biri aradı. Ahh unutmuşum bir tane de sevgilim vardı. Ama ayrıldık. Bir tek o vardı zaten. O da böyle çok yakın değildik yani nasıl desem el ele bile tutuşmadık o derece! Benden yalnız olduğum için ayrıldı. Bir de sevgisinden emin değilmiş. Her neyse mertte göz ucuyla baktım. Yanındakiler yoktu. Lavaboya gittiler herhalde. Her neyse. Telefinu açtım
"Ne var!?" Diye açtım telefonu. Mertte o dakika bana baktı. Yine dinliyor sanırım.
" Off çınar lafı uzatma" diye çıkıştım.
" Ya biz ayrıldık. Tamam bundan sonra da birleşemeyiz " dedim.
" Ama ben seni sevmiyorum. " Dedim. Telefonu kapadım. Sevmiyorum onu. Mert bana bakmayı kesti. İpekde lavabodan geldi zaten. Çınar beni o kadar kırdı ki. Biz artık birleşemeyiz. Sevmiyorumda onu. Sanırım aşk diye bir şey de yok...
