11 Ay Önce
Kapıyı tıklatıp her zamanki soğukkanlılığımla müdürün odasına girdim. Telefonla konuşuyordu ve benim odaya girmemle birlikte suratı düşmüştü. Sonra arayacağını söyleyerek kapattıktan sonra şöyle bir beni süzdü. Kafasıyla işaret ettiği koltuğa oturdum. Ben gayet sakinken o gergindi ve canı bir şeye sıkılmış gibiydi. Biraz düşündükten sonra lafa girdi:
"Okul nasıl gidiyor bakalım?" dedikten sonra da yavşakça gülümsemesini unutmamıştı.
"İyi gidiyor. Her şey fazlasıyla normal."
"Pekala sorun şu ki artık senin bu okulda eğitim görmeni istemiyoruz."
"İstemiyoruz?"
"Bütün öğretmen arkadaşlarım ve öğrenciler."
Şunu unutmamak gerek ki herkesin birbirinden sakladığı ve kimsenin öğrenmesini istemediği bir açığı mutlaka vardır. Bunu farketmek için dikkatli bir şekilde gözlemlemek yeterlidir ki işte ben de tam olarak aynısını müdürümüze yapmıştım ve evli olduğu halde bir sevgilisi olduğunu öğrenmiştim. Fakat en tuhaf olanı ise sevgilisinin benimle aynı apartmanda oturuyor olmasıydı. Kader müdürümüzü resmen benim ellerime teslim etmişti. Bütün bunların da verdiği özgüvenle gülümsedim ve:
"Ben bu okulda okumaya devam edeceğim."
Resmen egom dile gelmişti.İstediğim etkiyi müdürde yaratamadığımı bütün odayı kahkahaları doldurduğunda anladım ama hiç bozuntuya vermedim. Çünkü duygularını göstermek aptallıktır.
"Bak oğlum şurda bir yılın kaldı zaten efendice git başka yerde oku."
"Bunu neden yapayım?"
"Kendi iyiliğin için."
Sırf birileri öyle istiyor diye bir şeyler yapmazdım ben. Onlar ne istiyorsa değil ben kendim hakkında ne istiyorsam o olurdu. Bu nedenle ceketimin cebindeki zarfı çıkarıp müdüre uzattım. Bir an duraksasa da sonradan zarfı aldı. İçinde onun aleyhine bir şeyler olduğunu hissediyordu fakat tam emin olamıyor gibiydi. Zarfı açıp incelediğindeyse tam bir efsaneydi. Gözleri açılmış, elleri titremeye başlamıştı. Oysa ki sadece sevgilisinden küçük bir ricada bulunmuştum. Birlikte çekindikleri selfieleri şu an elinde tutuyordu. Sapık müdürümüz boğazını temizledikten sonra sonunda konuşmuştu:
"Batın hadi sınıfına geç sen oğlum. Dersin başlamıştır, geç kalma."
Surprise motherfucker. İşte bu kadar. Sınıfa kadar yüzümde saçma sapan bir gülümsemeyle yürüdüm. Ders başlamamıştı ve bizim sınıftaki embesiller tepiniyorlardı. Sırama oturdum ve kurbanlık koyun gibi beklemeye başladım. Ceyhun her zamanki gibi ağzı bir yerde gözü bir yerde gelmişti sınıfa. Öksürüğünün sesi ta koridorun başından bile duyuluyordu.
"Kanka şifayı fena kapmışım ya." diyerek geldi yanıma.
Güldüm. "Kıçın açıkta mı yattın?"
"O kötü rüya görünce söylenmiyo muydu la."
"Mantıken kıçın açıkta yatarsan da hasta olursun."
"Yav he he."
Biraz muhabbet ettikten sonra hoca girmişti sınıfa. Zil çalana kadar mallandıktan sonra Cey'le kantine inip bir şeyler atıştırdık. Okulun bütün açları kantine dolmuştu. Ceyhun bir ara tuvalete gidiyorum diye uzaklaşmıştı yanımdan. Ben de kahvaltı sonu sigaramı içmek için dışarı çıktım. Okulun yan duvarından bağırışma sesleri geliyordu. İlk önce her ne kadar banane desem de yine de gittim. 2 kız ve 1 oğlan vardı. Kızlardan sarışın ve güzel olanı oğlana 'seni istemiyorum' diye bağırıyordu. Oğlanın beni farketmesiyle ortamda rahatsız edici bir sessizlik oluşmuştu. Bir şeyler söyleme zorunluluğu hissetmemle birlikte "Noluyo burda?" demem bir oldu.
Adamı delirtircesine güzel olan sarışın kız gülümseyerek:"Hiç bir şey hayatım." dedi.
Bir yandan da bana yaklaşıyordu. Tam önümde durduğundaysa gerildiğimin farkındaydım. Gözlerini gözlerime kilitleyip sıcacık gülümsedi. Ben neler olduğunu daha anlamlandıramamıştım ki o anda hayatımı tamamen değiştirecek olan şeyi yapmıştı. Dudaklarını dudaklarıma yapıştırmışdı. Öpmüyor, sadece dudaklarını bastırıyordu. O anki şokla hareket edememiş kız benden kendini çekene kadar öylece durmuştum. Bana bakıyor ve gülümsüyordu. O arada elleri ellerime uzandı ve sımsıkı tuttu. Ardından beni peşi sıra sürükledi. Sigaramın hangi ara elimden düştüğünü bile anımsamıyordum.
***
Okuldan biraz uzakta bir duvarın üstüne otutduk. Az önce neler yaşandığı hakkında hiç bir fikrim yoktu ve bu kız hala yanımdaydı. En sonunda toparlanıp gözlerine baktım. Bana bakıyor ve gülümsüyordu.
Birden "Özür dilerim." dedi.
Daha demin büyük ihtimalle o çocuğa onu istemediğini göstermek için beni öpmüş ve sevgilisiymişim gibi davranmıştı.
Bu nedenle "Sorun değil." dedim.
Aklımı okurmuşcasına "Hayır onu kastetmiyorum. O yaptığımdan zerre pişman değilim."
Bugün her şey fazlasıyla normal dediğimden beri hiç bir şey normal gitmiyor.
Açıkcası şaşırmıştım. Sadece "Peki neden diliyorsun o zaman?" diyebildim.
"Sana delirircesine aşık olduğum ve bundan senin haberin olmadığı için."
Duraksadım. Yutkundum. "Beni tanıyor musun ki?" deyiverdim birden.
"Seni tanıdığım, bildiğim, ezberlediğimden beri kendimde değilim ki ben."
"Başka biriyle karıştırıyor olmayasın?"
"Hayır. Her okul gününde ilk dersten sonra kantine inip bir şeyler atıştırdıktan sonra sigaranı içmek için okulun köşesine gidiyorsun. Okulda sürekli takıldığın Ceyhun diye bir arkadaşın var. Okuldan nefret ediyor, insanları programlanmış robotlar olarak görüyorsun. Çantandan kalemlerine kadar her şeyini siyah alıyorsun. Çünkü renk körüsün ve bu nedenle açık renklerden hoşlanmıyorsun. Sigaradan nefret eden bir adamı sigaraya aşık edecek kadar kusursuzca sigara içiyorsun. Faka-"
"Tamam yeterli. Her ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama ben gidiyorum."
"Batın, durur musun lütfen? Dinlemek bu kadar zor olmamalı değil mi?"
"Adını söylemek için 2 saniyen var."
"Şura."
"Hiç tanıdık gelmiyor."
"Aynı okuldayız. Senin gözlerin her ne kadar kimseyi görmese de ben de o okuldayım."
"Her neyse ne. Bugün olanları hiç yaşanmamış varsayacağım." dedikten sonra konuşmasına fırsat vermeden ordan uzaklaştım. Daha demin de dediğim gibi bütün bunları yaşanmamış sayacaktım. Fakat eninde sonunda anlayacaktım ki olaylar hiç de beklediğim gibi gelişmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Katilin Anatomisi
Novela Juvenil''Evet. Hatta büyük konuşuyorum. Ben aşık olmam. Aşk mı? Saçmalık.'' ''İnan bana hiç bir şey beklediğin gibi gitmeyecek.'' ''Sen öyle san. Aptal bir küçük kızsın daha.'' ''Bana öyle demeyi kesmeni söylemiştim.'' ''O çocuğu kıskandırmak için beni öpü...