Previosly on Ah bu ben: Adamın ne işi var bizim okulda acaba. sorayım bi
- veli misiniz?
- hayır.
- E o zaman niye okuldasınız? Mesleğiniz ne?
-Müfettişim...
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Haydaaa adam tam bi müfettiş çıktı rıza hocam
(müdürün ismi rıza) napıcam ben... Buldum!(titrek bir sesle)
+Kantinden birşey istermisiniz?Çok zekiyim çayına ilaç atarım... Ya ne ilacı düşünemiy...
- Yalakalık istemez!
+Kendi paranla alırsın!
Lan!!! Ne dedim ben, bide sonuna ünlem koydum. Ünlemi çıkarabilirmiyiz aradan? Olmuyomu?
Müfettişin öldürücü bakışlarıyla kendime geldim ve:
+Şey ağzımdan kaçtı özür dilerim.
- Ağzından çıkanı duydumda içeride kim bilir daha neler var.
En iyisi trip atıyım okula giriyim sonra kapıyı son gücümle kapatıyım. Evvet! Ya noluyo bana ben öğretmenim ergen değil. kafamı toplayamıyorum. Bi çözüm lazım.
+ Madem müfettişsiniz neden otobüsle geldiniz?
- Her araba bozulabilir.
+Yani?
- Ne "yani"?
+Öhöm araba bozulabilir... De ne alaka?
- Ya sabıııır... Arabam bozuldu.
+ Heee benim kafa gitti...
- Jeton köşeli herhalde.
+ Ne jetonu?
- Birşey yok beyefendi çekilinde okula giriyim.
- Hayır!!! Önce cesedimi çiğnemen lazım!!!
+ Buyrun müfettiş bey... Adınız neydi? Müfettiş diye kaldım.
- Halil. Halil Yılmaz
+Yılmazmı? Ayşe Yılmaz ı tanıyormusunuz?
- Evet?
+ Ayşe teyzem be( iç geçirme ) üstümde çok emeği var onun sayesinde öğretmen oldum...
- Öylemi? Benim halamdır kendisi, en sevdiğim halam.
+ Bahçeli küçük bir evi vardı hatırlarmısınız bilmem.
- Tabi hatırlıyorum az mı kudururdum orada.
+ Benide meyve ağcında gizlice meyve yerken yakalardı sonrada "düşüp kafanı kıracaksın Selim" deyip topladığı meyvelerden verirdi. Bana bazen Yavuz bazen Selim derdi.
- Selim... Tanıdım seni! Eşşek kadar olmuşsun bende diyorum biyersen tanıdık geliyo. Ben Halil abin hani köpeğimiz vardı,saman
+ Köpek?
- Bırak onuda geçelim kantine konuşalım. Vay be direk kantine gidelim dedi...
+ Tamam. Hangi Hüseyin bu acaba?
+Sizi tam çıkartamadım.
- Hani babam Kenan vardı, tüm çocuklar korkardı ondan.
+Heeeee. Hatırlamadım.
+ Sinan ne oldu
- sarı Sinan mı?
+Araptı galiba ama neyse.
- Mine ne yapıyo kardeşin?
+Mina abi o Mine değil.
- İyimi peki?
+İyi Allaha şükür lise sonda şimdi.
- İyi İyi...
Bu galiba başka Ayşe teyze.
+Tıp okuyacağım diyor.
- Hayırlısı.
+Siz Evlendinizmi peki ?
- Evet evlendim, sare yi hatırlıyormusun?
+Evet . Hayır
-Sen evlendinmi peki?
+Yok ben hala bekarım.
- Hayırlısı...
+Çocucuğunuz varmı peki?
- 2 tane var, Ali ve sude
+Bu arada Saat kaç?
- 9.23
(arka fon müziği çalmaya başlar) öldüm ben kesin kovuldum... Hayır böyle bitemez, böyle kovulamam.
İzin isteyip kalktım ve usain bolt edasıyla koştum. Fıskıyeler felan olsa çok şekil olurdum. Ya da kahve içen biri olsada cool bir edayla ona çarpsam. en azından bi gözlük olsaydı... Ben cool olamayacağım gibi. Koştukça koşuyorumda birinci katı geçtim galiba. Nerdeyim ben? Yine hızımı alamadım. En üst kata çıkmışım. Bi dakika benim asansör kartım var! İn birinci kata. Bindim asansöre Ne asansörmüş arkadaş saatte 0,1 hız ile gidiyor. Bekledim ve sonunda ilk kata geldim. Müdürün kapısının ucundan bi bakayım. Kimse yok içeride. Bende biraz okulu aradım. Bir süre sonra pes edip banka oturdum. Düşünceli düşünceli otururken yine müdürün odasına çıkmaya karar verdim. Zaten ilk vukatım değil bu geçen hafta son bir şans vermişti. Kovmakla tehdit etmişti. Bu düşenceler kafamdayken Kaplumbağa hızındaki asasör ile çıktım. Müdürün odasının önüne yine geldim. İçiriden ses geldiğini duyabiliyordum. Biri ile tartışıyordu. Ben biraz tırsıyorum açıkçası müdürden çünkü kamyon tekeri gibi sıfatı var ve manyak.Bundan dolayı gerileyip merdivenlere doğru yürüdüm. Müdür odadan çıktı. Kocaman göbeği, saçının ortasındaki keli... Yanıma geldi ve öfkeyle elime bir kağıt tutuşturdu.
Kendimi küçük emrah gibi hissediyorum. (Arka fon çalar: Boynu büküüükleeer)Müdür yüzüne hışımla baktı ve bağırdı:
- KO VUL DUN!!!
~~~~~~~~~~~~~
Bölümü beğendiyseniz yorum ve beğenilerinizi bekliyorum lütfen kusurlarımı yazın, çünkü deneyimli olduğum söylenemez yazdıkça inş galişeceğim (okuyucu:
-NÖ!
Ben:
- Öyle demeyin ya.)
sonraki bölümde görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ah Bu Ben
MizahBir fötr şapka +bir ceket + bir kulaklık+bir insan = Hayatımın hatası... Ah bu ben yokmuyum her işi elime yüzüme bulaştırıp batırıyorum ve saçma sapan muhabbetlerle başımı belaya sokuyorum. Zaten başıma ne gelse boş boğazlığından.... Herşey otobüst...