Gupse oyun bittikten sonra yerine geçti.Kafasını oyun bittikten sonra kaldırdı.Karşısında rüyasında gördüğü genç duruyordu.Akordiyoncu Şamil'di Gupse'nin rüyasında da olsa kalbini kaplayan adam.Gupse Şamil'e dalmış bakarken Janset geldi.
-Hadi Gupse sadıç evine gideceğiz.
-Tamam gidelim.
Gupse akordiyoncu Şamil'inde oraya geleceğini biliyordu.Sadıç evlerinde farklı oyunlar oynanırdı.Damat ve sadıçın hizmet etmesiyle birlikte.Sabaha kadar oturulurdu.Önce herkes kendini tanıtırdı.Tanışma faslı bittikten sonra oyunlara başlanırdı.Oyunlardan birisinin ismi SÜYDÜM TAYAK'TI.
Bu oyun akordiyon eşliğinde bir sopayla oynanıyordu.Öncelikle erkeklerin ve kızların ortasına bir sandalye konulurdu.Daha sonrasında bir erkek oyuna başladı.Bir kızı kaldırıp sandalyeyi erkeklere çevirip çerkes kızını oturtturduktan sonra akordiyon çalmaya başladı.Süydüm tayak oyunu oynanırken WUİG isimli çerkes müziği çalardı.Sandalyenin etrafında wuig oynanarak dönülür ve çerkesce SARIN denilen maniler söyleniyordu aynı zaman da kızsa sandalyenin kenarına,erkekse koluna vuruluyordu.Sandalyede oturan kız Şamil'i kaldırıp onunla oynamak isteyince Gupse kıskanmıştı ve bir an önce oyun bitsin istiyordu.Sıra da Şamil'in bir kızı kaldırması gerekiyordu.Şamil gidip Gupse'yi kaldırdı ve onunla süydüm oynadı.Gupse çok mutluydu.Düğün bitti sabah oldu gençler bir iki saat uyuyup dinlenmek için evlerine gittiler.
Güneş doğmak üzereydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağlatan Qafe'nin Ağlatan Hikayesi
De TodoÇerkeslerin ağlatan Qafe adlı kafkas oyununun hikayesi. Her şeyin bir oluşumu dünyaya gelişi vardır.Bizim kafkas oyunlarımızında birer hikayeleri var...
