-Kırık Beyaz Kalpler-

235 15 1
                                    

Gözlerimi açtığımda soğuk bir elin omzuma değip"hanımefendi geldik" demesiyle irkildim. Buralar hep böyleydi zaten. Soğuktu sokakları, binaları, insanları hatta onların kalpleri bile. Buz kesmişlerdi. Kaplerinin soğukluğu yüzlerine vurmuyordu ama. Girmek gerekirdi soğukluğu hissetmek için o kalbe.

Valizimi almak için indim otobüsten. Kırmızı siyah bavulumu aldım elime. Bu eski terminalde taksiyi arıyordu gözlerim. Sonunda gördüm çevirdim bir taksiyi, geri dönüyordum. Beni kırıp döken bu şehre, geri dönüyordum umutlarımı kaybettiğim bu soğuk şehre kötü kalpli melek yüzlü insanların yanına. Benim yaralarımı kanatan o lanet şehre geri dönüyordum.

Sebepsiz kırılmadım bu şehre, çoktu sebeplerim. Bu yüzdendi defolup gitme kararım. Geçmiş sanmıştım kırıklarımı, toparladım sandım ama süpürüvermişim paspasın altına süpürür gibi yüreğimin altına.

Kapımın önüne geldiğimde taksici bagajdan indirmişti çoktan bavulumu. Açtım çekçeğini yürüdüm biraz. Tek katlı mütevazi evimizin kapısındaydım sonunda, 3 kez vurdum eski olan kapımıza. "Ben bakarııım" diyen şirin bir ses actı kapıyı yüzüme .
İki yandan örülmüş şaçlarıyla oynarken - suratına sertçe baktığımdan sanırım - korkup yada utanıp kapının arkasına girip "Anneee" diyerek seslendi. O bunları yaparken bende spor ayakkabılarımın bağcıklarını çözüyordum. Kız kardeşim kapıya gelerek " Ooo Eslem hanım yüzünüzü gören cennetlik " diyerek alıyordu güya benden hıncını. "Hoşbuldum" diyerek içeri girdim, annem televizyon izliyor anneannem ise çoktan izlerken uyuyakalmıştı. Annemin elini öpüp sıkıca sarıldım ona, annem ise yarı ağlayarak özlemini dile getiriyordu. Haklıydı kadın tam 4 yıl olmuştu bu lanet şehre gelmeyeli.

MavimSiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin