Drummer Boy (Justin Bieber FanFiction)

6. BÖLÜM

Meraba arkadaşlar!! Kısa zamanda yeni bölüm eklemeye çalışıyorum ve yorumlarınız beni gerçekten çooook mutlu ediyo <3 yirim ben sizi ahhaha :D Herneyse bu bölümde ilarin'e adama yapacağım. Kendisi benim okuldan da arkadaşım (en yakın arkadaşım hatta kardeşim sayabilirim. Kikaye yazarken bana da yardımı dkounmuştur. Ona istersem tüm bölümleri adayayım yine de hakkını ödeyemem. Üstelik bugün onun doğumgünü. Doğum günün kutlu olsun meleğim! Sonsuza kadar kardeş kalmamız dileğiyle bitanem! Oralarda benim yerime de yüz tatlım <3 Neyse ben hikayeye geçeyim... Alttaki müzikle okuyabilirsiniz :)

Allahım... O bal rengi gözler ve altın sarısı saçlara bakakalmıştım. Posterlerinden çok daha yakışıklı görünüyordu. Pembe dudaklarını yaladı bana bakarken. Bi dakka! Ben ne diorum yaa! Bi an kendimden geçtim işte. Altı üstü bir çocuk işte! Bana baktı, dudaklarını yalayıp gülümsedi konuşmaya başladı. Öyle tatlı gülümsüyorki... Bembeyaz dişleri... Offf! Şu yazar olan psikopat yüzünden söylüyorum bunları söyletme kardeşim! Hikayeyi bozuyosun! Bi de sen yazıyon hikaeyyi bı bırak ta ben konuşayım! Yazar öfkeyle bağırdı. Klavyeden ateş çıkarırcasına: "Sen sussana sürtük! Ben yazıyorum istediğimi de yazarım! Hem o nasıl konuşma öle lafını geri al! Alla Alla! Bna bak hikayenin hepsini siler, ilk bölümü baştan yazar, seni dilenci yapar sonra da Justin'i senle dalga geçirtirim! Tek bölümlük hikaye olur kalırsın öyle!!!!1111!!1!!" Neyse susacaktım mecburen düşe düşe bu psikopata düştüm ama neyse... Justin konuşmaya başladı o muhteşem gülümsemesiyle.

"Hey! Merhaba! Sen yenisin değil mi?" 

"E-evet, yeniyim. Ben Adriana. Adriana Mazer." Dedim kekeleyerek. Niye utandım ki? Sanki ne var?

"Ben de Justin Bieber. Ama muhtemelen biliyorsundur. Bilmeyen mi var?" dedi şımarık ya! Kendini ne sanıyo bu çocuk? (Justinimizle düzgün konuş aazğna kürekle vururum senin! Dilenci senaryosu aklımda!!!) 

"Hmmm" dedim sahte bir gülümseme atarken (cümleme for -,- gülümseme atılıyo siz bilmiyomuzunuz :D) 

"Eeeee? Başlamak ister misin? Yoksa önce bizi mi izlersin? Bence önce bizi izle. Sonra bize katılırsın. Birazdan ara vereceğiz çocuklarla da tanışmış olursun." dedi.

"Tamam ben sizi izleyeyim o zaman." deyip bir sandalyeye oturdum. Çok iyilerdi. Özlellkile de Justin. Aynı anda hem komut veriyor, hem dans ediyor hem de şarkı söylüyordu. Ah, unutmadan aynı anda bana seksi seksi bakış atabiliyodu (tabi atar olm o Justin!!!!!111!1111). Şarkıyı çıkartmaya başladı. As Long As You Love Me'yi söylüyorlardı. Birden içeriye Usher girdi. Allahım işte bu adama gerçekten bayılıyordum. Muhteşem şarkıları var! Yanıma geldi ve :

"Selam! Sen yeni dansçımız olmalısın değil mi?" dedi. Çok tatlıydı. Justin gibi ukelalık yapmıyodu. Tmam yazar hanımefendi vurma allahını seversen!

"Evet, Adım Adriana."

"Güzel ben de Usher!" dedi gülerek. Sonra da salona döndü ve :

"Kimse bana bu kadar güzel olacağından bahsetmemişti? Böyle tatlı olduğunu bilseydim daha iyi bir şekilde gelirdim! haha. Değil mi Justin?" dedi ve imalı bir şekilde Justin'e döndü.Justin:

"Bana da bahsetmemişlerdi. Videodan daha iyi görünüyormuş gerçekten." dedi ve hafifçe sırıttı. Şeytan bu çocuk valla şeytan! Öyle imalı imalı şekilde söyledi ki salondakiler de gülmeye başladı. Utancımdan geberseydim daha iyiydi. Otele gidince bileklerimi kessem olmaz mı? Yazar klavyeye yumruk atarcasına yazmaya başladı yine "Bu gidişle onu da yaptırtcam işte görürsün sen!!!!!1!1111" 

Sonra ben Justin'e öyle bir bakış attım ki sustu hepsi. Bir süre daha dans ettikten sonra ara verdiler. Ben de bu arada dansçılardan birkaçıyla tanıştım. Birinin adı Vanessa idi. İyi bir kıza benziyordu. Video konusunda sorun yaşamamamı söyledi. Herkesin başına böyle şeyler gelebilirmiş. Sanırım onunla arkadaş olabilirim. Birkaç gün sonra bir kafede oturup kahve falan içmeyi teklif etti. Kabul ettim. Şu an yapabileceğim en iyi şey arkadaş edinmekti. 

Dans etmeye yeniden başlamışlardı. Arada iken Justin yine ve yine sadece bana bakmıştı. Allahım ne istiyo bu çocuk benden? Dans ederken bi tane çocuk birden döndü, yere düştü ve bağırdı. Anında herkes gülmeye başladı. Anlamıştım. Beni, videoyu ve ayağımı kırışımı taklit ediyordu. Çomsinirlenmiştim. Çevreye baktım. Gülemyen 4 kişi vardı. Ben, Vanessa, Usher ve şaşırtıcı bir şekilde Justin. Hatta aralarında benden sonra en sinirli olan Justin'di hatta. Koşarak salondan çıktım. Peşimden Vanessa'nın geldiğini gördüm. Bana yetişemeden binadan çıkıp bir taksiye bindim ve otele gitmesini söyledim. Takside iken ağlamaya başladım.

-VANESSA'NIN AĞZINDAN-

Adriana'nın peşinden koştum. O çocuğa haddini bildirmezsem benim adım da Vanessa değil! Ne kadar da hızlı koşuyor bu kız! Caddenin sonundayken nefes nefese kaldım ve geri dönmek zorundaydım. Zaten bir taksiye bindiğini gördüm. Tam binanın merdivenlerindeyken Justin'şn koşarak çıktığını gördüm. Yanıma gelip :

"Nereye gitti? Onunla konuşmam lazım."

"Taksiye bindi ve uzaklaştı. Yetişemezsin yani. Sonra gönlünü alırız. Sen önce şu Ralph denen çocuğu hallet. (Dalga geçen çocuğun adı Ralph). Sonra düzelir zaten. Daha ilk günüydü. Sen de imalı imalı konuşmayı bıraksan iyi olur Bay Bieber! (Sen de doğru düzgün konuş Vanessa Hanım!!11!!!!)"

"Otelde mi kalıyor?"

"Evet. Bana öyle söyledi."

"Hangisi?"

"Bilmiyorum. Hem sen ne yapacaksın kaldığı oteli? Scoot'a sor."

"Tamam. Ben salona gidip üstümü değiştircem. Bugünlük bu kadar yeter."

"Tamam peki." dedim ve salona gittik.

-ADRIANA'NIN AĞZINDAN-

Lanet olsun! Lanet olsun! Taksiden ağlayarak indim ve otelin lobisine yöneldim. Oradan odama çıkıp kendimi yatağa attım. Hğngür hüngür ağlamaya başladım. Neden bunu kabul ettim ki? Hayatım mahvoldu işte! Her şeyden nefret ediyorum! Herkesten nefret ediyorum! (Justin'e laf demeseydin bak gördün mü çarpılırsın böyle! oh olsun!)

Kapı çaldı. Ya ben bigün de rahat rahat ağlayamicak mıyım? Yüzümü yıkadım ve aynada nasıl göründüğüme baktım. Gözleri şiş, yüzü ve burnu kıpkırmızı, saçları dağınık bir şekildeydim. Daha süper olamazdım yani! Boşverip kapıyı açtım.

Yok yok! Az önceki daha hiçbişeymiş! Allahım şu gelene bak! Başka insan yok mu? Temizlik görevlisi olsa ne olurdu gelen? Ne olurdu gelen kişinin bal rengi gözleri ve altın sarısı saçlarıyla karşılaşmasaydım?

Evet arkadaşlar, hikayedeki kahramanla diyaloğa girip kavga eden bir yazarınız var mutlusunuz dimi? Güzel gidiyo mu? Hikayedeki Vanessa ve Jessie'yi nasıl hayal ettiğinizi yazar mısınız? Cast bölümüne öyle yapmak istiyorum. Sizin düşünceleriniz olmadan hareket etmek gelmiyo içimden çünkü ben sizin aklınızdan hiç geçmeyen birisini koyarsam zorlanırsınız hayal etmede. Umarım beğenmişsinizdir. Görüşlerinizi bildirin :)