16. BÖLÜM

3.2K 142 14
                                    

Dün yazamadım, üzgünüm çünkü doğum günümdü :D Bugün de valiz hazırlamaktan vakit bulduğum için yazıyorum. Yarın tatile gideceğim ve geri ağustosyn sonuna ancak dönebilirim ama yine de ara sıra yeni bölüm eklemeye çalışacağım :D

Selena Gomez? Neden arıyordu beni bu sürtük? Hoparlörü açtım ve Jessie'ye sesini çıkartmaması için işaret yaptım.

"E-e-evet benim. Neden aradınız?"

"Nasıl göründüğünü biliyorum Adriana.."

"Evet, biliyorsun! Ve nasıl görünüyorsa aynen de öyle!"

"Yanlış anlaşılma olmuş. Lütfen yapma!"

"İkinizin üstünde de o gün giydiğiniz şeyler vardı fotoğrafta!"

"O tamamen fotoşoptu! Justin ile aramızda hiç birşey yok! Arkadaşça ayrıldık ve o günden sonra da sadece törenlerde falan konuştuk!"

"Sana neden inanayım? Bunları söylemeni Justin mi istedi?"

"Onunla da konuştuk ama bu biraz da benim fikrimdi. Justin inanılmaz üzgün! Seni seviyor o!"

"Odaya geç geldi. Scoot ile konuştuğunu söyledi! O arada seninle olmadığını nereden bileyim?"

"Değildi. Yemin ederim. Lütfen inan ve onun kalbini kırma!"

"O benim kalbimi kırdı ama!"

"Onun suçu değildi! Onunla sen gitmeden önce tek kelime konuşmadık! Sen gittikten sonra bana geldi ve olanları anlattı. Kalbinin ne kadar kırık olduğunu anlıyorum Adriana! Ona aşıksın ve o da sana aşık! Her zaman böyle riskler vardır. İnsanlar eski ilişkiler için dedikodular yayar ve yeni ilişkileri bitirmeye çalışırlar. Sizi birisi fark etmiş olmalı. Anlamalısın Adriana!"

Selena ikna edici konuşuyordu. Aramızı bozmak için ya da sırf konu yaratmak için yapılmış olabilirdi. 

"Tamam. ama düşünmeme izin vermelisiniz."

"Tamam. Lütfen birbirinizin kalbini kırmaya devam etmeyin. Güle güle."

"Bay.." dedim ve kapattım.

Jessie ile bakıştık. Jessie:

"İnandırıcı görünüyor."

"Evet... Öyle ama be-" dememle birlikte kapı çaldı. 

"Ben bakarım" dedi Jessie. 

Jessie odadan çıkıp kapıyı açmaya gitti. Ben de yatağa uzandım ve yüzümü ellerimin içine aldım. Her şey birbirine karışmıştı. Karışıklığı sevmem. Basit olsa olmaz mıydı her şey?

Jessie odanın kapısından içeri başını uzattı ve fısıldadı:

"Justin gelmiş."

"Nee?" dedim ama Justin Jessie'yi kapının önünden çekerek içeri girdi.

"Adriana! Lütfen yapma! Seni aldatmadım! Onunla tek kelime bile etmedim yemin ederim!" Dedi ve yatağın yanına gelip ellerimi tuttu. Anında geri çektim.

"Seni istemiyorum. Git buradan." dedim. Yüz ifadesi anında değişti. Kalbinin içini görebiliyordu sanki. Kırılmış.

"Adriana..."

"Git buradan! Kalbimi kırıp sonra da özür mü diliyorsun?"

"O fotoğraf sahteydi! Yemin ederim!"

"Kanıtın bile yok Justin! Neden inanayım söyle!"

Başını öne eğdi. Sonra sanki aklına bir şey gelmiş gibi tekrar hızla kaldırdı ve yüzüme baktı.

"Kanıtım var!"

"Neymiş o?"

"Sana o süre içinde Scoot ile konuştuğumu söyledim, hatırlıyor musun?"

"Evet. Ne olmuş?"

"Telefon kayıtlarında var. Kaç dakika konuştuğumuz gösteriliyor." dedi heyecanla ve telefonunu uzattı. 

Öyleydi. Tam o saatlerde Scoot ile konuşmuştu. 

"Şimdi bana inanıyor musun?"

Başımı salladım. Gerçek ortadaydı işte. Birisi dedikodu çıkarmak istemişti o kadar... 

Justin'in boynuna sarıldım. 

"Seni hemen yargıladığım için üzgünüm Justin."

"Sorun değil meleğim. Seni seviyorum anladın mı!Sadece seni,başka kimseyi değil!" dedi ve sonra Jessie'ye dönerek:

"Sen de şu posterlerimi geri as odanın duvarları bomboş duruyor! Aldatmadım ben arkadaşını!" dedi ve gülmeye başladı.

Biliyorum kısa ama zaten bu valiz telaşı içinde ancak bu kadar yazabildim. Aralarını çok fazla bozmak istemedim sonra işler sıkıcılaşıcaktı ve herkes ne olacağını tahmin edecekti. Lütfen yoruma bu bölümden sonra neler gelişebileceğini yazın! Aklıma yine bişey gelmiyo! Eğer yazmazsanız bölümler daha geç gelir! :******** hepinizi seviyorum aşkımlarım <3333333

Drummer Boy (Justin Bieber FanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin