DENİZ'DEN:Babamın bu kelimeleri söylemesiyele dünya başıma yıkıldı nasıl beni hiç tanımadığım bir adamla evlendirebilirdi bu kadar basit miyidi. Hemen odadan çıktım ve koşarak mardinin sokaklarında yürümeye başladım. Evlenmek zorundaydım yoksa abim ve melis ölürdü hayır buna izin veremezdim. Ben bu vicdan azabıyla yaşayamazdım. Hava kararmaya başladı telefonumdan saate baktîm bir de ne göreyim! Annem 10 kere ablam 30 kere canan da 20 aramş. Hemen konağa doğru ilerledim. Konaktan içeriye girdiğim gibi annem beni sorguya çekti. " Nerdeydin kız sen öldük meraktan " ben " hava almaya. Çıktım" annem " aldın mı havanį " dedi kızgınca " aldım " diyip odama doğru çıkarken annem " kaçma hemen yarın nişan alışverişine çıkacağız ondan sonra istemeye gelecekler erken uyan" dedi hiçbir şey söylemeden odama çıktım benim odaya girmemle ablam ve canan da girdi. En sonunda dayanamayıp şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım. Bana acıyarak bakıyorlardı. Ablam " ağlama bitanem" dedi. Ya nasıl ağlamayayįm. Ben " Biraz yalnız kalmak istiyorum." Dedim. Tamam diyip çıktılar. Allahım ben ne yapacam bana güç ver. Bugün fazlasıyla yoruldum. Kafamı yastığa koyduğum gibi uyuya kalmışım. Sabah ablamįn sesiyle uyandim " deniz hadi kalk ablacım kahvaltıdan sonra çarşıya gideceğiz" dedi oflayarak kalkıp banyoya girip işlerimi hallettim. Sonra gardlobumdan siyah uzun pantlonumu ve siyah üstü beyaz yazılı olan tişortümü gidim. Sonra da beyaz spor ayakkabılarımı. Saçlarımı tarayım açık bıraktım. Dün çok ağlamıştım ve yüzüm solmuştu biraz fondoten gõz kalemi eyeliner sürdüm. Ve son olarak bordo rujumu. Malum bugün alışverişe çıkacağımız için biraz düzgün giyindi. Kahvaltıya indiğimde efeler de gelmişti bir anda herkesin bakışları benim üstüme geldi ben de herkese günaydįn diyip yerime geçti. Efe bana bakıyordu bunun farkındaydım ama ben bir türlü Kafamı kaldıramıyordum. Kahvaltıdan sonra ben efe annem melis abim ve efenin anneni yani artık kayınvalidem semra hanımla yola çıktık. Benle efe efenin arabasıyla gidiyorduk. Yol boyunca hiç konuşmadık ama sessizliği bozan efe oldu" Bak deniz ikimizde istemeden bu evliliği yapacağız ama iyi geçinmek zorundayız hadi biraz bana kendinden bahset" dedi haklıydı ben " 23 yaşındayım amerikada okuyordum en sevdiğim renkler siyah beyaz mavi mor. Müzik dinlemeyi ve sabah sporu yapmaya bayılırım bu kadar " dedim " hadi birazda sen kendinden bahset " dedim. Efe "24 yaşındayım amerikada okudum buradaki belenoğlu holdinin başındayım en sevdiğim renk siyah ve lacivert yüzmeyi çok severim" dedi. Bir an cesaretimi toplayıp ona baktım o da bana hemen utanıp başımı öne eğdim güldü çook komik. Alışveriş mağazasına geldiğimizde ilk iş nişan yüzükleri bakmaya başladık abim ve melis kendi yüzüklerini aldıktan sonra sıra bize geldi efe seçimi bana bıraktı. Ben de fazla abartılı olmayan iki yüzük seçtim. Sonra nişan için kıyafet bakmaya başladık. Bana siyah uzun bir elbise melise de lacivert aldık. Sonra gelinlik bakmaya gittik. Melis kendine bakarken ben de kendime bakıyordum ama hiç biri istediğim gibi değildi. Efenin elindeki gelinliğe baktım. Tam istediğim gelinlikti hemen efeden alıp giydim. Çıktığımda herkes bana hayranlıkla bakıyordu.
EFE' DEN: Deniz çıktığında çok güzel olmuştu ona hayranlıkla bakıyordum. Deniz benden sürekli utanıyordu ve ben bunu hiç sevmiyorum. Sonunda gelinlik alışverişi de bitti. Sıra damatlık bakmaya gelmişti. Melis azadla ilgilenirken deniz de benimle ilgileniyordu. Sonunda bir damatlık seçtik denizde ona uygun bir kravat seçti aslında pek kravat takmazdım ama deniz için takacağım.
DENİZ' DEN: Damatlık da aldıktan sonra melis annemlere " siz burda biraz oturun biz geleceğiz" dedi. Sonra beni çekiştirmeye başladı. Azad ve efede arkamızdaydı. Geldiğimiz yere baktım. Yuh yani iç çamaşırcıya gelmiştik. Abim ve efede hiç utanmadan bizimle geldiler ben girmemek için dirensemde melis zorla içeri sokmuştu. Melis abimi alıp başka reyona geçti. Ben ve efe kalmıştık. Efe elinde bir gecelik tutuyordu" ben bunu hayatta giymem" dedim " burdan birşey almadan çıkmak yok" dedi. Ya hiç utanmıyor ha. Neyse buda bitti. Efe beni eve bıraktıktan sonra banyoya girip duş aldım sonra nişan kıyafetimi giydim. Siyah topuklu ayakkabımı da giydim. Sonra saçlarım kuruttum ve at kuyruğu yaptım. Siyah göz kalemi siyah eyeliner siyah far da sürdüm son olarak da bordo rujumu. Siyah ojelerimi de sürdüm. Ve en son olarak takı. Fazla abartılı olmamak için altın sarısı eklem yüzüklerimi taktım ve hazırdım. Aynadan kendime bir baktım çok güzel görünüyordüm. Ablam ve canana geldi bana hayranlıkla bakıyorlardı ablam " çok güzel olmuş benim kardeşim aynı ben" dedi cananla ben güldük. Sonra hemen aşağı indik gelmişlerdi. Efe bana bakıyordu ve ben her an bayılabilirim. Sonra içeri geçtiler.
EFE' DEN:
Deniz çok güzel olmuştu ve ona baktığımda utandığının farkındaydım.İçeriye geçtik büyükler biraz konuştuktan sonra babam " Sebebi ziyaretimiz belli allahın emri peygamberin kavliye kızınız deinizi oğlumuz efeye istiyoruz" dedi. İsmail ağa bir an durdu ve " verdim gitti hayırlı uğurlu olsun dedi"
DENİZ' DEN: Kahveleri yaptıktan sonra efenin kahvesine karabiber tuz limon ve acı biber koydum. Hacer teyze " kızım çocuğu öldürecek misin " ablam ve canan zaten gülmekten yerlere yatmışlardı. Ben de kahveleri dağıttım sıra efeye geldiğinde gülümsedim. O da bana ah canım yaa az sonra başına geleceklerden haberi yok. Yerime geçip oturdum. Efe kahvesini içti ve hafif öksürdü. Bana öldürücü bakışlar atıyordu. Ben ablam canan ve efenun kardeşi sevilay gülmeye başladık. Efe kahvesinin yarısın geldiğinde hemen gidip su getirip kahveyi elinden aldım. Sonra nişan yüzükleri takılım kesildi. Ailelerimizin ellerini öptük ve sonra efe benim anlımdan öptü.Sonra biraz sohbet ettikten sonra efeler gitmek için kalktılar. Yarın kına vardı. Bindanlıları yarın konağa göndereceklerdi. Kapıya kadar misafirlerimizi yolculadık. En son benle efe kaldığımızda efeye " iyi akşamlar" diyip yanağından öptüm. Şaşırdığı her halinden belliyidi. O da iyi geceler diyip gitti. Odama çıkıp bugün olanları düşündüm acaba ben efeye aşık mı olmuştum çünkü onu her gördüğümde sanki midemde kelebekler uçuşuyor. Aşk böyle birşey miydi? Bunları düşünürken uyuya kalmışım.