Okul günü gelmiş çatmıştı ama ben gitmek istemiyordum. Can vardı. Ama sevgili anneciğimin zoruna mahsur kaldığım için şu anda lanet olası servisi bekliyodum. Ve herzamanki gibi servis geldi. Herkez servisteydi cemre yağmur ege burak ve daha bir sürü kişi. İstemeye istemeye okula gelmiştik. Cemreyle birlikte sınıfın kapısını açınca hayatimin ikinci şokunu yaşadım bu gün benim doğum gunummüş aklımdan tamamen çıkmıştı. Kendi kendime ulan sınıftakiler bile unutmamış ne namossozom ben diye mal mal düşünürken cemre yagmur ve ege iyiki doğdun diye bağırıyordu bunu duyan benim yanıma gelip doğum günümü kutladı. Kapıdan gelen kişiyi görünce bir şok daha geçirdim can elinde öküz gibi bir hediyeyle yaklaştı önce üstüme alinmadim ama benim yanıma geldi hediyeyi uzattı iyiki doğdun prenses dedi. kekeleyerek teşekkür ettim. Sonrada hediyeyi açtım kocaman bir ayı çıktı sevinçten havaya uçuyodum resmen dayanamayip cana sarildim ben cana sarılırken can kulağıma bir şey fısıldadı seni çok özledim yarın biryerlere gidelimmi prenses dedi. Olumlu bir şekilde kafamı salladim o zam yarın saat 3 de mano kafede buluşalım prenses dedi bende tamam dedim ve can derse girmek üzere sınıftan çıktı.