Sabah okula gittiğimde onu görmemek için dua ediyordum. Eğer onu görürsem son derecede büyük bir aptallık yapar ve küçük duruma düşerdim.
Ee tabi, ben Andrah son derece mükemmel olan Connor'a platonik aşıktım. Yaklaşık iki yıl desek, harika!
Onu ne zaman görsem elim ayağım birbirine dolaşıyordu ya da kendimi bir şeylerin arkasına gizliyordum.
Ama onun Luisa'sı vardı tabii...
Kendimi çok beğenmiyordum ama arkadaşlarım ilah derecesinde güzel olduklarımı söylüyorlardı. Övülmeyi severdim ama eğer bunu Connor yapacaksaydı kendime her gün çeşitli derecede bakım uygulardım. Sırf ona Luisa'dan daha güzel gözükmek için.
İşte bugün de o günlerden biriydi. Gün 594568526; Luisa'dan daha güzel gözükmek!
Çantamı sırtıma taktım ve kimya sınıfına ilerlemeye başladım. Şansa bakarsanız ki bugün onunla ve o beni Connor'a söyleyen uzun arkadaşı James ile dersim vardı.
Sınıfa girdiğimde daha gelmemişlerdi ki bu beni birazcık daha rahatta hissettirdi. Hızlıca on beşinci masaya oturdum ve sıra arkadaşım Olivia'yı beklemeye başladım.
Kapı açıldığında Olivia'yı görmek yerine sarmaş dolaş içeri giren Connor ve Luisa'yı görmüştüm. Luisa gerçekten çok güzeldi ve Connor acayip derecede şirin.
Aşk böcekleri gibi birbirlerini öperlerken Connor beni fark etmemişti ve bende beni fark etmemesi için montumun şapkasını kafam geçirdim ve sırama gömüldüm.
Onu böyle görmeye daha ne kadar dayanabilirdim Tanrı bilir.
Onu her şeyden çok seviyordum, kelimelere sığmayacak kadar belki de.
Fakat onun yaptığı tek şey ise göz göre göre beni üzmekti. Eğer bir çocuk bana benim Connor'a davrandığım gibi davransaydı onu üzmek istemezdim.
Ama Connor beyefendi, saniyesi saniyesine beni üzmeye ant içmiş gibi çalışıyordu.
Kafamı kaldırdığımda hâlâ beni fark etmemişti. James ile telefonda oynuyorlardı. Kimya defterimi ve kitabımı çıkarttım.
Connor'ın yan masada oturması bile benim göğüs kafesimin için deki minik kalbi çıldırtacak derecede attırıyordu. Eğer o bana Luisa'ya sarıldığı gibi sarılsaydı eğer, ölümü yarım saat içinde defnederlerdi.
Profesör Obbins içeri girdiğinde hemen bizi oturtturdu ve yeni hücreleri incelemeye başlamamız gerektiğini söyledi.
Dersin ortalarında mide bulantısıyla lavaboya ilerledim. Karnıma feci bir bulantı girmişti ve çıkacak gibi de durmuyordu.
Kızlar tuvaletine girdiğimde hızla boş bir kabine girdim ve midemdekileri boşalttım. Bu kaçıncıydı acaba?
Kabinden çıkıp elimi yüzümü yıkamaya giderken kapı açıldı.
"Ah kusura bakma yanlış tuvalet, yanlış tuvalet..." Connor mırıldanırken aniden beni fark etti.
"Oh hey selam, Andrah?" Andrah demesi bile bana huzur verirken ellerim istemsizce titremeye başlamıştı.
"Se-selam Sam?" dedim sesimin ayarını tutturmaya çalışarak.
"Hey adım Con." dedi gülerek. Bu hali onu olduğundan da sevimli kılıyordu.
"Selam Con." dedim ben bu sefer gülümsemeye çalışarak.
"Ben çıkayım eğer birisi bizi böyle yakalarsa kötü şeyler olabilir."
"Eğer bizi Luisa yakalayacaksa neden olmasın?" dedim sessizce mırıldanırken.
"Ne?"
"Şey, evet, haklısın demiştim." dedim sinirimi kontrolde tutmaya çalışırken bu defa.
"İyi Andrah, iletişimde kal." gülümseyerek tuvaletten çıktığında hâlâ aklımda sözcükleri yankılanıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/56837153-288-k451519.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hey samuel [connor ball]
Short Storyözel numara: hey samuel! özel numara: bilmeni isterim ki özel numara: sana deliler gibi aşık olduğum özel numara: sadece konuş benimle özel numara: geceler boyu özel numara: ve sende fark edeceksin ki özel numara: senin de bana aşık olduğunu #75 in...