Ehli Sünnet alimlerince Kur'andan sonra ikinci kaynak kabul edilen ve Sünnilerin din hayatını şekillendiren Sahih(doğru) kabul edilen hadis kitaplarının en meşhurları Müeliflerinin(yazar) ismi ile ayrı başlıklar Altında Kütübi Sitte(6 kitap) halinde neşredilmiş(yayınlamış)tir.
Bugünkü konumuzda işte bu sahih kabul edilen kaynaklardan Kur'an ile taban taban zıt olan Hadislerden bir kaçını HAKK geldi Batıl zail oldu ayeti kerimesi mucibince sizlerin tefekkürüne sunacağım ama evvela Ehli sünnet din adamlarınca kutübi sitte hakkında ki görüşlerini paylaşıp sonrasında sahih sanılan uydurma hadislere geçeceğim gayret BiiznİLLAH bizdentevfik ve muzafferiyet ALLAHtandır. M.ARICI
Kısaca müellifine nisbet ederek Buhârî diye bilinen Câmi'u's-Sahîh'in tam adı: "El-Câmi'u's-Sahîh el-Müsned min Hadîsi Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem ve Sünenihî ve Eyyâmihi"dir. Hocası İshak İbnu Râhuye'nin: "Biriniz sahîh hadîsleri müstakil muhtasar bir kitapta cemetse." tavsiyesi üzerine yola çıkan Buhârî, Sahîh'ini on altı yılda; altı yüz bin hadîsten seçerek vücuda getirmiştir.
Firebrî'nin rivâyetine göre, herhangi bir hadîsi Sahîh'e dahil etmezden önce yıkanıp iki rekat namaz kılan Buhârî, Allah'a istihârede bulunup mânevî bir işâret aramış, ondan sonra hadîsin sıhhatine hükmetmiştir. "Bu şekilde sıhhati nazarında sübût bulmayan hiçbir hadîsi Sahih'e almadım." der. Es-Sahîh'in bu şartlar altında tebyîz'i Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın kabr-i şerifleriyle, minberi arasında gerçekleşir.
Buhârî, eserini tamamlayınca Ahmed İbnu Hanbel, Yahya İbnu Mâin, Ali İbnu'l-Medînî gibi devrinin üstadlarına arzeder. Bunlar, rivâyete göre, dört tanesi hariç bütün hadîslerin sıhhatinde ittifak edip, takdirlerini ifâde ederler. Zehebî:"Buhârî'nin el-Cami'u's-Sahîh'i, Kitabullah'tan sonra Kütüb-i İslâmiye'nin en kıymetlisi, en üstünüdür. Bir kimse onu dinlemek için bin fersahlık mesâfeye yolculuk yapsa, bu zahmete değer, seyahati boşa gitmez." der.
http://m.sorularlaislamiyet.com/index.php?oku=184482
Hz. Peygamberin -fiilî, kavlî, takrirî- sünnetini bize ulaştıran sahih hadisleri inkâr etmek büyük bir dinî risk taşımaktadır. Hz. Peygamberin sünnetinin teşri kaynağı olduğunu inkâr eden veya sahih bir hadisin Hz. Peygamberin sözü olduğuna inandığı halde kabul etmeyen dinin dışına çıkmış olur. Bu husus âlimlerin ittifakla kabul ettiği bir konudur.
http://www.sorularlaislamiyet.com/qna/144433/sahih-veya-hasen-hadisi-inkar-etmek-haram-midir-boyle-bir-kimse-ehl-i-sunnetten-cikar-mi.html
Bir ekleme yapalım Ehli sünnet din adamlarınca kütübi sitetede bulunan hadislerin hepsi sahih kabul edilmiş bu hadisleri inkar ResulALLAH(s.a.v) inkar kabul edilip din dışı olmak(mürted) ile karşı karşıya kalınacağı kabul edilmiştir yani değerli kardeşlerim birazdan ekleyeceğim hadisler Kur'an ile taban tabana zıt iken bu hadisleri inkar etmek İSLAMın dışına çıkmak oluyormuş. Halbu ki Bu hadisleri sahih kabul edip bunlar ile amel etmek İSLAMa Kur'ana ResulALLAHa(s.a.v) Leke çalmaya çalışmak olur M.ARICI
"Namaz kılan bir adamın önünden eşek, kara köpek ve kadın geçerse namazı bozulur" (Buhari 8/102; Hanbel 4/86).
"Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmesini emreden ayet,(SÖZDE RECM AYETİ) Ayşe'nin döşeğinin altındaki sahifede yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Ayşe onun defin işlemleriyle meşgul iken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sahifeyi yedi ve böylece taşlama cezası Kuran'dan çıktı; ama hükmü devam ediyor" (İbni Mace 36/1944; Hanbel 3/61; 5/131, 132, 183; 6/269).
Bu hadise göre Kur'an eksik demektir. Bu hadisi inkar ise Ehli sünnetçe kafirliktir(bende diyorum ki hadi oradan müşrik kafalılar)
"Keçinin yemesi sonucu Kuran'dan çıkan taşlama ayetini Ömer Kuran'a tekrar sokmak istedi; ancak halkın dedikodusundan korktuğu için cesaret edemedi" (Buhari 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Muslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34).
bak bak bak Kur'ana iftira yetmedi birde adaletin temsilcisi Ömer r.a ALLAHtan değilde halktan korkan soysuz olarak resmediliyor ..
"Bir grup maymun zina yapan bir maymunu yakalamış ve taşlama cezasını uyguluyorlardı. Onları bu haklı işte desteklemek için ben de taş atarak yardım ettim" (Buhari 63/27). (şaka gibi zina yapan maymun. evlenmemiş terbiyesizler)
Bu iki hadise dikkat. Zıtlaşma var.
"Peygamber hiç bir vakit ayak üstünde işemedi" (Hanbel 4/196; 6/136, 192, 213).
"Peygamberin ayak üstünde işediğini gördüm" (Buhari 4/60, 62; Hanbel 4/246; 5/382, 394).
"Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine'ye gelerek müslüman oldular. Medine'nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiği içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar va çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı. Ellerini ve ayaklarını kesti. Gözlerini oydu. Çölde susuz ölüme terketti. Biz onlara su vermek isteyince Peygamber bizi engelledi" (Buhari 56/152, Tıb 5/1; Hanbel 3/107, 163)
Peygamberi Zalim ve cani gibi göstermiyor mu bu hadis sizce
Musa ölüm meleğinden çok korkuyordu. Bir gün ölüm meleği canını almaya gelince meleğin yüzüne tokat atıp bir gözünü çıkardı" " (Buhari 65/4, 5; Hanbel 1/205, 242, 440; 2/405, 468). Ben bu hadisi sahih kabul etmeyince kafir mi oluyorum hadi ya
"Uğursuzluk üç şeydedir, at, ev ve kadın" (Buhari 76/53).
"Peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi" (Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113).
Bak sen Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber kadın ve çocukları öldürün demiş peki soruyorum bu hadisi kabul etmek mi Kafirlik etmemek mi?
Tüm kara köpekleri öldürünüz. Çünkü onlar şeytandır" (Hanbel 4/85; 5/54).
"Karga fasıktır" (Buhari 59/16; Hanbel 2/52).
"Allah zamandır" (Muvatta 56/3).
"Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir" (Buhari 97/24, 10/129 ve 68. surenin tefsiri).
Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koşar Zeynep'le yatardı" (Buhari, Hibe/.
"Peygamberin izniyle ihramdan çıkıp Mina'da bulunan kadınlarımıza yöneldik.Zekerlerimizden meni damlıyordu " (Buhari, Hac/81; Müslim Hacc/141).
bu hadislerle mi Ahlak peygamberini örnek alacağız
PEKİ GÖNÜLLERE ŞİFA İNSANLARI KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ÇIKARAN TEK KAYNAK KUR'AN NE DİYOR
Rabbinin sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir O. (Enam Suresi 114-115)
Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir. (Yusuf Suresi 111)
İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise inanıyorlar? ! (Casiye Suresi 6)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darusselam'a Yolculuk
Spiritualİnsanoğlu Doğumundan ölümüne kadar bir koşuşturma içerisinde bu koşuşturmalarının sonucu ya bir...