Darusselam'a Yolculuk

Zenginleşmek Azgınlık mı?

Alak 6-7 Hayır, insan kendini yeterli gördüğü (muhtaç olmadığını zannettiği) için mutlaka azgınlık eder (haddi aşar).

Maun 1-7 Dini yalanlayanı gördün mü? İşte o, öksüzü iter, kakar. Yoksulu doyurmaya önayak olmaz. Vay haline o namaz kılanların ki, Kıldıkları namazın değerine aldırış etmezler. Gösteriş yaparlar onlar, Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar.

Kalem 10-16 Şunların hiçbirine boyun eğme itaat etme: Yemin edip duran bayağı-değersiz/alçak (olana)Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren,Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,Kaba ve haşin, sonra da kötülükle damgalı,Mal ve oğulları var diye (böyle davranır).Kendisine âyetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları" der.Yakında biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacağız.

Haşr 7 ALLAH'ın o ülkelerin halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH'ın ve elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verilmelidir ki zenginlerinizin arasında tekelleşmesin.

bakara 219 Ve sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: "Helal kazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanını verin." İşte Allah, ayetleri size böyle açıklar ki, derin derin düşünebilesiniz.

ALLAH'ın sünneti (yani evrensel kanunlar gereği) termodinamiğin 1. Yasası olan entropi bir nevi terazi gibidir. Terazinin nasıl bir kefesi ağırlaşırsa diğer kefesi hafifleşir yani bir yerde zenginleşen varsa başka yerde mutlaka fakirleşen vardır. Ve bu fakirliğin acziyetin müsebbibi ALLAH değil Karunlaşanlardır.

İSLAMın öngördüğü dünya düzeninde kişiler değil kamu zenginleşir kamunun değilde kişilerin Zenginleştiği ve dolayısı ile diğer bir zumrenin fakirleştiği bir düzeni kabul etmek ne adalet ne Hakkaniyet nede insaniyetle örtüşür. Çünkü kişisel zenginlik demek lehül Mülk(Mülkün tek sahibi) olan ALLAH'ın tüm insanlara lütfettiği rızkı belli bir zümrenin elinde toplayıp, ALLAH'ın herkese verdiği rızkın diğer zümreye ulaşmasına engel olmaktır ki bu HAKK ehlinin düşman olacağı bir düzendir.

Şimdi burada bazı kardeşlerin aklına Süleyman peygamberin zengin bir kral olduğu kıssası akla gelebilir. Lakin Süleyman  peygamberin zengin olduğu zenginleştiği bir düzende başkaları fakirleşmemiştir tam tersine Süleyman peygamberin Hakim olduğu dünya düzeni bugünkü dünya nüfusunun %1inin ALLAH'ın hesapsız tüm insanlara verdiği rızkın %99unu yiyip semirdiği geri kalan %99 nüfusun rızkın %1 ile geçinmeye çalıştığı yeryer birbirlerini katlettikleri vahşi kapitalist düzen değildir..

Bugün zenginleşen semiren ve bu zenginleşmesi sonucu bir yerlerde bebeklerin öldüğü bir yerde insanların ilaçsızlıktan naçar kaldığı bir düzen nasıl savunulur ki 

Bilinmelidir ki; HAKKça adilce bir düzen kişisel zenginliğin değil de kamusal zenginliğin olduğu düzendir. Zulüm düzeni ise bir tarafta köpeğine günlük binlerce lira  harcandığı bir yerde 10 liraya bir hafta geçinen ailelerin olduğu düzenin adıdır. Adalet için, herkesin evinde kararınca çorba piştiği kimsenin kimseye muhtaç olmadığı kimsenin başkasının malında gözü olmadığı  HAKça bir düzen için ALLAH'ın sana verdiği maldan dağıtmak Her müslümanın en birinci görevidir... Saçıp savurmak ise her yıl umrelere gidip altında Mercedes x6lar (250 bin tlcik) gezerken bir yerlerde kar altında yatanların olduğunu unutmak olmasın sakın..