Son derse girmemişler ve okul bittiğinde Oğuz, Ali'yi evine getirmişti. Bahar ise arkadaşlarıyla plan yapmıştı ve Oğuz'un annesi çarşıda, babası da işteydi. Ali yarım saattir Oğuz'un yatağında uyuyordu. Oğuz da onun yanında yatıyordu. Oğuz ona sarılmış izlerken düşüncelere dalmıştı. Ali uyanmaya başlamıştı. Kantinde olanlar onu fazla yormuştu. Ali uyandığı anda şunu sordu
"Bahar'ın amacı ne?"
Oğuz iç çekti "Uzun hikâye." dedi
"Bence ben bu hikâyenin çoktan bir parçası oldum. Bilmeye hakkım var." dedi Ali
Oğuz, onun haklı olduğunu biliyordu "Geçen sene Bahar birine âşık oldu. Ama onun âşık olduğu kişi de bana aşık oldu ve bizi bastı. Uygunsuz bir haldeydik. O günden sonra Bahar bana savaş açtı. İntikam almaya çalışıyor." diye özetledi
"Sen o çocuğa karşı bir şey hissediyor muydun?" diye sordu Ali merakla
"Hayır, sadece bir seferlikti. Peşimi bırakmıyordu." dedi Oğuz
Angelo kaleden çıkarken karşısında Oğuz'u gördü.
"Oğuz! Burada ne işin var?" diye sordu Angelo
Oğuz boş gözlerle ona baktı "Neden onu kurtardın?"
"O benim bir parçam." dedi Angelo
"Her şeyin tek suçlusu o sanıyordum." dedi Oğuz
"O olmadan dış dünyaya karşı savunmasızım." dedi Angelo
"Hayır, sadece kendini kandırıyorsun." dedi Oğuz ve yere kanlar akan bir şey attı.
Angelo ona bakınca kanı dondu "Lucifer!" diye bağırdı onun yerdeki kesik kellesine bakarak
"Nasıl bir gerçeklikte yaşıyorsun Ali?" diye sordu Oğuz
"Güneşli, her yer yeşil. Tertemiz bir hava var. Ayrıca adım Angelo." diyerek cevap verdi Angelo
"Bir ütopyadasın." dedi Oğuz ve parmaklarını şaklattı.
Gerçeklik bir anda sarsıldı ve harabelerle dolu bir alan ortaya çıktı.
Ali dudaklarını geri çekmeye çalışıyordu ama Oğuz bastırıyordu.
"Benim dünyama ne yaptın sen!?" diye bağırdı Angelo
"Seni gerçeğe döndürdüm. Bir hayalin içine sıkışıp kalmışsın." dedi duygusuz bir biçimde Oğuz
Angelo ona vurmak için hamlede bulundu ama başarısız oldu. Toprağa bağlı olan siyah zincirler onu engelliyordu.
"Ben zincirli miyim?" dedi Angelo şaşkın bir biçimde
"Kendi kendine ördüğün zincirler. Kendi hapishaneni kendin yarattın." diye açıkladı Oğuz
O anda Diablo'nun bedeni ayaklandı ve Oğuz'a saldırdı. Oğuz kenara kaçınmakla yetindi.
"Zincirli olsam bile hala güçlerim var." dedi Angelo "Bana dünya mı geri ver!"
"Bir yalanı yaşamayı bu kadar mı istiyorsun Ali?"
"Adım Angelo!" diye bağırdı ve Diablo kılıcını Oğuz'un beline savurdu
"Oğuz, daha ileri gitme!" diye tersledi Ali. Oğuz ikinin de giysilerini çıkarmıştı.
"Neden direniyorsun Ali?" diye karşılık verdi Oğuz "Bunu istediğini ikimizde biliyoruz."
Diablo saldırıya devam ediyordu ama Oğuz sadece savuşturmakla yetiniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seremoni Şoku
RomanceŞey nereden başlayacağımı bilmiyorum, bu sebeple lütfen kusura bakmayın. Açıkcası yazdığım ilk hikaye değil ancak yayımladığım ilk hikaye. Bu sebeple şu an korku ile karışık bir heyecan duygusu içerisindeyim :D Bu hikayenin benim için anlamı büyükt...