Biz buradayız. Bıraktığınız yerde,huzursuz bir şekilde ağlamaklıyız. Mutsuzuz çünkü mutsuzluğumuz sizin bize verdiğiniz güveni bi anda darmadağın etmenizden. Gururumuz ayaklar altına alınmış,kocaman bir kırgınlıkla yürüyoruz gökyüzüne. Gökyüzü sizin olmadığınız kadar yalnız,sizin unuttuğunuz kadar seviyor bizi. İyi insanlar kalır. İyi bir insan olduğumuzu hatırlattınız her seferinde.
Kokunu getirmiyor burnuma geceler. Gidişinin sızısı altında yaşadığım bir kış. Soğuktan çok sensizliğin verdiği acı var içimde. Sessiz kalamadım sensizliğe... Her seferinde gidişine bin küfür ettim belkide.. Aşk bu değil dedim. Aşk senin yaşayamacağın kadar anlamlı, aşk kızgın sularda buz kesmektir. Aşk aptallaştırdığı kadar olgunlaştırıyor. Üzdüğü kadar mutlu ediyor. Sevdiğin kadarda öldürüyor. Ne kadar sevdiysen o kadar ölüyorsun. Ne kadar özlediysen o kadar ağlıyorsun. Herşey o kadar kısasa kısas ki şu hayatta;sen mutluyken mutlu olabiliyorum mesela,bak bu aşkın verdiği en güzel şeydir. Senin anlayamayacağın kadar ağırdır bu mutluluk..
Günler geçiyor sevgilim,günler ne çabuk geçiyor. Sen gideli ne kadar oldu sayamaz olmuşum. Parmaklarım bile yetmiyor artık. Aylar günler sürekli geçiyor. Yaşadığımı düşünmezdim ilk başlarda, o gitti yaşayamam cümlesini yaşadım aslında. Her gün bir şiir borcumdu sana. Biraz alkol ve sigara eşliğinde hatıralarla seni yaşadım. Ölüm değilde neydi bu? Çiftken tek olduk. Çiftkenki gücüm kayboldu haliyle. Çiftkenki mutluluğumda. Öldüğümü hissettim gittiğin an,gülüşlerin çınladı kulaklarımda. Kimseyi senin yerine koymadım,koyamadım koyamazdım. Koymak gibi bir gayem asla olmadı. Kimse sen gibi gülemezdi;kimse senin gibi öpemezdi. Sarılmadım kimseye sana sarıldığım gibi. Hayata sen devam ederken ben bıraktığın yerdeydim hep. En acısıda buydu. Sen onunlaydın,o senin ne kadar değerli olduğunu bilmiyordu, bense buradaydım;bıraktığın yerde. Hiç umursamadığın gözlerimin içerisindeki bir damla yaşken sen;ben senden uzakta acıların eşliğinde yasak bir türküyüm.