Okul

59 6 1
                                    

Berk arkada ben önde yürümeye başladık. Yeni eziyet bölgesi olan canım okulum Sarah Koleji'nin yurduna gitmek için taksi durdurdum. Berk valizi elimden alıp baraja koymaya çalışınca yüzüne boş boş baktım. Ne var der gibi baktı

" Sen ne iş?" dedim. O da karşıma geçip

" Bende Sarah'tayım" dedi. Babam bu çocuğu bana göz kulak olsun diye mi tutmuştu. Niye aynı okul ya? Cevap vermeden taksiye bindim. Kısa bir süre sonra Özel Sarah Koleji ve yurdu görüş alanıma girdi.Okullar zaten açılalı iki ay oluyordu ve ben iki ayın hiçbir konusunu bilmiyordum bunları düşünürken Berk in omzuma dokunmasıyla kendime geldim

"Geldik insene" Çantamı alıp indim.Canım okulumun kapsından içeri girip etrafa bakınarak yürümeye başladım. Berk ise arkamdan iki valizi taşıyarak geliyordu. Ben arkamı dönüp ona bakarak yürümeye başladım. Tam seslenecektim ki yüz üstü yere yapıştım. Hangi geri zekalı bana çarpmıştı?? Yerden kalkıp

"Önüne baksana geri zekalı!!" diye bağırdım.Karşımdaki çocuk sert bir sesle

" Asıl sen bak geri zekalı" diye bağırdı. Ben ona sert sert bakarken Berk yanımıza yaklaştı çocuğa bakıp

"Sorun mu var??" dedi. Bu arada bana iyi misin der gibi bakmıştı. Çocuk Berk' e dönüp

"Var şu sürtüğüne sahip çık" diye bağırdı.O an sinirlerim tepeme çıktı.Berk'in yumruğunu görüş alanıma girdi. Daha sonra çocuğun yüzüne.

" Siktir git belanı benden bulma. Bu kızdan da uzak dur" diye bağırdı. Çocuk

"Bu yanınızda kalmayacak" diye bağırarak gitti. Ne kadar da hoş ilk günden sorun çıkarmıştık okulda çok güzel ya müthiş.Valizin birini alıp okulun içine girdim. Herkes bana bakıyordu. Çok normal az önce iki meteor benim için kavga ettmişti. Egom baya yükselmişti.

" Dikkat et de yere düşme, bu sefer kimseyi dövemem sen halledersin" diyen Berk' in sesiye egomu kenarda bırakıp yüzüne baktım

"Çok meraklıydım" deyip alay edercesine güldüm. Daha sonra müdür beyin odasını aramaya başladım. Berk kolumdan tutup resmen sürükleyerek müdürün odasına götürdü. Çevrede ki herkes bize bakıyordu. Geri zekalı Berk. Müdürün kapısını tıklatıp içeri girdik. Müdür bizi görür görmez ayağa kalktı. Biz gelmeden ünvanımız okula yerleşmişti büyük ihtimal. Müdür yüzüne sahte bir gülümseme takınıp sınıflarımızı söyledi. Berk'le aynı sınıftaydık. Lanet olsun.Berk'le 11- A' ya doğru yürümeye başladık.Sınıfa adımımızı attığımızda herkes bize döndü. Gereksiz meraklı bakışlara aldanmadan arka sıraya geçtim. Berk de yanıma oturdu.Yüzüne isyan edercesine bakıp

"Bari aynı sırada oturmayalım" dedim. Ama o beni tınlamadı. Dersler öyle böyle geçti.Öğlen arasıydı sanırım. Berk bana dönüp

"Hadi kantine inelim" dedi. Onu onaylayarak kalktım.Geçmiş anılar gözlerimde canlanınca gözlerim doldu. Kendimi zorladım ağlamayacaktım, gözyaşlarımı başka bir zaman kullanılmak üzere geri gönderdim maziye.Ve yüzüme tekrar o umursamaz bakışlardan bir tanesini koydum. Koridorda yürürken bile herkes bize bakıyordu. Gereksizler. Kantine indik ve bir şeyler alıp bir masaya oturduk. Birbirimizin yüzüne boş boş bakmaya başladık. Berk de bana benzemeye başlamıştı sanki. Fazla ruhsuzdu bu bakışlar ve beni rahatsız etti. Gözlerimi kaçırdım. Hafif bir gülme sesinden sonra
"Rahatsız oldun demi?" dedi. Ve cevap vermemi beklemeden
"Tıpkı sen bana öyle baktığımda benim rahatsız olduğum gibi" deyip yemek yemeye başladı.
"İnan elimde değil bu bakışlar" dedim. Ve bende yemek yemeye başladım. O da o yeşil gözlerini üzerime dikti. Yemek yerken beni izliyordu. Derken bir sarsılma ile etrafıma bakmak zorunda kaldım. Önüne bakmayan geri zekalı tekrar karşıma çıktı. Ne kadar da hoş.
"Yine mi sen!" diye bana bağırdı. Benden önce Berk kalkıp
"Sensin lan rahatsız eden piç" dedi. Ortam gerilmeye başlamıştı. Ben ayağa kalkıp Berk'in kolundan tuttum ve kantin çıkışına doğru ilerledim. Hiç uğraşamazdım kimse kusura bakmasın.
" Bu burada bitmedi küçük kız" diye arkamdan bağıran gerizekalı yüzünden Berk'i tutmakta zorlanıyordum. Hala çırpınıyordu.
"Ya bırak şu piçe haddini bildireyim!"
"Berk lütfen çıkalım şurdan, lütfen" dedim. Berk sakinleşmişti.

"Hadi müdürden izin alıp yurda gidelim, yerleşmiş oluruz" dedim. Cidden gidip biraz uyumak istiyordum.
"Tmm" diyip müdürün odasına ilerlemeye başladı. Kendini cool zanneden çocuk fazla havalıydı sanki Berk. Yüzüme gülümseme yerleşti. Omzuma dokunan bir elle arkama baktım. Ve Berk'le karşılaştım
"Ooo ben izni alıyım çantaları alıyım yanına geliyim sen hala aynı yerde aynı sırıtmayla dur ne güzel" dedi. Gülümsedim. Elinde ki çantamı alıp okulun çıkışına yöneldim. Berk iyi çocuktu. Yani galiba. Yurda yani hemen iki adım yanımızda ki binaya gittik. Odalarımızın numarasını aldık. Tabiki erkekler diğer bölümdeydi. Ama orayada kızların yurdunun kapısından gidiliyordu. Acaba kimle aynı odadayım düşüncesi beynimde büyük yer kaplıyordu bir iki dakika öncesine kadar. Tek başıma kalacakmışım. Bu bu sırda duyduğum en iyi haberdi. Berk'le vedalaşıp odama doğu ilerledim. Kapıyı elimdeki anahtarla açıp içeri girdiğimde duvarda "Hoş geldin Zişan bu yıl çok eğlenicez" yazıyordu. Altta köşede ise Rüzgar. Yazıyordu. Bu da kimdi? Benim odamın anahtarı onda ne geziyordu? Aklıma bugün iki kez çarpma olayı yaşadığım öküz geldi. Koşarak yurttan çıktım. Okula girdim ve yine koşarak kantine indim. Ve yanılmadım ordaydı. Yanına gidip
"Rüzgar sen misin?" dedim.Yüzüme boş boş bakıp
" Evet benim, noldu?" dedi.
"Benim odamdaki duvara o yazıyı sen mi yazdın?" dedim. Güldü.
" Haa o mu yaa evet benim noldu?" dedi. Gayet gevşek bir şekilde.
"Geri zekalı mısın sen, benimle derdin ne senin?" dedim . Kahkaha atmaya başladı.
"Hemen şuan gidip odamın anahtarını değiştiriyorum" dedim.
"İstediğini yap küçük kız ben istediğimi elde ederim o odaya da inan çok kolay bir şekilde girerim" dedi. Sinirlerim bozulmaya başlamıştı. Yüzüne gayet sinirli bir şekilde bakıp arkamı döndüm. Neden hep beni buluyordu böyle geri zekalılar? Odama girip direk yatağa uzandım. Duvarları başka bir zaman boyayacaktım artık. Böyle havadan sudan şeyleri düşünürken uyku kapımı çaldı. Ben de gayet memnun bir şekilde açtım kapımı...
Derken bir şeyler duymaya başladım. Bir koku, çok tanıdık.bir koku. Gözlerimi açamıyordum. Yada açmak istemiyordum. Yanağımda bir dudak hissettim. Kalbimin en tenha köşesine kadar her yerim titredi. Bu Doruk' tu. Evet bu Doruk'tu.
"Doruk..." dedim. Ses gelmedi. Tekrar
"Doruuk" dedim. Yine ses yok. Bu sefer gözlerimi açıp doğruldum.
"Doruuuuuk!!" diye bağırdım etrafıma bakındım. Ama yoktu. Eminim o buradaydı. Geldi evet geldi.Biraz etrafa bakınmaya devam ettikten sonra nefes alış verişim düzenlendi. Delirdim galiba diye düşünmekten kendimi alamadım. Galiba cidden delirdim....
Doruk ölmüştü. Yanıma gelemezdi....

KARIŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin