Köy ufaktı ama büyük adamdı hacı Orhan
Çalışkan ama fakirdi hayat böyle geldi gene
Çocukları için çalışmış nasır tutmuş eller
Ekmek parasına yıllarca gurbet elde..
Ankaraya alıştı ama değişmedi köy yerine ,
Görgüsü ve bilgisiyle fazla gelir köy yerine .
Hoşgörülü , yardım sever ufku derin baya ,
Bir tane düşmanı yok, herkes sevip sayar .Uzakta torunlarım kalbi yakın yeter der
İyisiyle kötüsüyle hayat böyle giderken
Saat 9:14'ü bir gün kaydetti
Telefonda bi ses "Dedeni kaybettik..."
Ne dedin kahretsin! Bedeni mahvettim!
Bu beni katletti...
Kulak duyar kalp unuturmu o vedayı
Yusuf oğlu Orhan diyen o selayı...Git , git düşünme bizi sen
Rol yaptık biz üzülmüş gibi hep
Her gece burda bi melek rüyamdan iner
Sadece sustuk sen uyanma diye...Git-me gökyüzü ışıldar
Bayram olur elbet bahar gelir kışında
Rüyaya karışıp sesini duyan var
Söylesene ÇOK MU ZOR UYANMAKKuruyan bu ağaçta bir tane Kiraz kaldı
Onda mutluluk yok sende biraz var mı?
Kadere küsmüş artık demiş ki "Dargınım"
Oğlundan sonra tabi ikinci yangını...En eski güneşler bak karardı arkandan
Ne eski gülüşler var ne eski bayramlar
Yok hiçbir şey yok...
Bak hacı
Sen gittin ya Dumanlı bize yabancı
Bir zamanlar tulumdan çıkmak için yürürdük ..
Bahçende oynayan çocuklar büyüdü .
Bizler güneş olduk söndürdük mumları
İçin rahat olsun UNUTMAZ TORUNLARIN
Ölüm ayrılık istesen de kaçılmaz..
Son bi sarılmadan gitmek beni acıtan ...
...
Şimdilik hoşça kal mekanın Cennet olsun..."Git-me gökyüzü ışıldar
Bayram olur elbet bahar gelir kışında
Rüyaya karışıp sesini duyan var
Söylesene ÇOK MU ZOR UYANMAK "