Gözlerimi açtığımda etrafıma bakındım. Ne zaman uyumuştum? Ayağa kalktım, tavandan yere kadar uzanan dar pencerenin yanına geldiğimde, cama sertçe çarpan yağmur damlalarını izledim. Saydam yağmur damlaları soğuk camdan aşağıya doğru kayarken yeni yağmur damlalarıyla birleşip daha hızlı kaymaya başladılar: Bütün oldular.
Gölgeler içindeki odaya döndüm yüzümü. Bulutların ardındaki güçlü güneş, gülümseyerek başlamamıştı güne. Oysa ben uyumadan önce daha bulutsuzdu hava, yağmur yağmıyordu. Solgun bir şekilde incelemeye başladım odayı.
Etrafta açılmayı bekleyen kolilerle, daha ampulü takılmamış bir tavan lambasıyla ve üç dört tane açılmamış bavulla göz göze geldim. Bütün bu eşyaların yanında bozulmuş çift kişilik bir yatak, yeni kitapların yerleştirilmesini heyecanla bekleyen bir kütüphane ve eski bir çalışma masası vardı. Bulutlardan yansıyan silik ışık, ancak bu kadar aydınlatabiliyordu bu odayı.
Yeni odamı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur
RomanceBen Nisan Yıldırım. Yalnız Nisan, Konuşmayan Nisan, Mutsuz Nisan, Fark edilmeyen Nisan, Hissiz Nisan. Annesini, babasını, anneannesini özleyen Nisan. Kaçmak isteyen Nisan. Kaçamayan Nisan.