-3-

25 3 4
                                    

Gece olmuştu.Bir günüm Kerem'in şaçma vampir maceralarını dinlemekte geçmişti.Bu yaşadıklarıma hala kendimi inandıramıyordum.Kerem'in yaşadığı şeyleri asla yaşamak istemezdim.Vampirlik onu değiştirmişti.Daha karamsar daha kötüydü.Ve umarım Kerem'i düzeltmenin bir yolunu bulacaktım.
-Eee akşam yemeği yemeyecek miyiz? Dedi Mete.
-Artık pek insan yemeklerinden hoşlanmıyorum.Siz birşeyler atıştırın bende akşam yemeğimi yiyip gelirim.
-İyi de Nasıl?
-Bazen fazla soru soruyorsun Su ve bu senin için hiç iyi değil.
-Ben de seninle geleceğim,dedi Zeynep.
-Saçmalama.
-Hadi ama lütfen.
-İyi tamam gel hadi.
-Ya saçmalama Kerem böyle bir şeyi seyretmesine Nasıl izin vereceksin?
-Kendi istedi.
-Onun ki sadece merak döndüğü Zaman pişman olacak.
-Yaa sen karışmasana Ada merak etme yemem erkek arkadaşını.
Dedi ve çıktılar.Bizimkiler masaya oturdular ama ben birşey yemek istemediğimi söyledim.Yemeklerini bitirip yanıma oturdular.
-Kerem Sence de çok değişti değil mi?
-Aynen bu Kerem'i pek sevmedim.
Kapı yumruklanmaya başladı aniden attım kendimi.Zeynep ve Kerem gideli daha yarım saat anca olmuştu.Kalkıp kapıyı açtım.Kerem'in ağzından kanlar akıyordu ve Zeynep kucağında baygın bir şekilde yatıyordu.Bu kadarını da yapmış olamaz her halde.Daha yeni döner dönmez en iyi arkadaşımdan beslenemezdi.

*****

Kerem beni itip içeriye girdi ve Zeynep'i kanepeye yatırdı.
-Kerem lütfen bana böyle bir şey yapmadığını söyle?
-Hayır tabi ki de onu ben ısırmadım.Besleniyordum ve çığlığını duydum döndüğümde bir kurtadam onu ısırmıştı ben de onu buraya getirdim hemen.
-Ne yapacağız?
-Kanımdan vereceğim bu onu iyileştirir.
Bileğini ağzına götürdü ve ısırdı.Zeynep'in ağzına dayadı ama biraz karşı koyuyordu.O sırada biri zile bastı.Bu kimdi şimdi?İyi de herkes evdeydi kapıya yöneldim ama Mete beni durdurdu.
-Ben açarım,dedi. Ve biraz tereddütle kapıya yöneldi.Tam açacaktı ki kapının önünden"artık açacak mısın şu kapıyı?"diye bir ses geldi.
Mete kapıyı açtı.Karşısında 1.80 boyunda,açık kumral saçları olan,beyaz tenli yakışıklı bir oğlan duruyordu.Bunun kim olduğunu tahmin edebiliyordum.
-Ateş.
-Takendisi tatlım.Sen de Ada sın galiba.
Kerem hala Zeynep'e kanını içirmeye çalışıyordu.Ateş yanına gitti ve Kerem'i çömeldiği yerden kaldırdı ve kenara itti.Bileğini ısırdı ve Zeynep'in ağzına dayadı.Zeynep deli gibi direniyordu.Ateş bileğini Zeynep'in ağzından çekti ve kulağına bir şeyle fısıldadı.Daha sonra Zeynep gözlerini açtı.
Zeynep:Bunu yapmak zorunda mısın?
Ateş:İstemiyor musun?
Zeynep:Daha zamanı vardı ama istiyorum.
Ateş cebinden bir çakı çıkardı ve Zeynep'in tam kalbine sapladı.
-Hayırrr.
Kerem tam Zeynep in yanına gidecekken beni tuttu ve kulağına bir şeyler fısıldadı.
-Sakin ol.Nasıl vampire dönüştüğümü hatırla.Uyanacak ama sakin olmalısın.
-Bunu Nasıl yapabilir?
-Yapmadan önce sordu ya Zeynep kendi istedi.
-Sanki hayır dese yapmayacaktı.
-Aslında evet yapmayacaktı.
Bir şekilde Kerem'in kollarından kurtuldum ve Ateş'in yanına gittim.
-Bunu Nasıl yaparsın.Pislik herif seni.
-Arkadaşını kurtardığım için özür dilerim tatlım.Ama bir daha ki sefere önümde diz çöküp kanım için bana yalvardığında sadece gülüp geçeceğim.
-Onu vampire dönüştürmek zorunda değildin kanından versen yeterdi.
-Aaa aslında zorundaydım.Kanımı emmiyordu.Kendini fazla sıkıyordu.Sadece bir iki damla içerebildim.O yaranın iyileşmesi için bu yeterli değil ama.Sadece vampir olursa yaşayabilirdi.Seni  hayal kırıklığına uğrattıysam kusura bakma diyemem ,kusura bak.Eh yapıyorum arada.
Ben hayatımda bu kadar ukala bir insan görmedim.Ne kadar yakışıklı olduğu umrumda bile değil.Tam bir pislikti.Ateş yavaşça yanımdan geçti ve koltuğa oturdu.
-Eee bir şey ikram etmeyecek misiniz?
-Ne istersin Bay kendini beğenmiş?
-Ahh aslında bir viski iyi giderdi şimdi.
-Ahh kusura bak ama viski kalmadı.Sana şöyle ego azaltıcı bir hap getiriyim mi ?
-Hımmm demek ego azaltıcı hap kullanıyorsun.Üzüldüm.Ama benim egom o kadar tavan yapmadı.
Ahh gerçekten fazla zekiydi.Nasıl laf sokulacağını iyi biliyordu.
-Biraz kahveye ne dersin?
-Off iyi tamam o da olur.
Mutfağa gittim ve bir fincan kahve yapıp salona geri döndüm.
-Buyur sıcak kahven.
Dedim ve bir fincan kahveyi Ateş'in üzerine döktüm.Aslında o esnada fazla acımıştım.Ama yanlış anlamayın Ateş'e değil, koltuğa fazlasıyla acımıştım. Rengi cidden fazla güzeldi.Öne doğru eğildim ve Ateş'in kulağına fısıldadım.
-Bu Kerem içindi.
Ateş suratıma baktı ve sırıttı daha sonra vampir hızıyla ayağa kalktı ve beni duvarla arasına aldı.Boğazımı sıkıyordu.Gözleri değişmişti.Simsiyah olmuştu ve göz altlarında ki damarlar meydan çıkmıştı.Ağzını açtığında  vampir dişlerini görebiliyordum.Yavaşça yaklaştı ve boynumu ısırdı.Kanımı emiyordu.Bu ilk başta biraz acıyordu ama daha sonra zevk veriyordu.Sonra geri çekildi ve tekrar yüzüme baktı vampir dişleri hala gözüküyordu.
-Bu da pantolonum içindi.Ama düşündüm de şimdi sanırım birbirimize bunları yapmamalıydık.Hem de bu kadar değersiz şeyler için dedi.Kapıya yöneldi tam gidecektiki Su konuştu.
-Bekle böyle gidemezsin ona vampirlik konusunda yardım etmelisin. Kontrolden çıkmamalı.
-Ahh bence bunu Kerem de yapabilir ha ne dersin?
-Daha tecrübeli biri gerek.
-O zaman burada benim sözlerim geçecek ben ne dersem o olacak anlaştık mı?
-Anlaştık.

Sarışın Vampir (Askıya alınmıştır)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin