Kırık aynalardaki görüntüler, parçalar aslında bir bütün olan insanı. Ayanaya bakan parça parça görürken seni, bedenine bakan bir bütün görür. Bakış açısı, her şeyin başında, özel bir yerde olmalıdır hayatta.
Ne süslü bir giriş değil mi, tanımadığım sevgili dostum? Fakat doğru olduğunu da kabul etmelisin.
Bu mektuba nasıl bakıyorsun şimdi? Tanımadığın bir insandan gelen kelimeler bütünü olarak mı? Senden ricam, bu kelimelere kalpten gelen ritimlerin kelimelerle buluşmasıymış gibi bakman. Samimi bir dostundan gelen kelimeler gibi...
İlk olarak biricik dostum, ilk sözümde, sana söylemek istediğim şey ; senin için bundan böyle bir destekçi olduğumu bilmen. Aklımda ve kalbimde bundan sonra yerin olacak. Çünkü bu mektup bizim tanışma kelimelerimiz. Sadece hepsini ben kaleme alıyorum. Tek fark bu.
İsimlerimizi bilmeyelim, yaşlarımızı, cinsiyetlerimizi... Çünkü bunlar ancak iki ilgisiz insan arasında konuşulacak konular. Biz senle dostuz değil mi? Biz daha derinden konuşmalıyız.
Farklar diyerek başlayayım dostum. Farkları kim bulmuş? Kim demiş pembe ve siyah farklıdır diye? Ben aynı diyorum. Benim için ikisi de sevgi. Küçük bir çocuğun oyuncağının rengi de olabilir pembe, yaşlı tonton ninenin şapkası da. İkisi de bir gülümsemeye neden olmuyor mu? Bende oluyor. Çünkü ben, senin dostunum. Ancak senin gibi güzel bir insanın dostu böyle gülümseyerek bakar, her şeyin sevgiden geldiğine inandığı gibi.
Daha çok örneğim var yazacak, ama güzel kalpli biricik arkadaşım, sen anladın değil mi o örneklerin vereceği mesajı? Ben ve sen aynıyız. Sen ve o. Ben ve diğerleri.
Aynı kelimesindeki "n" harfinin yerine "r" getirmişler kafalarına göre, ayrı olmuş. Bence ayrı da aynı ile aynı. Anlıyorsun değil mi zarif mektup arkadaşım ? Bizim dünyamızda fark yok. Ben inanmıyorum, sende inanmıyorsun değil mi farklara? Çünkü dostlar böyle yaparlar.
Mektubumu burada sonlandırıyorum. Kalbinde ve aklında bir yere sahip olduğun bir dostun olduğunu unutma. Çünkü o dost, bu kelimeleri kaleme alırken, seni unutmamaya and içti.
İsmimi vermiyorum, dostum. Gerek yok. Sen sadece "benimle aynı birisi" olarak bil beni. Çünkü ben seninle aynı birisiyim.
Kendine iyi bakarken, bütüne bak. Kırık ayna parçalarına bakarsan, çok uğraşırsın.
Veda etmek bize yakışmaz dostum. Çünkü diyoruz ya, biz dostuz. Kendine iyi bak. Kelimelerimde buluşmak üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renklerin Şarkısı (Mektup Etkinliği)
Saggistica"Renklerin Şarkısı" adlı hikayemde başlattığım "Tanımadığınız Engelli Bir Kişiye Mektup" isimli etkinlik için gelen mektupları burada bulbilirsiniz.