Damgayı bastı ve Ege'ye uzattı. Ege bir anda gözlerini açtı ve adama "NEEEEEE! NE DEMEK GEÇEMEZSİNİZ NEREMDE YANLIŞ VAR!" diye bağırıp çağırmaya başladı. Gerilmeye başlamıştım. Ege'nin yanına gidip "Böyle davranman durumu daha da kötüleştiriyor. Sakin ol." dedim. O sırada bana baktı ve kızgın bir ifadeyle "HİÇ BİR ŞEY DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ DEĞİL!! ANLIYO MUSUN?! SEN YOKKEN ÇOK ŞEY OLDU! KAÇ YIL GEÇTİ ARADAN Bİ DÜŞÜN! AİLEM BENİM GİTMEM İÇİN BANA PARA ÖDEDİ DÖNMEM İÇİN DEĞİL ŞİMDİ BURADA SINIRDA KALDIM EVE DE DÖNEMEM!!HİÇ BİR ŞEY BİLMİYOSUN!" dedi. Gerçekten çok acı çekmişti anlaşılan sakin olmalıydım ama olamıyordum. Hep biri bana sesini yükseltse ya da beni kızdırsa gözüm doluyordu ve hüzünlü bi yüzüm oluyodu. Maalesef yine o yüzü takıldım. Bu artık bende tik haline gelmişti. Sesimi toparladım derin bir nefes aldım ve konuştum " Bak anlıyorum. Tamam mı sana belki yardım edebilirim."dedim. Bunu çok sakin bi şekilde söylemiştim. Bunu dedikten sonra adamla bir şeyker konuştum. Ege'nin bana baktığını hisedebiliyordum. Daha sonra adam benden özür diledi ve yeniden damga bastı. Ege'nin yanına gidip " İnsanların kalbini kırmak çok kolay emin ol..." dedim ve arkamı dönüp yola devam ettim. Yine ağlıyordum. Bu tikimden nefret ediyordum. Bavulları aldığım yere doğru ilerledim. Gerçekten her şey çok çabuk gelişmişti. Ne kadar çabuk aramızı yapmıştık. Ona bu kadar yakın davranmamalıydım. Bavulu alma yerine gelmiştim bile! Tamam şimdi daha iyiydim. Çantamdan aynamı çıkardım ve tipime baktım. Tamam. İyiydim. Elif ve Ceyla'ya böyle görünmek istemiyordum. Kendimi toparlamam lazımdı. Tuvalete gittim ve çantamdan makyaj eşyalarımı çıkardım. Kapatıcı ve göz bazı. Eyleynırımı sildim ve göz bazını üzerine sürdüm. Kapatıcıyı da kızaran yerlerime sürdüm. Tamam daha iyi görünüyordum. Yuvaletten çıktım ve Elif ve Ceyla'nın yanlarına doğru ilerledim. Bir sürü insan vardı. Ceyla'nın söyşediği yere geldiğimde onları aramaya başladım. Yoklardı. Hala gözüm onları arıyordu. Bir anda arkadan bir el gözlerimi kappatı. Onun Ceyla olduğunu anında anlamıştım oyuzden o gözlerimi kapadıktan sonra hemen dönüp koltukaltlarından yakaladım ve gıdıklamaya başladım. Evet ceylaydı. Öyle bir bağırdı ki tüm havaalanı sessizliğe bürünüp bize baktı. Hemen yüzümü kapadım ve " Kızım sakin niye bağırdın o kadar mal mısın bi eve gidelim seni var yaa!!" diye azarladım. O da " yaa kızım malım sen bunu bilmiyo musun? Üstelik o refleks olarak oldu. Yaa uff rezil olduk." bunu söylerken o da yüzünü kapatıyordu. Herkes yine konuşmaya başlayınca ikimizde bakıştık ve gülüşmeye başladık. Daha sonra ben Elif'i merak edip "Elif nerde Ceyla?" diye sordum. Omuz silkerek " En son baktığımda arabadan iniyordu."dedi. Başımı salladıktan sonra tekrar gülümseyip " E biz sarılmadık!"dedim ve hemen sarıldım. Çok ama çok özlemiştim. Canım kardeşim (burda kardeşim derken en yakın arkadaşım demek istemiştim.)benim.
Ege'nin ağzından...
ALLAH KAHRETSİN! Canımdan çok sevdiğim insanı yine kaybettim. Her ne kadar küçükken tanışmış olsak da onu asla unutmadım. Başka biriyle olmadım asla. Şu lanet olası sinir krizlerim olmasa hayatım daha güzel olabilirdi. Yeni eve ve yeni okula gittikten sonra o kadar psikolojim bozulmuştu ki beni 3 ay gerizekalı bi hastaneye kapattılar. ALLAH KAHRETSİN... ALLAH BENİ KAHRETSİN! O giderken gözlerim doluyordu. Kulağımda hala onun sesi yankılanıyordu ' insanların kalbini kırmak kolay emin ol...' evet gerçekten öyleydi... bacaklarım beni taşımamaya başladı. Yere çöktüm onu kaybetmeyecektim. HAYIR! Bu sefer olmayacak. Bir kaç dakika daha yerde öylece kaldım...kalkamadım. Sonunda kalkacak gücü bulduğumda yavaşça yerimden kalktım. Bavulumu almak için ilerledim yavaşça. Yıkılmıştım. Niye böyle olmuştu. Oysa o kadar zamandan sonra ve bu kadar kısa bi süre içinde böyle olmaması lazım. Ama içimdeki o ruh hastalığı yine yüzeye çıkmıştı. Onu kaybedemezdim... o benim ilacımdı.
Zeynep'in ağzından
"ELİİİİİF!" diye bağırarak üstüne atlamamla yere kapaklanmamız bir oldu. "Kızım kalk üstümden yhaa. Herkes bize bakıyo." Diye cırladı. Harika günde iki kere insanların ilgisini üzerime çekmiştim. Çok güzel. "Tamam bee cırlama!!" Diye atar yaptım ve üstünden kalktım. Ceyla ise gülmekten yerlere yatmıştı. İkimizde üstümüzü silkeledikten sonra konuşmasına izin vermeden sarıldım. Sonra arkadan Ceyla da sarıldı. Bi süre sarıldıktan sonra öyle sarılarak eve gittik dermişim. Tabikide şakaydı jsjsjsj ayrıldık ve taksi çağırdık tabii daha lise 1'e gittiğimiz için ehliyetimiz yoktu. Bavulları taksiye yerleştirdik ve yola koyulduk.
**************
Bir anda hopladık. Hepimiz bağırmıştık. Bir kedi ezmiştik. Ben bu tarz şeylerden öyle korkardım ki. Hemen üzülür ağlardım. Bu yaşımda bile hala ağlıyordum. Tam o sırada sohbet ediyorduk çarptıktan sonra ise hepimiz susup camdan dışarı baktık. Bir kaç damla göz yaşı damladı. Çok garip bunun böyle olmaması gerekiyordu. Bu böyle yazılmıştı. İnşallah hayatını güzel yaşamıştır kedicik. Gerçi bi kedi ne kadar uzun yaşayabilirdi ki. O...o sadece bi kediydi. İnsanlarda böyleydi her an herkes yaşamını yitirebilirdi. Onun için hayatı dibine kadar yaşayıp tadını çıkarmalıydık.
***********
Sonunda eve varabildik. Evleri çok küçüktü annesi ve babasıyla özlemimizi giderdikten sonra ceyla'nın odasına geçtik. Elif kendi evine gitmişti. Zaten bir kaç kat altında oturuyordu. Bavullarımı yerleştirdim ve Eliflerin evine gittik. Elif'in annesiyle de özlem giderdikten sonra Elif'in odasına geçtik. "Eeee ne yapalım canlarım" dedim. İkisi de bir ağızdan " Hmmm... BULDUK! MESELA SENİ GIDIKLAYABİLİRİZ!!" diye bağırdılar ve üzerime atladılar. Katıla katıla güldük. Bende onları gıdıklamaya başlamıştım. Eğlence ihtiyacımızı geçiştirdikten sonra alışvariş merkezine gitmekte karar kıldık. Ceyla ile birlikte hazırlanmak için eve çıktık. Ama bir şey dikkatimi çekti. Onların evlerindeki apartman boşluğu bana ruhlar bölgesi 3 adındaki korku filmini anımsatıyordu. Eve girdik bavulumu açtığımda bir şokla karşılaştım. Burada başka birinin kıyafetleri vardı!!
Ege'nin ağzından
Akıllıca planımdan sonra ailemin bana kiraladığı eve gittim. Belki akıllıca planım o kadar da akıllıca değildi. Şimdi ne giyecektim zaten cebimde bir on dolar var. Başka para vermemişlerdi zaten. Beni evlatlıktan reddettiklerinde hastaneden yeni çıkmıştım ve küçüktüm. Tamam belki o kadar da küçük değildim. 11 yaşondaydım. Ama büyükte değildim. Beni evlatlıktan reddetmişlerdi . Daha sonra yaşamımın yarısını darrüşafaka'da bi yetimhane de geçirdim ve garip bi şekilde hiç Zeynep hiç aklımdan çıkmıyordu. Daha sonra liseye geçtiğimde ailemin bana pasaport ev ve bi on dolar verdiğini öğrendim ve buraya geldim. Allahta bavullarımız aynı renkti ki karıştırmam kolay oldu. Onu kaybetmeyecektim... ,ç.
