Kamelia

Benciliği Öğrenmek 2

Multi de Yekta hoca var.
Gözümü actigimda revirdeydim. Sanirim bayılmıştım. Gözüm birden saate daldı yarım saat geçmişti, hemen kendimi toparlayıp derse girdim. Ders Yekta hocanın dersiydi. En sinirli en kuralcı ve en gıcık hocalar dan bir tanesi TARİH öğretmeniydi. (Kadın) her ne boksa kapıyı çalıp içeri girdim. Tıpkı ilkokulda ceza gerektiren bir sey yaptigimizda tahtaya çıkarılan çocuklar gibi Aćelya,Feride,Seray,Hülya,Masal,Kumsal,Sanat ve Çisil tahta da duruyordu.
Hoca;
+Aaa Kamelyacığım şimdi biraz daha iyi misin tatlım?
Böyle davranması gerçekten çok tuhaf çünkü ben Yekta hocanın (Sınıf hocamız) en sevmedigi ogrencilerden ilkiyim. Kapının yanında duruyordum. Yanıma geldi;
+Ulvi beye ve Anya hanıma dua et.
Dedi.
Ne olduģunu anlamaya çalışıyordum.
Yerime oturdum.
Yekta;
+Kamelyacığım, (Tam devam edecekken)
Açelya;
+Ho-
Yekta
+Kes sesini! ananız doģurup doğurup sokağa atıyor.
Ben devam edeyim canım biliyorsun ki kolejimiz de böyle davranışlar okuldan atılmakla karşılanır. Ama biz kimin haklı olup olmadığını bilmediğimiz için prensesimize sormya karar verdik.
Oradan hemen Sonat atladı.
+Kimin adına konuşuyorsunuz hocam?
YektaCIĞIM;
+(özellikle ilk kelimeyi bastirarak) SİZZİN adiniza konuşuyorum.
Ben;
+Yani Yekta hocam?
Yekta;
+Yanisi arkadaşlarının geleceğini sen belirliyorsun.
Ben;
+Derken?
Yekta;
+Şimdi vereceğin karar arkadaşlarının dosyasına işlenecek ve lise de olduğumuz için geleceği mafolacak.
Ben;
+Pekala Yekta hocam siz benden ne yapmamı istiyordunuz?
Yekta;
+Disipline gideceklere karar ver!
Ben;
+Açelya,Hülya,Seray,Masal,Kumsal
Yekta;
+Feride yok muydu?
Ben;
+O Açelyayi tutuyordu.
Yekta;
+Tamam, Açelya, Hülya, Seray siz benimle geliyorsunuz. Masal ve Kumsal bu defalık yerinize oturun. Siz de Sanat ve Çisil. sen benimle gel Kamelya konuşacaklarimiz var ve adına tutanak tutulacak hiç bir şey yapmamış olabilirsin ama bu olaylarla ilgili bir tutanak tutmamız koşul.
Ben;
+Şeyy Yekta hocam bu olanlar beni biraz yordu da azıcık da olsa dinlenmek istiyorum. Yerime geçip oturayım bi tost yiyeyim sonra da başımı sırama koyup biraz dinleneyim. Sonra yanınıza gelirim. Tutanağı da tutarız, konuşuruz da.
Yekta;
+Tamam canım sen biraz dinlen ama çıkışa kadar yanıma gelmeyi unutma.
Tekrar yanıma yaklaşıp kulağıma;
+Ulvi bey çok iyi bir baba ben senin yerinde olsam her dediğini yapardım.
Anlamsızca kafa saladım.
Yerime geçtim dinlenmek yerine düşündüm iki belki beş dakika sonra zil çaldı. Melikşah yanıma geldi;
Melikşah;
+Lütfen lütfen konuşalım.
Ayağa kalktım. Kolundan tuttum. Onu çekerek soyunma odasına götürdüm. Genelde orada kimse olmazdı. Çünkü herkes yeni soyunma odalarını tercih ediyor burası küflü ve pis.
Onu duvara hızlıca ittim. Kendim ağlayarak ve bağırark
+Sen çok pi-
Dudağıma yapışmıştı. 30 saniye den sonra geri çekildi elleri hala yüzümdeydi;
Melikşah;
+Kızım ben sana aşığım seni seviyorum! Ne bok yersen ye! Seni seviyorum ki hic bi şey yapmadiginida biliyorum.
Ben;
Gözlerimden yaşlar süzülerek;
+Ben ağhğ ben seni sevmiştim Allah Belamı versin ki sevmiştim.
Melikşah;
+Allah belanı daha ne kadar verebilirki beni vermiş yetmez mi?
Hafif bir tebbesümle
Ben;
+Ulan var ya seviyorum seni çocuk! Fakir bir çocuğun çikolatayı sevdiği gibi, mutluluktan ağlayan insanlar gibi, güneşe eriyen kar gibi seviyorum seni çocuk.
Melikşah;
+Şimdi buradan el ele çıkacağız ve bizim suratımız da ki o iplenmez gülüş onların gelmişini geçmişini tatmin edecek.
Ben;
+Tamam, aşkların en bi güzeli.