Bölüm 5

48 0 0
                                    

medya : kumsal'ın kıyafeti

Sabah uyandığımda yataktaydım ne oluduğuna dair hiçbir fikrim yoktu, dün oraya gittim kavgayı ayırdım... başka birşey yok sanki bilgiler beynimden silinmiş gibi, yatakta esnedikten sonra doğruldum ve ayaklarımı yataktan sarkıttım. Tam olarak uyandığımı hissettiğimde kalkıp aynaya baktım , fazla kendime bakmadan koşarak banyoya attım kendimi.

Duş aldıktan sonra saçlarımı kurutup topladım. Spor yapmaya ihtiyacım vardı ,neyseki ali akıl edip çantanın dibini spor kıyafetleriyle doldurmuştu. Taytımı ve sporcu sütyenimi giydikten sonra fazla açık olduğunu fark edip üstüme ince bir yağmurluk geçirdim , ayakkabılarımı da giyince aklıma ali geldi. Koşarak odadan çıkıp alinin odasına girdim. Uyuyordu kafasına kadar çekmişti yorganı, yavaşça yanına yaklaştım ve yorganı araladım ağzı burnu kan içimde gözlerinde morluklar var elmacık kemiklerindede aynı şekilde çizikler ve morluklar vardı. Korkuyla yataktan bir anlığına kalktım , koşarak küveti doldurdum tekrar gelip aliyi kaldırdım. Yavaşça araladı gözlerini, "ali " dedim sadece cılız ve korkak sesimle , bana gülümsedi sanki herşey yolunda ve hiç birşey yokmuş gibi "iyiyim ben merak etme, zaten artık ağrımıyor" dediğinde benim yüzümden olduğunu anladım. Ve kendimi tutamadan ağlamaya başladım. Ali bana sarıldığın da nefesim kesildi bir an ağlayamadım bile "senin suçun değil çok önceden beri aramız da bir anlaşmazlık vardı, ağlama kumsal " dedi.

Ben söylemden banyoya girdi. O banyoya girince bende ağlamamı dindirdikten sonra Kumsala indim ve koşmaya başladım. Buna gerçekten ihtiyacım vardı.

Karşımda barış belirince korktum bir anda, onunda ali'den bir farkı yoktu. "Günaydın kumsal naber?" Oda sanki hiçbirşey olmamış gibi davranıyordu. "Ben iyiyim de size noldu düm gece, hiçbirşey hatırlamıyorum." Dediğimde barış bana şaşırarak baktı. "O kadar olay oldu ve sen hatırlamıyorum mu diyorsun?" Dediğinde kötü şeyler olduğunu anladım. "Barış, anlatsana bana her şeyi " dediğimde şezlongları işaret etti, hemen koşup oturdum. Barış yavaş yavaş geliyordu ama bu çocuk beni gıcık ediyor "ne kadar yavaşsın hadi barış" dediğimde gülerek koştu ve karşımdaki şezlonga oturdu. "Hazırsan başlıyorum" dediğimde koluna bir yumruk indirdim anlamıştır artık hazır olduğumu .

Nefes alarak söze girdi "hani sen geldin ya konuştun falan sonra ali seni itti kenara sen karışma dedi falan, işte sonra iki tarafta birbirine girdi . Tani o taraf daha fazla hasarlı çıktı çünkü üç kişi geldiler -" dediğinde sözünü böldüm "sizde iki kişiydiniz ama " dediğimde beni takmayarak devam etti. "Sonra işte kavga çıktı sen şok olmuştun bizi izliyordun sonra buğra piçi laf attı sana 'o kız benim olacak' falan diye tabi ali dahada çok sinirlendi buğrayı tekrar yumrukları falan sonra bunlar gitti sen hala ağzın açık bir şekilde bizi izliyordun , ali elini tuttu eve gittiniz evde olanlarıda aliye sor." Dediğinde gülmeye başladı pislik "ben gidiyorum o zaman eve tamam çok sağol" dedim ve barışa sarıldıktan sonra eve doğru koşmaya başladım.

Rana teyze beni görünce "neden bu kadar zayıf olduğunu anladım. Güzelim sen hiç yemek yemezmisin geldiğinden beri hiç ne ali ne sen sofraya oturmadınız hadi aliyi de çağır da gelin sofraya" dediğinde gülümseyip kafamı salladım.

Alinin odasına girdiğimde aliyi çizim yaparken yakaladım. Sesizce yanına gittim birini çiziyordu ama tam emin olamadım kim olduğundan, "ali hadi sofraya" dediğimde bana döndü ve kâğıtları bir anda çekmeceye tıktı. Bu yüzle nasıl anne ve babasının önüne çıkacaktı. "Ali sen bekle ben gelicem şimdi" dedim ve nerdeyse hiç kullanmadığım fondöteni elime alıp yine koşarak alinin odasına girdim. Yatağa oturmuş beni bekliyordu.

"Hadi makyaj yapalım ali" dediğimde bana gerizekalıymışım gibi baktı. "Kumsal iyimisin?" Dediğinde kafamla onayladım. "Ben iyiym de Rana teyze yüzünü görünce iyi olacak mı bilemem, bu yüzden itiraz yok hemen o morlukları kapatıyoruz. " dediğimde haklıymışım gibi bana baktı. "İyi hadi yap da bitsin " dediğinde kabul etmesine şaşırmıştım.

Hemen fondöteni yüzüne yaydım ve fırçayla dağıttım. İyi ki ten renklerimiz aynı da fazla belli olmuyor. "Hazırsın" dedim, ve gülmemek için kendimi tutamadım, kahkaha atarak gülemeye başladım. "Bitti mi yani " dediğinde kafamla onayladım. Aynaya yaklaştı, gülümsedi. "Senin buna ihtiyacım yok neden çantan da?" Dediğinde uanıma oturdu. "Bazen lazım oluyor." Dedim sadece, iyi kapatıyormuş fondöten çünki hiç belli olmuyor nerdeyse morluklar.

Sofraya geldiğimiz de Haluk amca girdi söze "çocuklar aslında daha uzun sürecekti tatil ama benim istanbulda işlerim çıkınca erken dönmek zorundayız, hazırlanmaya başlasanız iyi olur." Dediğinde ikimizinde yüzü düştü daha yeni gelmiştik çünkü. İkimizde kafamızı sallayıp onayladık ve yemekten sonra herkes odasına çekildi.

Çok geçmeden yola çıktık. Bi yandan da seviniyordum aslın da ali'yle aynı evde kalacaktım hemen 2 hafta boyunca, çok geçmeden uyuyakaldım. Araba yolculuklarına pek dayanamıyorum.

Aşık Olmamam GerekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin