•6. BÖLÜM•

94 13 8
                                    

MERVE

Sabah kavga sesleri ile uykumun bölünmesinden nefret ettiğimi söylemişmiydim? Hayır. Ama nefret ettiğimi öğrenmiş oldunuz. Yunus Emre ve Selim kavga ediyordu.

-"Ya ne yengesi! Merve'ye aşık olabilirim ama sır tutamayacağın anlamına gelmez zeka yoksunu!!"

Oha. Yunus Emre daha demin Merve'ye aşık olabilirim mi demişti D: şimdi ben ne yapacaktım? En iyisi onları dikkatlice dinlemek.

-"Ya Yunus Emre sakin ol bir daha yenge falan demem Merve'ye. Hem zaten o da çok takılmamıştı bu olaya."

Hayır sadece o anki korkuyla umursamamıştım.

- "Bir daha böyle bir şey olmayacak bunu biliyorum. İstersen de yani önce bir mezar yeri seçebilirsin. Neyse Merve uyanacak şimdi hadi yanına gidelim. "

Buraya geliyorlar. Ben ne yapacaktım şimdi? Belki sadece şakaydı Selim gibi bir kız düşkünü birinden beni korumak için öyle dedi.

-"Merve uyanmışsın. Günaydın. "

Selim hiç bir şey olmamış gibi bunu nasıl söylüyordu?

- "Acıktım ben. Merve tek kız sensin kahvaltı hazırlasan olurmu?"

Diye ekledi. Bu çocuk ne obur ya. Ben bile acıkmadım bu saatte. Saat 6.32 ben bu saatte kalkmaya alışık değildim. Ama şimdi çekip gitsem ne olurdu? Yunus Emre bana ya gerçekten aşıksa? Alev ne yapardı bu duruma? Yunus Emre'ye aşık ve Alev benim en yakın arkadaşım. Aslında arkadaşım değil ikizim.

- "Merve nereye daldın öyle kahvaltı hazırlasan?"

Dedi obur beyimiz. Yani bu Selim olur. Yunus Emre ise sadece bana bakmakla ve benim ne düşündüğümü anlamak ile meşkuldü.

- "Selim bu saatte ne Kahvaltısı ya ben bu saatte kalkmam. Ayrıca asla kahvaltı yapmaya alışık bir insan değilim. Sabah kahve içerim."

Bunları söyledikten sonra Yunus Emre konuşmaya başladı.

- "Merve sen Selim'i boşver o hiç doymazki. Hem istersen okula gitmemize daha çok var dışarda biraz dolaşalımmı? Sana bir kaç şey söylemem gerek."

- "Olur ama önce okul için hazırlanmalıyım. Ben hazır olunca seni ararım."

Dedim ve eve doğru gitmeye başladım. Eve gittiğimde kapıya uçan tekme atan bir adet Ateş ve yanda ağlayan bir adet Alev karşıma çıktı. Ben hemen çığlık atmaya başladım çünkü Ateş kapıyı kırmıştı.

- "Zeka yoksunu şizofreni hastalığına yakalanmış arkadaşım sen nerdesin bu kadar uzun süredir? "

Diye bağıran Alev bana hızlıca yaklaşarak ağlamasına devam etti. O sırada ben neye uğradığımı şaşırmıştım.

- "Merve kaç saattir arıyoruz açmıyor sun!!"

Dedi Ateş. Ben hala ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ki konuşmaya başlamalıydım.

- "Ya ne oluyor? Kafayımı yediniz? Ateş ile kavga ettim diye eve geldim sonra evi temizlemeye başladım. Tül ve perdeleri yıkadım ve asamayacağım için Yunus Emre ve Selim'i çağırdım. Sonra temizlik yapıp yemek yedikten sonra onlar gitti bende tek kaldığım için korktum ve Yunus Emre'lere gittim orda kaldım ve telefonumun şarjı yoktu. "

Dedim ve nefes nefese kaldım çünkü Alev benim boynuma yapışmıştı.

-"Sümüklü kız sen niye ağlıyorsun bu kadar Kafayımı yedin?"

Dedim alayla karışık bir şekilde.

- "Ya benim aklımdan neler geçti sen biliyormusun? Ateş'le kavga ettiğin için ve düğünden sebep intihar ettiğini düşündüm hatta o garip işkencelerimizi kendine uyguladığını düşündüm. Haberlerde 'Aşk acısından kendini öldürdü' diye manşetlere çıkardın diye düşündüm. "

Kara MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin