-2-

20.9K 2.3K 239
                                    



Benim yaşadığım gezegen olan Teron, milyonlarca yıllık bir serüvene sahiptir evrende. Bu gezegen insan ırkının ortaya çıktığı andan beri bir karmaşa içerisindedir. Çünkü insan ırkı Teron'u, deyim yerindeyse başka bir topluluğun elinden almıştır. Bizlerin beş duyumuz ile algılayamadığımız ama kendileri isterlerse bize görünebilen başka bir ırk. Bizden nefret eden ve sonumuzu getirmeye yeminli bir ırk; E'hinler.

İnsanlar ortaya çıkmadan önce Teron'un akıllı sakinleri ve gezegen üzerinde mutlak söz sahibiydiler. Oysa varlığımızla gezegeni istila ettiğimizde tahtlarını ve söz haklarını onlardan aldık ve bu fetih E'hinlerin unutulmayacak ve azalmayacak bir kinle dolmalarına sebep oldu. İnsan nüfusu Teron'da arttıkça bize karşı daha tahammülsüz olmuş, daha da kinle dolmuşlardı. Her fırsatta insanları kendi aralarında anlaşmazlığa düşürerek, birbirine kırdırmaktan büyük zevk aldıklarını keşfettiklerinde bizimle savaşma şekilleri bu oldu. Bunu kimi zaman toprak, kimi zaman zenginlik, kimi zaman hakimiyet ve bazen de inançlar üzerinden sürdürdüler. İnsanlara sokulup kulaklarına zehirli düşünceler fısıldadılar, içlerine fesat tohumları ekip, yeşermesi için ne gerekiyorsa yaptılar. İnsanların açgözlülüğü işlerini oldukça da kolaylaştırdı.

İnsanlar E'hinleri göremiyorlardı. Tabii bir E'hin görünmeyi istemediği sürece. Ama onlar insanları görebiliyordu. Bu nedenle herhangi bir insana sokulup fısıldadıklarında insanlar bunu kendi akıllarından geçen bir düşünce zannediyorlardı. E'hinlerle iç içe yaşıyor ama çoğu bunu bilmeden doğuyor, öğrenemeden ölüp gidiyordu. E'hinler siyah ateşten yaratılmıştı, insanların hammaddesi ise topraktı. Toprağın ateşi söndürme özelliğine karşın ateş de toprağı verimsizleştirirdi. E'hinler, insanların onlara ait her şeyi yok edeceğini düşündüler ve onlar da buna karşın insanları yoldan çıkarmaya yemin ettiler.

Tıpkı biz insanların yöneticileri, din adamları ve ordu komutanları olduğu gibi aynı durum E'hinler için de geçerlidir. Onlar da bizler gibi doğar, aşık olur, eş bulur, evlenir, yemek yer, çalışır ve de ölürler. Fakat bizden farklı olarak çok daha uzun yaşarlar. Bazı E'hinlerin yaşları üç bini bulur. Lakin çoğunluğu ortalama bin yaşına kadar yaşar. Bizler gibi sevinir, üzülür ya da bir dini inanca sahip olabilirler. Aslında düşündüğümde insanlar ve E'hinleri ayıran çok az nokta olduğuna karar veririm. Aynı hırs, aynı eksiklikler, benzer istekler...

Elbette farklılıklarımız var. Belki biz daha vicdani yaratıklarız. Ama bazen hangimiz daha vahşi, daha kana susamış bilemediğim anlar oluyor. Neden mi böyle düşünüyorum? Çünkü bana bunu düşündürecek kadar çok insan ve E'hin tanıdım. Ve inan bana insanların acımasızlık konusunda, E'hinleri geride bıraktığına defalarca gözlerimle şahit oldum. Birlikte yaşadığımız en tehlikeli yaratıklar bile vahşet konusunda elimize su dökemez. Sanırım katletmekten ve yok etmekten sapıkça zevk alan nadir varlıklardanız. E'hinler mi? Onlar da ellerine fırsat geçtiğinde bunu değerlendiriyor şüphesiz, ama biz insanlar bu noktada en öndeyiz...

Birçok e'hin türü tanıdım. Dediğim gibi onlar da kendi aralarında çeşitli sınıflara ayrılıyorlar. Onların arasında da insanlardaki gibi bir yönetim ve karar mekanizması işliyor. İnsanlar gibi onlar da topluluklar halinde yaşadıkları için bir kast sistemine ihtiyaçları olması normal haliyle. Teron'un her yerinde, insanların olduğu her yerdeler. Birçok şeyi insanlarla birlikte kullanıyor; yaşamlarını kendi kuralları ve felsefeleriyle sürdürüyorlar. Dini inançları da insanların ki gibi çeşitlilik gösteriyor. Konuyu nereye getireceğimi düşünüyorsun değil mi Yabancı? Sana bunları neden anlattığımı anlamıyorsun. Merak etme, pek yakında anlayacaksın. Tabii anlamak istiyorsan.

Neyse, nerede kalmıştık? Hah evet, insanlardan bir kısmı, daha akıllı ve ileri görüşlü olanları, binlerce yıl önce E'hinlerlin varlığından haberdar olduklarında onlarla anlaşmaya çalıştı. E'hinlerin insanları sevmediklerini ve intikam almak için hep tetikte olduklarını bilen bu insanlar bu durumdan faydalanmaya karar verdi. Nitekim E'hinler insanlardan farklı olarak çok hızlı hareket edebiliyor, uçabiliyor ve görünmeden her yere girip çıkabiliyorlardı. Tabii kendilerini engelleyen bir muska, dua veya büyü kalkanı yoksa.

KARIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin