-3-

22K 2.2K 339
                                    


*************


''Kim olduğunu unutursan, olmaman gereken kişiye dönüşürsün.''

Eğer yalan olsaydı anlattıklarım, o zaman taraf değiştirmeye gerek duyar mıydım? Zaten kocaman bir yalanın içerisinde yaşarken, tüm o iltimaslı hayatı neden bırakayım? Bu kafayı görüyor musun Yabancı? İşte bu kafanın içerisinde, hem Işığın hem de Karanlığın çok işine yarayacak binlerce bilgi saklı. Senin anlayacağın ölmem de, hayatta kalmamda birilerinin işine yarayacak. Evet yalan söyleyen biri var, ama onu, yanlış yerde arıyorsun!

Şimdi otur yerine ve bu lanetli adamın sırlarını dinle. Buna başka bir zaman fırsatın olmayabilir. Çünkü tüm dünya peşimdeyken hayatta kalıp kalmayacağımın garantisi yok. Ama bu beden ölümden korkmuyor, yo hayır, ölüm beni korkutmayı bırakalı çok oldu. Işığın tarafındayken de, şimdi de onu bir düşman olarak görmüyorum. Beni asıl korkutan şey, geride yeterince doğru bırakamamak olur. Oysa önceden intikamımı almadan ölmekten korkardım. Beni hayata bağlayan en güçlü şey intikam duygusuydu. Kimden mi? Hikayem bittiğinde kimden olduğunu öğreneceksin merak etme. Benim bulmak için yıllar harcadığım gerçeği, sen sadece birkaç saat sonra öğreneceksin. Benim uğrunda hayatımı harcadığım, hayatları yok ettiğim gerçeği...O yüzden olayın tadını çıkar Yabancı. Hala ben hayattayken ve konuşabiliyorken bu fırsatın değerini bil.

Daha önce de söylediğim gibi, benim için her şey, 6 yaşındayken başladı. Hayatımın değiştiği o geceden başlayarak sana içine düştüğüm bataklığın benden neler götürdüğünü anlatacağım. Anlatacağım ki Işık bir insanın hayatından ve varlığından neler çalabilir öğren. Hala o geceye dair kabuslar görüyorum. Neredeyse kabus görmediğim bir uykum yok gibi hatta.Normalde insanlar katil olduklarında, öldürdükleri insanlarla ilgili kabuslar görürler. Ama ben öldürdüğüm insanların değil, 6 yaşında küçük bir çocukken ölümüne tanıklık ettiğim insanların kabuslarını görüyorum.

Keşke öldürdüğüm insanların kabuslarıyla boğulup, hiç uyanamasam diye düşündüğüm çok gece geçirdim lakin onlar bana hiç görünmediler. Sanki alacakları intikam çok daha büyükmüşçesine erteliyorlar benimle olan buluşmalarını sanırım. Onlardan korkmuyorum; içlerinde ölümü fazlasıyla hak edenler de olduğunu biliyorum ama ya masum olanlar? İşte onlardan utanıyorum, evet doğru kelime kesinlikle utanmak. Onlardan söküp aldığım nefeslerini geri veremeyecek olmanın acizliğiyle duyduğum utanç benimki. Çektikleri acıya sebep olmanın verdiği vicdan azabı. Hala o karanlık kuyunun içinde kurtarılmayı bekleyen bir vicdan var sanırım. Onu, oradan kurtarabilir miyim ya da biri bunu yapabilir mi bilmiyorum lakin umutsuzluğum en büyük umudum oldu artık.

Dilimden, lugatımdan söküp atmayı en çok istediğim kelime, keşke. Sanki artık keşke demeyi bırakırsam eski hayatımdan sıyrılmayı başarmış olacağım. Oysa ne keşke demekten kurtulabiliyorum, ne de taşıdığım ağır yükten. Bir miras gibi taşıyorum içimdeki vahşinin yaptığı şeyleri. İnsan olmanın ötesinde, ilkel doğamın dışa vurumu olan diğer ben. Ona dönüştüğüm ve acımasız bir avcı gibi avlandığım zamanlar çok da uzakta değil. Unutamayacağım kadar taze anılarım. Ve beni ürkütecek kadar tanıdık diğer yarım.

Benim neye dönüştüğümü anlamak için, beni bu noktaya getiren geceden başlamak en iyisi. Çünkü geçmişimin en derinlerine inmezsem şu anıma ettiğin tanıklık çok yavan kalır. Beni dinledikten sonra ne düşüneceğin senin sorunun ama ben kendimi anlattıktan sonra belki bir nebze olsun rahatlayacağım. Beni önce bir katile, sonra da Karia'ya dönüştüren hayatımın başladığı gece. O gece çocukluğumun bütün anılarının kanla ve su katılmamış bir vahşetle silindiği en yıkıcı hatıramdır.

KARIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin