Telefonumun melodisiyle uyandım.Telefonu komidinin üzerinden alarak hemen açtım.''Umarım yanına düzgün kıyafetler almışsındır ufaklık.''
''Kimsiniz acaba ?''
''Mesela üzerine düştüğün kişi olabilirim.''
''Doruk.''
''Ah bu kadar zekimiydin ?''
''Düzgün kıyafetten kastın ne ,hem istediğimi giyebilirim.''
''Kampta benimle birlikte kalıyorsun çünkü.''
''Asla kalmam senle !''
''Sadece düzgün gözüme güzel gözükücek kıyafetler getir veya 8'de okul bahçesinde ol.''
''Ha-''
Lafımı tamamlayamadan telefonu yüzüme kapattı!Saat daha gecenin dördüydü.Uyuyamıcağımı anlayınca duş almaya karar verdim,Dolaptan iç çamaşır ve üzerime de kıyafet alarak banyoya geçtim.
Ilık bir düşün ardından rahatlamıştım,saat 06:00'dı daha 2 saat vardı kendi odamdan çıkarak resim odama geçtim neredeyse 1 aydır resim çizmiyordum boş tablonun önüne geçerek çizim yapmaya başladım.
Resimde neredeyse onu çizmiştim kusursuz yüzünü gerçekten kusursuz bir yüzü vardı açık renkte pembe dudakları, kahverengi gözleri, hafif çatık kaşları,kaşı ile dudağındaki piercingi aşırı yakışıyordu ona,telefonumun melodisi düşüncelerimden sıyrılmama neden olmuştu.Kim olduğuna bakmadan telefonu açtım.
''Aşağı in ufaklık kapıdayım''
''Sen benim evimi nereden biliyorsun ?''
''Bekletmeden in hemen.''
Telefonu yine yüzüme kapatmıştı çantamı alarak aşağı indim.Batı'ya da not yazmayı unutmamıştım,hemen ayakkabımı ayağıma giyerek dışarı çıktım.Arabasına yaslanmış üzerinde yine siyah renk hakim olan elinde ise sigarısı olan Doruk ile karşılaştım.Sigarasını dudaklarının arasına yerleştirirken beni fark etmişti,yüzünde muzhip bir sırıtış vardı.Şu an gerçekten çok etkileyici duruyordu yanına gidince hiçbir şey demeden sürücü koltuğuna yerleşti.Ah hadi ama insan bir "Merhaba Nefes nasılsın"der yani ama bunda hakiki odunluk var arabanın kapısını açarak koltuğa yerleştim.
''İyi giyinmişsin.''
Şu an üzerimde yüksek bel şortum ve baskılı kısa badim vardı kendime küfürler savurarak ona döndüm.
''Sapık mısın sen be ! Hani şu yolda kız kesen apaçiler gibi ama yakışıklı ve zengin olanı''
''Zengin ve yakışıklı beğendim.''
Az önce ben ona yakışıklı mı demiştım dilimi eşşek arısı soksaydı da demeseydim.Şimdi bu lafı önüme sürer falan uğraşamıyacağım.
''Yakışıklı mı sen yanlış anlıyorsun ya da sağırsın herhalde.''
''Ben gayet iyi duyuyorum.''
Anahtarı çevirerek arabayı sürmeye başladı belli bir süre sonra aklıma takıldı bu beni nereye götürüyordu ki ?
''Hey biz nereye gidiyoruz ? ''
''Sadece sana düzgün kıyafetler almaya gidiyoruz.''
