~ Mektup ~

71 6 3
                                    

Egemen'i çok düşünnekten beynim durmuştu, okulda da sınavlar başlamıştı. Dersleri mi , onu mu düşünneliydim bilemiyordum. Hala nerede bilmiyordum. Onu çok özlemiştim. Sınavlarım kötü geçip, sonuçlarda kötü olunca, annem tüm bunları kafama kakmıştı. Aslında haklıydı. Her şey üst üste geliyordu. Kendimi; koca kafalı, şişko, sevimsiz bir kızdan başka hiçbir şekilde görmüyordum. Ben Egemen'i ,Melisa'da Rüzgar'ını düşünüyordu. Hani arkadaşının derdi,senin derdin olurya aynı o durumdaydık. Rüzgar benim ilkokul arkadaşımdı. Melisa'nında 8. Sınıf arkadaşıydı.Melisa bana Rüzgar'ı anlattıktan sonra anlamıştık ortak arkadaşımız olduğunu. Rüzgar'ı severdim iyi bir çocuktur ama, Melisa'yı farkında olmadan üzüyordu. Melisayla yakınlardı ama Melisa ona karşı yoğun duygular besliyordu. Ama anladığım kadarıyla Rüzgar onu arkadaş olarak görüyordu. Bide salak bir kıza vurulmuş Melisa'yla yakınlar diye ona anlatmıştı. Tüm olanlar Melisa'nın kalbine bir bıçak gibi saplanıyordu. Ben de hem onun , hem kendi derdimle dertleniyordum. Egemen'i görememek ölümle eşdeğerdi benim için. Melisa'yla oturup her teneffüs boş boş bakınıyorduk. Elde bir sümüklü mendil, dilde " biz iki romantik deli,iki serseri ".
Son dersti , hocanın hiçbir dediğini duymuyordum, duyduklarımı da anlamıyordum. Tek duyduğum şey zilin çalması olmuştu. Beynimde yankılanmıştı o ses. İstiklal Marşı 'nı okumak için aşağıya inmiştik. Egemen'i ilk gördüğüm günü düşünüyordum. Kafamı kaldırmıştım ve bayrağın önünde Egemen'i görmüştüm. Gözlerime inanamamıştım, kafamı silkeleyip kendimi cimcirmiştim. Ama hayal değildi. Tüm dertleri unutup ona yoğunlaşmıştım. Gözüm başka birşey görmüyordu. Hemen Melisa'ya dönüp işaret yapmıştım. Nasıl birşeydi bu ? İstiklal Marşı bittiğinde arkadaşlarıyla onu izlemiştim biraz. Yanına bir kız gelmişti ve ona sarılmıştı. O kadar sinirlenmiştim ki az daha gidip kızın saçını yolacaktım. Melisa kolumdan hızla tutmuştu ve "Manyak mısın? , böyle birşey yapmayacaksın heralde! " demişti. Yandaki banka oturmuştum ve ağlamaya başlamıştım. Kalbim parçalanmıştı. Canım acıyordu. Onu gördüğümdeki sevinç yok olmuştu. Acaba Egemen'le o mikrop çıkıyorlar mıydı? O an Melisa beni yatıştırmaya çalışırken , "Keşke onu hiç görmeseydim " demiştim.
Hayat bana meydan okuyordu. Dayanacak hiç ama hiç gücüm kalmamıştı. Hayat gerçekten bir sınav mıydı , yoksa insanlara kurulmuş en büyük tuzak mı ? Filmlerde üzüntü sahnesinden sonra hep yağmur yağar,kız ve erkek sarılırlar sımsıkı. Buda benim filmimdi. Üzüntü sahnesinden sonra yağmur yağmıştı ama bu sefer kız uzaktan erkeğin mutluluğunu izliyordu...
"Hayata karşı kapadım kapılarımı Egemen. Artık hiçbir beklentim yok hayattan. Herşey bitti. Hayat bitti... "

* Ertesi Sabah *
Kafam yatakta, bedenim ayakta güne "merhaba " demiştim. Annem gelmişti, saçımı okşamıştı ve alnımdan öpmüştü. Sarılıp gitmişti. Çok iyi gelmişti bu sarılma. Hazırlanmıştım ve evden çıkmak için annemi bekliyordum. İcimi dökmeye çok ihtiyacım vardı. Nefes boruma bir öküz oturmuştu. Kalkmak bilmiyordu. Bence hiç kalkmayacaktı. Evden çıkmıştık.
Yolda birdenbire herşeyi soluk almadan anneme anlatmaya başlamıştım. Annem yüzüme bakıp " Belki gelip geçici bir hevestir, belkide geleceğin. Bilemeyiz,sen sadece derslerine bak " demişti. Çok klişe gelmişti bu cevap.
İçimdeki yangını söndürmeye yetmemişti.
Herşeyi ağır çekimde yapıyordum. Gözümü kırpmaktan acizdim. Okula gitmiştim. Kapıdan girer girmez karşımda Egemen'e sarılan bücür ve sevimsiz kız vardı. Öyle bir bakmıştıkki birbirimize, sanki oda herşeyi biliyormuş gibi kavga etmiştik gözlerimizle. Soğuk bakışmamız bitince önüme dönüp merdivenlere doğru yürümüştüm. İlk ders "kimya"ydı. Ders başladığında hocayı hiç dinlememiştim. Aklıma Egemen'e kendimce mektup yazmak gelmişti. Bu bir sitem mektubumuydu, yoksa aşk mektubu mu ? Bilemiyordum. Mektubu yazarken ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. Mektupta şunları yazmıştım ;
"Içimde bir sonbahar rüzgarı, yazın kavurucu sıcağı, kışın o dondurucu soğuğu, ilkbaharın açan çiçeklerinin kokusu. Mevsimden mevsime atlıyor ruhum, akan gözyaşlarım seni anlatıyor, uykularım seni sayılıyor, karnımda uçuşan kelebekler sana hayran, kırık ama hızla atan kalbim sana aşık, yağan yağmurların her damlası deni hatırlatıyor, sebebi sensin Egemen. Hareketlerim,gözlerim,ruh halim,baştan aşağıya kadar Ben, sebebim sensin. Dün gece seni düşündüm, bu gecede düşüneceğim, yarin gecede düşüneceğim, sonsuza dek seni düşüneceğim seni Egemen. Gozlerinle gözlerime dokunup, "benimsin " diyeceğin günleri bekliyorum. Bekliyorum Egemen ,herşeyimle sadece seni bekliyorum. Herkese anltmak istiyorum seni , sana olan aşkımı. Haykırasım var tüm Dünya'ya. Imrensin , kıskansın herkes, kimse elde edemesin aşkımı. Sen benimsin ,ben senin.
Sakın diyim unutma sevgilim;
Seni seviyorum...
Unutursam fısılda... :) "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DEPRESİF LİSELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin