Bölüm 18

40 7 0
                                    


         Bugün Fransa'da 2.günüm. Annem siz  bir güne uyanmak kadar mükemmel bir şey yok. Bu sene ygs var. Ben bur da özel koleje gideceğim. Tiki kızlar var. Ama belki de ön yargılı olmamalıyım. 


         Fransa'da ki okulum hakkında e-mail gelmişti. Saat 12.30 da verilen adrese gideceğim ve beni gezdirmesi için bir kaç oğlan görevlendirilmiş. Vaovv dedim yani. Ama sorun şu ki ben bur da ki hiç bir yeri bilmiyorum.


        Otelin kapısın çalıyordu. Açtım ve karşımda yakışıklı kumral kahverengi ama etkileyici gözleri olan vanilya kokulu üstünde siyah v yakalı altın da ise deri dar paça panotolonu olan bir oğlan vardı. Oğlana yapışma hissi vardı içimde. O kokusu insanı içine çekiyordu adeta. O kokuyla bütünleşip kayboluyorsun.


 Haaa evet tabi yanında mükemmel fiziği olan pembiş pembiş şort ve büstiyeri olan ve büyüleyici dudaklarıyla oğlanın yanında duran bir kız. bu oğlan bura da tek olamaz ya. Sahibi var tabii. Mükemmel ingilizcemle oğlana karşı; 


- Kimsiniz?


- Sana burayı gezdirmeye geldik.


- Aaaumm şey peki bir kaç dakika aşağıya inin ve hazırlanmamı bekleyin lütfen.


Oğlanla konuşurken kız beni yiyecekmiş gibi bakıyordu. Bi an sanki bi hata yapmış gibi boğazımı düzelttim. Kız bana bakarken ağzındaki muzlu sakızı patlatıyordu. o her patlattığında oğlandan gelen vanilya kokusuyla mzu kokusu tenime çarpıyordu.


Neyse, kapıyı kapatıp giyinmiştim. Bende oğlanla aynı şeyleri giymek için çabalamıştım. Deri pantalon giyip üstüne gri bol bir tişört giymiştim. Popomun biraz altında olan bir deri ceket giymiştim. Ayağımda ise bir traktör ayakkabı vardı. Aşağı inince oğlan  beni boydan boya süzdü ve çenesinde duran elini ensesine götürüp orda ibiraz gezdirdi. Ve hafif çapkın bir gülümseme attı. 


İçimde sevgi kelebekleri uçuyordu. Sanırım Baran'ı unutmuştum. Yeni biri vardı hayatımda. Oğlan bana çaktırmadan yaklaşıyordu. Ama aramıza dip boyaları gelmiş kız giriyordu. Kız o ağzındaki sakızı her patlatışın da ona bakıyordum. En sonunda dayanamayıp;


- Şunu daha düzgün çiğneyemez misin?


- Hayır!!


- Burdakiler hep böylemi çiğner? 


- Hayır. Ama rahatsız olduysan gidebilirsin..


- Aah öylemi zaten çok meraklı değilim..


- Görüşürüz..


- Gidiyorum tamam.


Dedikten sonra oğlanı tişörtünden çekmiştim. O ise hiç sorgulamadan geliyordu. Kız arkamızdan bağırıyordu. Kız o ayağındaki topuklularla koşmaya başlayınca ize yetişmişti. Oğlanı yakalayıp götürmüştü. Ama oğlan benim elimi tutup koşmuştu. 


Waow bir aşk mı doğuyor.oğlanın adını sormaya fırsat bile bulamamıştım. Bir süre koştuktan sonra durup dinlenmiştik. Ve ben o sırada ismini sormuştum 


- İsmin ne?


- Olly. Senin?


- Aleyna. 


- Türk ismi değil mi?


- Evet.


Oğlanın adı Olly çok havalı değil mi :D Waoow dedim. Neyse. Şimdi otele gidiyorduk  yol boyunca o kulağındaki siyah kulaklığı çıkartmamıştı ben ise telefonumla  uğraşıyordum. Ve onun bazı fotoğraflarını çekiyordum. Otele vardığımız da bana görüşürüz diyip gitmişti....


Ben ise artık ayakkabılardan şişen ayağımı dinlendiriyordum. Fotoğrafları incelerken uyuya kalmıştım...




Sen Gibi Ben Gibi...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin