#1#

40 1 0
                                    

Anneme sinirle servise bindim.Annem babamla boşanmak istiyor.Bunu bana kabul ettirmeye çalışıyor.Hatta bunu doğal normal gibi bir şey gibi anlatıyordu.Babamın ne yaptığını sorduğumda cevap vermiyordu.

Neyse o gün çok konuşan ben konuşmak istemiyordum.Bu yüzden en arkaya geçip oturdum.

O gün Çağla'yı almaya giderken teyzemin evinin önünden geçtik.Aslında o apartmanda okula giden yoktu ama birisi çıktı.

Saçları uzun ve dağınık.Sağ yanağında derin bir gamzesi vardı.Uzun boylu zayıf ve ağzında neredeyse düşecek bir sigara.Ben ona bakarken o'da bana bakıyordu.Ben bu kadar neden beklediğimize bakacaktım'ki uzun dağınık saçlı bizim servise bindi.Çocuğa'sen hayırdır guluw?" der gibi bakmıştım.

O gün şansızlığıma sadece benim yanım boştu ve yanıma oturdu "olum ben sana uzaktan bakamadım niye yanıma gelip oturuyon" demek istedim ama tabiki diyemedim.Ne yani herkesin içinde bir hayvan var tamam anladım'da o hayvan benden çıkarsa hiç iyi şeyler olmaz diye düşünüp güldüm.

Ben gülünce çocuk 'de siktir lo yine normal olmayan bir kız' der gibi baktı.Utançla önüme döndüm.

Öyle işte okula gittik.Okula biraz erken geldiğimizden kantinde oturuyordum.Bu gün salak Tuanna kontrole hastaneye gidicem dedi ve okula gelmedi.

Ben kafamı masaya koymuş düşünürken o çocuk gelip yanıma;

"Oturabilir miyim?"

"Evet,kesinlikle yani oturabilirsin.Afedersin kafam dalgın arada geliyorlar.Kafana göre takıl."

"Peki.Sen Neşe teyzenin yiğeni değil misin?"

"Evet'de sen beni nerden tanıyorsun?"

"Dün sinirle gelmiştin.Hatta çıkarken ağladın."

"Haaa! Evet.Ama ben seni görmedim."

Sesizlik oluştu.Değişikti.Ben soğuk bir kızdım.Bana ulaşması zordu.Ama o farklıydı.Konuşması bana huzur veriyordu.

Sesiz olması bile bana huzur verirken bana yakın olması zordu biliyorum ama asla duygularımı dışa vurmuycam.Ben öyle kolay aşık olmazdım.Kimseyi sevmezdim'ki.

Evet âdice bir şey bu ama ben en son Mehmet Kaan'ı sevdim.Kaza geçirdi öldü.3 sene pskolojik tedavi gördüm.Kalbim dondu.O'a tesadüf.Zaten diğerleride en fazla 1 hafta.Sevemedim onuda sevmem.

Şu anda son sınıfım.Seneye üniversitedeyim.

Her şeyi düşünüp iç sesimle konuşuyorum.O bana karşı gelmez aynı fikirleri paylaşırdı.İç sesimin adı Deniz.

Neyse iç sesimle konuşmamı uzun saçlı böldü:

"Ee ismin ne?"

"Nehir.Ya senin?"

"Özgür."

"İsmin kadar özgür müsün?"

"Hayır.Hayat ilk başta kolaydı.Şu 2 senede boka döndü."

"Peki ya sen ismin kadar sesiz misin?"

"Evet.Sesizlik hayattaki ölümleri düşünmeme yardım ediyor."

Başını salladı ve saat 08:00 oldu.Bu yüzden sınıfa beraber çıkalım dedik ve ayaklanıp merdivenlere yöneldik.Ne tesadüf sınıflarımız aynı.

Sınıfa girince bana"Nereye oturcam?"diye sordu."İstediğin yere otur."

Hiç bir şey demeden yanından ayrılıp pencere kenarından en arkaya oturdum.

Bir kaç dakika sonra o'da gelip yanıma oturdu.Sadece baktım ve tekrar dışarıyı izlemeye başladım.İlk ders boştu.Bu yüzden sınıfın yarısı dışarda yarısı sınıftaydı.

Ben Özgür'ünde çıktığını sanıyordum.Ama sol tarafa bakınca sıranın üzerine başını koymuş,kulaklığını takmış beni izliyordu.Ne dercesine baktım ama bir şey yok dercesine omzunu silkti.Başımı salladım ve tekrar dışarıyı izledim.

Dışarda ne var diyeceksiniz dışarda kocaman bir dünya içinde ben vardım.Bilmiyorum oraya bakınca her şeyi düşünüyordum.Hem sınıf 6.katta olduğundan manzara güzeldi.

~ÖZGÜRDEN~

Acaba dışarıya bakarken ne düşünüyordu.Zor bir kızdı soğuktu.Yaşayan ölü gibiydi.Aslında olsa hayat dolu birisi olabilirdi.

Farklıydı.

¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶

Okul bitmiş ben boş boş eve gidiyordum....

TESADÜF AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin