Multi:Derin
Hala uyuyamamıştım saatlerimi boş boş tavana bakıp o anı düşünerek harcıyordum .Yatağımdan doğrulup oturur pozisyona geçtim ve bir müddet karanlık odama göz gezdirdim.küçük ve boğucu bir Odam var dı. Yatağımdan kalktım ve ses çıkarmamak için terliklerimi giymedim.Parmak ucumda koridora doğru giderken gecenin sesizliğinde bir ses duydum.Kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı,sakin Derin,sakin,panik yok, karanlıktan,yüksekten yada dar alan gibi korkularım yoktu korkmazdım ama bu .Asıl korkuğum babam .Ama ... hayır hayır o kış uykusundaki bir ayı kadar derin olan uykusundan uyanmazdı o ayı,her saniye göğsüme tonlarca yük biniyordu. Kalbim ağırlaşmaya başlamıştı kalbimin ağırlığından yerimeden hareket edmiyordum, hareket etmeye korkuyorum.Salak salak etrafa göz gezdirmeye başladım ama karanlık ve gerginliğimden dolayı her şey ayrı bi ürkütücü görünüyor gözümede.
Kedimin tanıdık miyavlamasını duyunca göğsümdeki o tonlarca yük kanatlanıp uçtu ve tutuğum nefesimi dışarı verdim.
Bacağından bi sıcaklık hissedince Bacağıma sürtündügünü anladım,gırlamaya başlamıştı oda benim gibi sersemdi.Benim tatlı ve bi okadar şapşal kedim,rahatlamam gene endişeye dönüştü (off bi rahat yok evde) .Gölgeyi kucağıma hızla aldığım gibi mutfağa geçtim.Fazla ses çıkarmadığımı umarak.Bir bardak su içtim salona geçtim ışığı yaktım ve aynanın karşısına geçtim yüzümü ve bedenimi inceledim.
Ağlamaktan gözlerim şişmiş ve kızarmış tı yüzümde ve bileklerimdede morarıklıklar ve çürükler vardı kaburgalrım her nefes aldığımda isyan ediyordu. Daha fazla aynanın karşısında durmadım az çok morarıklıklar olduğuma eminim yürüdükçe her yanımda ağrıyo du . Gene babamla kavga etmiştik .Daha doğrusu o dövdü ben yalvardım da denebilir .Annem öldükten sonra her gece o sarhoş kafayla gelir eve .
Zaten babamla tek diyaloğumuz bu dur . mükemmel değilmi(!)
Saat kaç olduğunu unursamadan dolabın önüne geçtim. Alışveriş yapmayı sevmediğimden az kıyafetim vardı. Siyah kot pantolon ve üstüme bol gelen siyah bir tişört ve oduncu gömleğimi üstüne geçirdim.Tabikide bu halimle okula gitmicektim .yarın sağlık ocağına gidip rapor almalıydım dönemin daha yarısına gelmiş olmama rağmen devamsızlığım birikmeye başlamışti.Lanet milli eğitim özürsüz devamsızlığı dokuz güne düşürmüştü . Düşüncelerimden sıyrılıp , anahtarları aldım . Dedemin anneme evlenmeden önce aldığı evi yaşadığı evi benden iki yaş büyük abime bana miras verdi.Ama abim Almanyada olduğu için şimdilik ben gidiyorum. Ve dedem durumumu bildiği için ya dedeme giderim yada bu eve helirim.xaten dedemin eviyle arasında ik sokak vardı.Eve iki katlı eski ahşap ve büyük bir balkonu olan küçük şirin ama bir okadar ürkütücü bir evdi. Ama bana huzurlu gelir .
Genelde babamla kavga ettiğinde bu ürkütücü eve gelirim.Çantamı aldım içindeki defterleri çıkarttım ve Gölgenin mamasını ve oyuncaklarını aldım tabi birde içine Gölyeyi ve biraza aburcubur koyunca geceyi evde geçirebilirdim.
Nerdeyse haftada bikaç gün gelirdim bu ürkütücü eve ve sözde babam olcak ayının kumar oynayıp içmek ten pek umusadığını sanmıyorum.
Ayakkabilarıda çantanin içine koyunca patenlerimi giyip hızlıca kaymaya başladım.Biran önce kaçmak istiyordum burdan 15-20 dk geçtikten sonra hele şükür ürkütücü Evimin önüne gelebilmiştim bacaklarım ciğerlerim yanıyor ve kaburgalrım ezilmişçesine ağrıyordu . Kapının önünde oturdum nefesimi düzene sokmaya çalıştım ama bedenim iflas alarmları çalıyordu biraz daha kalırsam kapının önünde bayılabilirdim ,patenlerimi çıkartıp ayakkabılarımı giydim.
Halı olmadığı ve evi hiç temizlemediğimden dolayı aykkabılarımı çıkarmadan eve giriyordum.Anahtarımı uzun uğraşlar sonucunda buldum kapıyı açıp kendimi koltuklarda birine attım.Ne kadar ürkütücü olsada bu ev bana huzur veriyordu. Göz kapaklarım ağırlaştı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.Uyku güzel şeydi yaa ...
Uyandığında batmakta olan güneşin kızıllığı odayı dolduruyordu elimin ıslandığını hisstim.Ahh ben Gölgeyi unutmuştum!!
kalkmaya çalıştığımda hala her yanımda ağrılar vardı en sonunda koltukta kalktım ,sırt çantamdan kedi manasını çıkarttım. Mama kabını almadığım için mutfaktan küçük bir tabak çıkardım ve mamasını içine ďöktüm.Karnımın guruldamasıyla dünden beğri bir şey yemediğimi hatırladım . Tabiki de dolapta bir şey yoktu çantama tıktığım elma ve çubukların birazını yedim.
Havanın serin olmasına aldırmadan balkona çıktım serin hava iyi gelmişti . Gözlerimi aşağıdaki kafede ki insanlara diktim .sokağın çabrazındaydı ve eve biraz uzak kaliyodu herkes birbirine hararetli harertli bir şeyler anlatıyordu acaba benim gibilermiydi belkide herkez gibi sıradandım.Saçma düşüncelerimi kafamdan def edip gene koltuğa uzandım gözlerimi kapattım ve gene kendimi uykuya teslim ettim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günahsız Tohum
Teen FictionBelini soğuk fayansa dayayıp bacaklarını kendine doğru çekip,alnını dizlerine dayadı ve vücuduyla bütünleştirdi Geçmişi onu yoruyordu.Beyninin en ücra köşesine ittiği düşünceler sırtına bir kırbaç gibi iniyordu. Geçmişi ile tekrardan yüzleşiyor ve e...