POYRAZ

30 4 2
                                    

Tam kapıyı kapatacaktım ki ayağını koydu. Hışımla:
+ " Ne yapıyorsun?" dedim
- Bizim okula gelmişsin hoşgeldin diyim dedim hem anneni de görmüş olurum." Tam annemi çağıracaktı ki ağzını elimle kapattım :
+ Ne yapıyorsun annem duycak ayrica hoşgeldini okulda soyleyebilirdin ,dedim
- "Aaa Kumsal Hanım seninle yaşadığımız güzel günlerin hatrı ne oldu? Beni içeri almayacak mısın ?"
+ "Hayır, onlar sadece hataydı Başka bir şey demeyeceksen git artık." dedim. O sırada annem seslendi :
= Kızım kim miş yoksa sinem mi? Ben de
+ Yok anne kapıcı dedim. Tam o sırada sinem geldi.
- Sinem'e duacı ol. Yoksa şimdiye annen beni öğrenmiş olurdu. dedi ve gitti. Sinem'de o sırada içeri girdi.
♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠
S: Kumsal anlatsana ne olduğunu.
Evet, Sinem sabahtan beri belki ben diyeyim 5 siz deyin 10 kez bunu söyleyip durdu ve ben de dayanamayıp ona her şeyi anlattim :
K : " Ben Poyrazla 2-3 sene önce tanışmıştım. O benim Konya'da yan komşumdu . İşte sürekli beraber gezerdik. Ben ona o bana gelirdi. Tabii ki ailelerimiz yokken.Sonra ben bir gün sıra arkadaşımla ( erkek ) fotoğraf çekinmiştim. Sonra Poyraz o gün bize geldi. Biz hep birbirimizin telefonlarına bakar şarkı falan dinlerdik ( şöyle bunlar birbirlerinden hiçbir şey saklamıyorlar onun için rahat rahat arasıra bakıyorlar. ) O da benim bu fotoğrafımı gördü ve bana kızdı ; yani kıskandı. Ben de ona hep böyle yaptığını artık dayanamadığımı söyledim ve ayrıldık kendisi ne kadar ayrılmak istemese de. Sonra bunun babasının patronu İzmir'de başka bir iş teklif etmiş. Ayrıca çok iyi de maaşı varmış. O yüzden İzmir'e geldiler. Bu Poyraz aynı kene gibi. Birine yapıştı mı bırakmaz adamı. Poyraz da bana yapıştı " dedim.
S :Çok zor olsa gerek.
K : Evet de neyse ben acıktım sen?
S : Aynen ya şuan açlıktan bayılıcam.
K : Tamam, hadi mutfağa gidelim. Neler hazırladım neler.
Sinem le beraber aşağı indik. Tam mutfağa girecektik ki annem bizi çağırdı. İşte Sinemle falan konuştu. Daha sonra biz mutfağa gittik ve bazen sohbet ederek bazen de kahkahalar atarak yemeğimizi bitirdik. Sonra Sinem bana biraz ders anlattı. Malum sınıfın çalışkanını bulmuşum kaçırır mıyım? Daha sonra müzik açtık ve kudurduk. Nerdeyse böyle aralıksız 1 saat kurtlarımızı döktükten sonra kendimizi yatağa attık. Biraz dinlendikten sonra Sinem'i uğurladım ve yemeğe kadar ders çalıştım. Yemekten sonra dişlerimi fırçalayıp kalpli pijamamı giydikten sonrada kendimi uykunun kollarına bıraktım. Tam kendimden geçiyordum ki telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim. Ya insan bu saatte mesaj atar mı ya . Neyse mesajı açtım. Poyrazdan dı. Mesaj aynen şöyleydi :
" SENİNLE DAHA İŞİM BİTMEDİ KÜÇÜK PRENSES. SENLE DAHA ÇOK YAŞANACAKLARIMIZ VAR. "
Bu mesaj beni biraz ( kendini kandırma Kumsal baya baya korktun ) korkutsa da kendimi birden uyurken buldum.
.........................
Sabah bu sefer alarm sayesinde uyandım. Hemen üstümü giyindim. Bir iki birşeyler yedikten sonra annemi babamı öptüm ve ablamla beraber okula doğru yola koyulduk. Okula varır varmaz sınıfıma koştum. Sinem'in yanına kuruldum ve ders kitaplarımı çıkardım. Ders boyunca sürekli Sarp tarafından izlenilip durdum. Şimdi okulun populeri olunca da sadece ders boyu"Bana bakmaz mısın? " diyip durdum. Allahtan zil çaldı da bakışlardan kurtuldum. Hemen SARP'IN yanına gittim ve neden bana baktığını sordum. O da çok komik ve tatlısın dedi. Ben onun tam omzuna bir tane vuracakken omzumda bir el hissetmemle arkama döndüm. Ve dönmemle birlikte bir yumruk sesi ve SARP'ın inlemesi...
Evet en heyecanlı yerde bitirmek bizim işimiz sjsjsksjsj ... Neyse bu bölüm diğerine göre dahauzun oldu. Diğerini daha da uzatacagim. OPULDUNUZ. Diğer bölümü yazarım. Merak etmeyin

MAVİ GÖZYAŞLARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin