1.BÖLÜM

53 3 1
                                    

Anneşimmmm!!! İmdattttt!!!

Mutfakta oğluma ve kendime birşeyler hazırlarken gelen sesle arkamı döndüm, küçük oğlum dayısının gıdıklamalarına maruz kalmış ve benden yardım istiyordu.Gülerek onlara döndüm.

"Hakan oğlumu rahat bırak lütfen." Hakan bana dönerek inanamıyormuşcasına baktı. "Bu kadar tatlı bir şeyi benden bırakmamı istiyorsun abla sence bu mümkün mü?" Hakan ve oğlum birbirlerine çok düşkünlerdi çünkü oğlumun hayatındakı tek erkek dayısıydı, bir baba figürü bile yoktu oğlumun ama bu babasını bilmediğimiz anlamına gelmez babasını gayet iyiyi tanıyorum,ama oğlumun o adamı bilmesine gerek yok.Ben düşücelere dalmışken bana seslenen oğlumu unutmuştum. "Anneşim şana şeşleniyoyum ama neyeye bakıyoysun?" "Özür dilerim bebeğim dalmışım ne diyordun." "Biz dayışla çok açıktık." Karnını göstererk söylediği bu sözler ve harfleri doğru söyleyememesi onu daha da şirin yapmıştı. Ben bunları düşünürken yine dalmış olmanın verdiği şaşkınlıkla Hakan ve oğluma bakmıştım aslında çok isterdim şu an burada Hakan'ın yerine Sarp'ın oturmasını oğlumuzla onun şakalasmasını ama yoktu işte tam bir korkaktı kendisi. Daldığım düşüncelerden çıkıp Hakan ve oğlumun yanına mutfağa gittim. İkiside masada oturmuş benim yemekleri koymamaı bekliyorlardı.

"Hakan hani sen aç değildin?" "Olur mu öyle şey ablacım sen tavuk çorbası yaparsın da ben yemez miyim" Aslında Hakan tam bir oburdur her dakika bir şeyler yiyebilecek bir güce sahip. Bu kadar yemesine rağmen nasıl oluyorda böyle formda kalabiliyordu anlamış değilim. "Anneşim bana da çoyba" oğlumun tatlı sesi beni benden alan tek şeydi hemen onun küçük yemek tabağına çorbasını koyup yedirmeye başaldım. "Abla bir şey söyleyeceğim." Hakan'ın yüz ifadesine bakılırsa iyi birsey şöylemeyecek gibiydi. "Ne oldu Hakan iyi bir şey söyleyecekmişsin gibi gelmiyor bana." Hakan bir süre yüzüme bakıp konuşmaya başadı. "Abla Sarp e.." Sarpla ilgili şeylerin oğlumun yanında konuşulmasını istemediğim için Hakan'ı susturdum. "Hakan lütfen şimdi değil Derin'i yatırayım sonra konuşuruz" Yatmak kelimesini duyan oğluşum bana dönüp söylenmeye başladı "Ama hani neşeli ayaklay izleyecektik,hep böyle yapıyoyşunuz kandıyıyoyşunuz beni. Gidiyoyum ben." Diyip sandalyeden inmeye çalışan oğlumu izledim o kadar tatlıydı ki iyiki doğurmuştum. Sonra kızgın bir suratla bize dönüp "İnemiyoyum ki buydan sandalyeley çok yükşek." Uzun cümleler kurunca ne dediğinin ben bile zor anlıyorduk ama artık Hakan ve ben de alışmıştık.

1 SAAT SONRA

Ben sofrayı toplayıp tabakları makinaya dizerken Hakan ve oğlum da içeri geçmişlerdi. Tabakları bitirdikten sonra oğlumun sütünü ısıtıp biberonuna koydum. Hakanla ne yaparsak yapalım bir türlü biberonu bıraktıramamıştık, hatta bir keresinde çöpe attık artık yok bardaktan içmek zorundasın diyelim öyle deneyelim demiştik ama beyefendi bu sefer sütünü içmemişti ve Hakan gece gece açık eczane bulmaya gitmişti. O zamandan beri bir daha biberonları saklamamaya veya atmamaya söz vermiştik.

Sonunda Derin sütünü de içtikten sonra daha fazla dayanamamış ve uyumuştu, Hakan onu odasına çıkartırken ben de düşünüyordum. Hakan'ın ne diyeceğini biliyordum Sarp evleniyordu ve kadın çok güzeldi gerçek anlamda çok güzel. Kıskanmıştım her ne kadar artık sevmiyorum desem de yalan işte hala seviyorum,aslında en çok korktuğum şey onunla karşılaşmak onu en son gördüğümde hamileydim ve hastaneye kontrole gidiyordum yolda karşılaşmıştık. Zaten hamile olduğumu öğrendiğinde terketmişti beni bu sorumluluğu alamayacağını, baba olmak istemediğini söylemişti. Küçüktük demeyeceğim çünkü değildik ben hamile olduğumu öğrendiğimde 23 yaşndaydım üniversitede son aylarımdı ve rahatlıkla bitirmiştim Sarp'da bende bir yaş büyüktü babasının şirketinin başına geçmişti. Mesleğimiz vardı birbirimizi seviyorduk, evlenebilirdik ama o istemedi hatta çocuğun ondan olduğuna bile inanmadı, çocuğun başkasından olduğunu söyledi ondan para koparmak için çocuğu ona yamadığımı söyledi oysa ki benim paraya ihtiyacın yoktu oldukça zengin bir ailenin kızıyım zaten bence o zaten beni bırakmaya bahane aramıştı. Ben de bir daha karşısına çıkmadım evleneceğini de dergilerden öğrenmiştim zaten, o kadar çok ağlamıştım ki aslında ağladığım gün daha iki gün önceydi ne kadar cabuk geçiyordu günler. Sarp'ın bana çocuğu aldırırsam benimle evlenebileceğini söylediği gün daha dün gibiydi ama iyi ki onu dinlememişim, ne kadar çok seversem seveyim küçük bir bebeği öldüremezdim bu o kadar kolay bir şey değildi. Hakan'ın sesiyle kendime geldim "Abla yine onu mu düşünüyorsun" Hakan da artık bıkmıştı o da unutmam taraftarıydı ama o kadar kolay değildi, tamam belki 3 yıl geçmiş olabiliridi ama unutmak için çok kısa bir süreydi. Oğlum olacağını öğrendiğimde en büyük duam ona benzememesiydi ona benzerse benim için daha zor olurdu, ilk defa istediğim bir şey olmuştu oğlumum gözleri dışında hiçbir şeyi sevdiğim adama benzemiyordu yine de gözleri çok etkiliydi her şeyi hatırlatıyordu ama zaten unutmak isteyeceğim yerler çok azdı kavgalarımız bile çok güzeldi, bana sarılması saçlarımdan öpüşü ama şimdi hepsinin o kadına yapıyordu,onların bir geleceği vardı belki çocukları bile olurdu ama biz hep burada oğlumla yalnız olacaktık.



ŞANSSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin