4.bölüm

876 35 1
                                    

Alarmımım çalmasıyla uyandım. Zaten pekte uyudum sayılmaz en fazla 1:00-1:30 saat uyumuşumdur. Banyoda elimi yüzümü yıkandıktan sonra kot şortumla beyaz gömleğimi giydim. Beyaz konverslerle tamamladım. Elime geçen lastik tokayla saçlarımı at kuyruğu yaptım.

Kahvaltı için aşşağıya indiğimde Demir kahvaltıyı dışarıda yapacağımızı söyledi. Gece boyunca çalıştığım kağıtları bir çantama koyup yanına aldım.

Küçük  bir kafede kahvaltımızı yaptıktan sonra. Demir beni Ushanın şirketine götürdü. Orda bana bir oda ayarladı ve ben yine orda çalışmaya başladım. Kapı tıklatıldı.

İçeriye benden küçük 17-18 yaşlarında sarı saçlarını at kuyruğu yapmış ve gözlerine sade bir makyaj yapmış kız girdi. Üzerindekiler de idahal boyutta beyaz etek üzerine kırmızı şifon gömlek giymişti. Ayağına ise beyaz babet. Kız çok masuma benziyordu bu şirkette gördüğüm diğer kızlara hiç benzemiyordu. Sevecenlikle gülümseyerek;

"Ne istersiniz? Okyanus hanım "bende ayı şekilde gülümseyerek konuştum.

"ilk önce bana hanım demeni istemem. Bana Okyanus abla diyebilirsin" 

"Peki Okyanus abla. Ne istersin"

"Öğle yemeyi vakti ne zaman"

"Yarım saat sonra"

"O zaman seninle güzel bir öğle yemeyi yeriz. Ne dersin"

"Neden olmasın"

Koridordan tanıdık bir ses

"Odamı kime verdin Demir abi!" ve odanın kapısı açılır. Ilgaz mı? Hadi canım Ilgazla aynı anda.

"Ilgaz"

"Okyanus abla"ayağı kalkıp sarıldım. Gözüm daha adını öğrenemediğim kıza takıldı yanakları kızarmış ve Ilgaza aşk dolu gözlerle bakıyordu.

"Okyanus abla ben artık çıkayım öğle yemeyi saatinde gelirim." tam giderken.

"Adın neydi"

"Melek"

...

Öğle yemeğine kadar hem çalışmış hemde bir yandan Ilgaza olan biteni anlatmıştım. Kapım tıklatıldı ve içeriye Melek girdi.

"Çıkıyormuyuz?"

"Tabi canım geliyorum"

Çantamı alıp çıkarken Ilgazın yanağına öpücük bıraktım. İlk önce Demirden izin aldım oda peşime iki adam takmak şartıyla kabul ettirdi. Şirkete en yakın olan kafede oturup siparişlerimizi verdik.

"Ee ne zamandan beri." bana şaşırmış bir halde baktı.

"Ne ne zamandan beri" elini tuttum.

"Beni bir ablan gibi görebilirsin"

"Onu gördüğümden  beri yanı iki senedir." Yemek yerken bana ablasıymışım gibi herşeyi anlattı ve bu benim hoşuma gitti. Zaman gelince yine arabaya binip şirkete döndük.

Çıkış saati gelmişti. Ben tabiki evde çalışmalara devam edecektim ama ilk önce Demirle konuşmam lazımdı. Eve gelmiştik.  Yemek masasında yemek yerken konuşmaya başladık.

"Şuan şüpelendiğin iki isim var. Biri Salih Yılmaz diğeri ise Talha Korkmaz. İkisiyle  arasında çok şeyler yaşanmış fakat sadece şüpelenmek bir işine yaramaz. O kişiyi kesin bulmam ve delil elde etmem lazım."

"Salih bize eskiden çok düşmanlığı vardı hattaha Ushanın yakın bir akrabasını öldürmüştü. Fakat Ushan buna karşılık olarak onunda yakınından birisini öldürerek bu konu kapandı. Fakat Talha ile arasında ne olduğunu ben bile az buz biliyorum onlarda işine yaramaz zaten. Ama Büyük ihtimal Talha dır. Sen Talha üzerinde yürümeye devam et.

MAFYA'NIN AVUKATI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin