Uzun zamandır kendi isteğimle uyanmıyordum. Genellikle o lanet olasıca alarm uyandırırdı. Saate baktığımda 11:45 ti. Oha oha oha ben o kadar uyumuş muydum?.
Banyoda elimi yüzümü yıkandıktan sonra gri penye eşortmanım ile beyaz kemik atletimi giydim. Yine beyaz parmak arası terliklerimi giyip aşşağıya indim.
Kahvaltılıkları masaya dizdikten sonra çayı ocağa koydum. Tavayı aldıktan sonra omlet yapmaya başladım. Omlet ve çay olunca güzel bir kahvaltıya başladım.
Kahvaltımı bitirdikten sonra masayı toplayıp televizyonun karşısına geçtim. Kanalları gezmeye başladım. Hiç birşey bulamayınca kitap okumaya karar verdim. Biraz da kitap okuduktan sonra dava saatine yaklaşınca odama çıktım.
Kıyafetimi(Medya) giydikten sonra saçlarımı maşa yapıp yana attım ve biraz doğal görünsün diye ellerin ile dağıttım.
Makyaj olarak pastel tonlarında hafif toprak rengi bir ruj sürdüm ve tamamdım. Elime dosyalarında alıp,kapıda beni bekleyen arabaya binip adliyenin yolunu tuttum. Demir beni orada bekleyecekti. Arabanın durmasıyla adliyeye geldiğimizi anladım.
Demirin yanıma koyduğu iki korumayla adliyeye girdim. Salonun önündeki koltuklarda beklerken elleri ve yanında iki polisle Ushan bey koridorda gözüktü. Kalkıp yanına gittim. Polisler ve Ushan bey durdu.
-Müvekkilim ile iki dakika yanlız konuşmak istiyorum.
Polisler birazcık uzağımıza gidince Ushan beye döndüm.
-Nasılsınız Ushan bey.
Sen şakamısın der gibi baktı.
-Şu dava güzel sonuçlanırsa daha iyi olucam.
En içten şekilde gülümsedim.
-Merak etmeyin bugün kurtuluyorsunuz.
-Bu kadar yeter!
Polislerin ikazı ile adliye salonuna ilerledik. Geçenki Hakim yine buradaydı ve sırıtıyordu. Yerlerimize geçtiğimizde Hakim konuşmaya başladı.
-Avukat hanım müvekkilinizin savunması hazırsa alalım.
Çantamdan filaş belleği çıkardım.
-Müvekkilimin savunması burada ses kaydı.
Kapıda bulunan askerlerden biri elimdeki filaşı alarak Hakime götürdü.Hakim önünde- ki leptaba filaşı taktı Talha ve benim konuşmam başladı. Hakimin yüzündeki sırıtma yavaş yavaş kayboldu. Benim yüzümde ise zafer sevinci vardı.
-Kayıttaki adam ünlü iş adamı Talha Korkmaz bizzat konuşmayı ses kaydına ben aldım.
Hakim şoku atlattıktan sonra konuşmaya başladı.
-Sanıh Ushan Karayelin suçsuzluğunun kanıtlanması ile tutuksuz yargılanmaktadır.
Ushan bey ve Demir ile Adliyeden çıkar çıkmaz gazeteciler tarafından etrafımız sarıldı. Durup bekledik.
-Okyanus hanım size birkaç soru sorabilirmiyiz?
-Tabi buyrun.
-Ushan Karayele Yalancı Avukatlıkmı yaptınız?
-Arkadaşlar ben bu zamana kadar sadece haklı tarafın Avukatlığını yaptım. Beni yalancı Avukatlığa kimse zorlayamaz.
-Ama böyle iddialar var.
-Arkadaşlar çekemeyenlerimiz çok. Mesela ben biri hakkında burada birşey desem ciddiye alır ve yarın öbürgün bunu soru olarak o kişiye sorarsınız. Şimdi gitmem lazım iyi günler.
Demir ve Ushan beyle birlikte Arabaya binip şuan kaldığım evin yolunu tuttuk. Ushan bey ve ben arkada otururken Demir bey önde,arabayı süren ise şofördü. Eve yaklaşırken yollar ıssızlaşmıştı. Sonra birden silah sesleri etrafı doldurdu ve arka cam kırıldı.
Ushan bey üzerime atladı ve hem kendisinin hem benim vücudumu mermilerden korudu. Çok korkmuştum vede korkmaya devam ediyordum. Her patlayan silah seslerinin ardından benimde göz yaşlarım akmaya başlıyordu.
Ushan bey kafasını bana çevirdi ağladığımı görünce suratı değişti.
-K-korkuyorum
Eliyle göz yaşlarımı silip yanağıma öpücük kondurdu. Kalbim hızlı atmaya başladı.
-Sakin ol ben yanındayken sana hiçbir şey olmaz.
Birden araba durdu. Demir arkasını dönüp
-Abi teker patladı siz Okyanusla kaçın takviye gelene kadar biz onları oyalarız.
Arabanın öteki kapısından dışarıya çıktık. Ormana girdiğimizde ben topuklular la zor yürüyünce beni kucağına aldı. Ağaç ev bulunca Ushan merdiveninden tırmandı bende ayakkabılarımı elime alıp öyle tırmandım.
Ağaç evde yer yatağından başka birşey yoktu.
-Okyanus biraz uyuyalım bizi zatan bulurlar.
-Aynı yatakta mı?
-Başka yatıcak yer varda benmi görmüyorum.?
Ayakkabılarımı kenara koyup yatağa uzandım. Oda yanıma yattı. Battaniye yide eşit bir şekilde üzerimize örttü. Ben soğuktan titremeye başlayınca Usahan bana döndü.
-Üşüyomusun?
Kafa salladım. Beni kaldırdı. Üzerindeki ceketi çıkardı ve bana giydirdi. Sonra sıkıca sarıldı ve pattaniyeyi üzerimize örtü. Bende ona iyice sarildim.
Kokusu muhteşemdi. Derin derin kokusunu içime cektim. Gözlerim kapanırken daha sıkı sarildim.
....
Sabah beni durten biriyle uyandım. Demir beni ve Ushanı uyandırmaya çalışıyordu. Ushana baktığımda onun bana benimde ona sıkı sıkı sarıldığımız fark ettim. Hızla geri çekildim ve üzerimi duzelttim.
-Hadi be ne uyudunuz iki saattir sizi uyandırmaya çalışıyorum.
İlimizde ayağa kalktık. Demir elindeki poşeti bana uzattı.
-Elbiseyle rahat edemezsin sana kıyafet getirdim. Biz aşşağıya inelim sen giyin biz seni aşağıda bekliyoruz.
Onlar aşşağıya indiginde poşeti boşalttım. Dar siyah pantolon ve gösüs altında biten dar siyah gömlek.
Elbisemi de poşete koydum. Ayakkabımı elime alıp merdivenlerden aşşağıya indim. Her yerde dev adamlar verdı . Bunlar küçükken ne içti diye dusundum resmen. Ayağıma topuklu ayakkabıları giydim ve yola çıktık. Ben sivri topuk ayakkabiyle bata çıka yürürken Demir bu halime siritiyodu. Demir esinirle dönüp.
-Gerizekalı gulecegine gelde yardım et.
Demirin koluna girdim ve ana yola kadar birlikte gittik. Ana yoldaki arabalara bindik. Ve evin yolunu tuttuk.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA'NIN AVUKATI
Aktuelle Literatursiyah beyaz ve bunların birleşimi grı bir hayat. ne beyaz ne siyah