~~TERU~~
Yol uzun sürmüştü. Ya da bana öyle geliyordu. İki gün önceki olaydan sonra zaman geçmek bilmiyordu. Ailemden kalan son kişiyi de kaybetmek. İki gün önce abimi kaybetmiştim. Polisler beni sakinleştirmek için trafik kazası diyordu. Öyleydi belki de doğruydu... Yalnızca araba kazasına kadar olan kısım. Peki neden abimin hala nefes aldığını gören o pislik herifler kafasına dayadıkları silahın tetiğini çekmişlerdi. Siren sesleri duyulmasaydı benim dahi neredeyse öleceğim bir kazaydı bu. İsteyerek yapılmış bir kaza. Bir cinayet.
Bunun için beni yeni bir okula götürüyorlar şimdi. Başka bir şehirde merkeze çok uzak ormanlık alandaki bir okul. Ölüme terk edilmişleri ve ölüme tanıklık edenleri barındıran bir okul. Ve herkesten gizli tutulması gereken büyücüler sınıfı. Okuldaki büyü gücü olmayan öğrencilerin bile bilmediği vasat altı zekaya sahip sınıf olduğu söylenen aksine üstün zekalı büyücüler sınıfı. Peki bir anda büyücü olduğumu öğrenmek.. henüz gücümü de bilmiyorken beni şaşırtmadı mı? Hala olayın şokunda olmamdan olsa gerek bunu normal bir şey gibi karşılamış ve şuanda yeni okuluma büyücülerle dolu yeni sınıfıma belki artık yalnız bir yaşama merhaba demeye gidiyorum. İki günde dünyadaki tüm neşem kaybolmuş bir daha kimseyle dost olamayacağımı kimseye güler yüz gösteremeyeceğimi hissediyorum sanki. İyice yaklaşmış olmalıyız bu yeni hayata ki etrafta kalabalık arabalar yerine sık ağaçları bulunan bir ormandan başka bir şey görünmüyor. Birkaç kilometre daha ve oldukça büyük bir şato belirdi karşımızda. Şatoya yaklaştık ve durduk.
- Yeni yuvana hoş geldin Teru. Umarım beğenirsin.
- Bayan Lily neden koruyucu aile yerine bu okula geldik. Dışarıda beni sahiplenebilecek onlarca iyi yürekli aile var.
- Bunu daha sonra anlarsın tatlım. Yalnız senden bana bir söz vermeni istiyorum. Herhangi ters giden bir durumda derhal beni ara olur mu? Şimdi hadi okuluna benim geri dönmem gerek. Başarılar dilerim.
- Peki Bayan Lily. Ve her şey için teşekkürler. Yani... çok iyi birisiniz.
- Sizler buna değersiniz.
Abimin ölümünden bu yana beni yumuşatan tek şey bu tatlı polisin gülümseyişiydi. Yine o gülümsemesini yüzüne yerleştirip arabasına bindi. Okulun o büyük demir kapısının yavaşça açılışı ve arabanın gitgide uzaklaşmasını izledim bir süre. arkadan gelen ayak seslerini duyunca hızla döndüm. iri cüsseli bir adam bana doğru geliyordu.
- Sen Teru olmalısın. giriş bu taraftan.
- şey acaba siz kimsiniz?
- ben bu okulda görevliyim. adım Hans. Orman yürüyüşlerinden ve okulun bazı işlerinden sorumluyum. Ve siz öğrencilerin bavullarını taşımasına yardım ediyorum. şimdi gidelim haydi. Dersler başlamak üzere.
- Peki.
Ne yani henüz iki gün önce travma geçirmiş 17 yaşındaki bir kızı direk derslere mi gönderiyorlar.
- Merak etme büyücülerin dersleri eski dersleriniz gibi olmayacak. oldukça eğlenceli. ayrıca senin gibi iki gün önce travma geçirmiş bir kız için moral yönünden olumlu etkileyen dersler bunlar. Ve gücünü bulduğunda bunu kullanman stres attırabilir. Tabi büyünü kötüye kullanmamalıs-
- bi-bir dakika ne oluyor?
- ah üzgünüm söylemeyi unuttum. şey.. aslında unutmadım. yeni gelen öğrencileri böyle şaşırtmak eğlenceli oluyor. ben akıl okuyucuyum. okuldan mezun olduktan sonra buraya hizmet etmeye karar verdim. tabi hala görevlere gidiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gakka No Satsujin
RandomYalnız kalanlar için bir okul. Ölüme terkedilmişleri ve ölüme tanıklık edenleri barındıran bir okul. Hepsi oldukça başarılı öğrenciler ancak içlerinde farklıları farklı bir güce sahip olanları var. Her ne kadar diğer öğrenciler onları dışlanmış sın...