Aras annesini bize getirmek için geldi. Birlikte düğün ve nişan alışverişine gidecektik. Tabi herşey erken oldugu için buda aceleye gelmişti. Dolabın karşısına geçip ne giyeceğime karar vermeye çalıştım, en sonunda beyaz üzerinde sarı çiçek baskılı bir elbisede karar verdim ve hemen üzerime geçirdim. Sıra ayakkabıdaydı şimdide ayakkabılarımı koyduğum bölüme baktım. Ondada beyaz babetlerimi bulup giydim. Saçlarımı örüp yan tarafıma attım. Annemler arabaya binmiş beni bekliyorlardı. Annemle melda teyze bizi arasla uzak sanıp böyle oyunlar kurmaya çalışıyorlardı, bilmiyolardı ki bizim dün arasla birlikte yattığımızı. İşte bunlardan biride şimdi beni arasın yanına oturtmalarıydı ikiside arkaya gecmis beni one oturtmuslardi, bende bisey demeden oturdum. Yol boyunca arasla birbirimize bakıp gülüştük. İkimizde yol boyunca hiç konuşmadık tabi annemlerin fikirlerine karşılık "tabi, hıhı, evet,olur"demekten başka bir şey konuşmadık. Arabada yankılanan mesaj sesiyle arasa döndüm. Telefondaki mesaja baktıktan sonra arabayı sağa çekip durdurdu, sonra elindeki telefona iyice bakarak okumaya başladı. Şu anda gözlerindeki öfke ve hayal kırıklığı her halinden belli oluyordu. Arabayı hiç bir şey demeden geri çalıştırdı ve yüksek hızla sürmeye başladı. Çarşının önüne geldiğimizde. Arabadan inecekken aras
"sen dur. Anne bizim biraz işimiz var sonra yanınıza uğrarız"dedi. Annemler yanlış anlayıp hemen kabul ettiler tabi, ben arasa şaşkın bakışlarla bakarken onun gözlerinde hala öfke vardı. Arabayı çalıştırıp ilerledik. En sonunda dayanamayıp sordum.
"Aras noldu nereye gidiyoruz"
dedim ama değil cevap şöyle dursun yüzüme bile bakmadan arabayı daha hızlı sürmeye başladı. Arabayı o kadar hızlı sürüyordu ki gözlerimi sonuna kadar açmış arabanın koltuğuna daha cok yaşlanmış ve tutunmuşdum. Kafamı kaldırdığımda şehir yolundan çıkmış toprak yollardan geçiyorduk. Arasa baktığımda korkarakta olsa
"Nereye gidiyoruz cevap vericek misin artık"
Dedim, yine cevap vermedi ama bu sefer sinirlide olsa bir bakış attı."Aras lütfen cevap ver ya bak korkmaya başlıyorum artık. Ya aras sana diyorum, durdur arabayı inicem durdur dedim"
Arabayı boş bir alana çekip bir hışımla bana döndü."İn arabadan "
"Ne..."
"Sana in dedim"diye gürleyince kemeri çıkarıp kapıyı açtım ve araban aşağı indim. Arkamı döndüğümde arasda araban inmişti. Arabanın kapısına yaslanmış saçlarını çekiştiriyordu. Yanına gidip gitmemek arasında gelgitler yaşasamda en sonunda dayanamayıp ürkek adımlarla yanına yaklaştım.
"Anlatıcak mısın artık"
Cevap vermeyince koluna dokundum ama birden bana bakıp yaklaşınca, bir iki adım geriledim ama aradaki mesafeyi yine kapattı.
" Çok mu sevdin lan o piçi he" dedi kolumu sıkarken, yüzümü buruşturarak eline baktım canımı yakıyordu ama haberi olmadığından emindim. Kolumu kurtarmaya çalışarak
"Kimden bahsediyosun sen ya"
"Kimden olucak lan o o*çocuğundan bahsediyorum "
"Umuttan mı"
"Evet sevgilini nasıl unutursursun hiç yakıştıramadım sana" dedi dudaklarını büzerek.
"Ya ne saçmalıyosun sen benim hiç sevgilim olmadi ki"
"Öptümü lan seni o piç"
"Ya saçmalama lütfen aras kendine gel"
"Peki sevgilin beni nasıl öptüğünü biliyomu aaa ama sen beni bi kere öptün o piçi kaç kere öpmüşsündür acaba"
"Bak sen iyi düşünemiyosun sonra konuşalım"
"Bana ne yapmam gerektigini söyleyemezsin lan sen"
Artık söylediklerine dayanamıyordum zaten dolu olan gözlerimden bir kaç damla düştü sonra devamı geldi. Ne olmuştu ki simdi herşey çok güzel ilerlerken ne olmustuda bir anda bu noktaya gelmiştik. Kafamı aşağı eğip ağladığımı saklamaya çalıştım. 2 dakika boyunca sessiz kalmıştık. En sonunda dayanamayıp yüzüne baktım , hala sinirliydi gözlerini kapatmış derin derin nefes alıyordu.
"Umutu... bir yıla yakın seviyodum. Evet çok aşıktım ama olmadi iyiki olmadi yoksa senle ka-karşılaşamazdım, seni farkedemezdim be-ben en mutlu anlarımı seninle yaşadım ve ilk seni öptüm ama sen simdi ne söylesemde anlamıycaksın, inanmıycaksın artık ne diye bilirim ki, kime istiyosan inan başkada bişey demiyorum sana"dedim ve gözlerinin içine son kez bakıp yanından geçip gittim. Aramızda 10-15 adım vardı. Adımı duydugum anda yere çakılmıştım ne arkamı döne biliyordum ne gidebiliyordum.
"Nazlı" dedi ve sustu yaklaştığını hissediyordum gözlerimi kapattım. Önüme geçip konuşmaya başladı.
"Bak o serefsiz herkesin içinde bana gelip sözlün beni seviyor deyince dayanamadım işte. Ilk basta inanmamıştım sonra senle onun mesajlarını gösterdi " dedi. Telefonu cebinden çıkarıp bana umutun attığı mesajları gösterdi, telefonu elime alip yuzume iuice yaklaştırdım. Gördüğüm şeyle gözlerim iyice açıldı.
"Ama bunları ben yazmadım ki " dedim fotoğraf sosyal medya hesabımdan çekilip atılmıştı. Gözlerimi arasa çevirdiğimde konuşmaya başladı
"Emin misin"
"Evet eminim ben uzun zamandır hesabıma girmiyordum zaten "
"O zaman hesabın çalınmış olmalı yani sen girmediğine göre öyle olmalı"
"Kim çalmış olabilir ki "
"Kim olucak o şerefsiz baksana belli değilmi"
"Nefret ediyorum o piçten bunu ödeyecek ama yaptığının hesabını verecek"
Aras bana bakıp biraz kıkırdadı ve belimden tutup kendine çekti. Gözlerimi açıp ona baktım.
"Ne oluyor aras bey daha sizi affetmedim o yüzden benden uzak durursanız"
"Ben. senden. uzak.durucağım.öyle mi nazlı hanım "
"Evet aras bey aynen öyle şimdi beni bırakırsanız,sonra benim öküz gibi bir sözlüm varda şimdi bizi böyle görürse yanlış anlar filan onun doğasında var zaten yanlış anlamak. Anlamadan dinlemeden yargılamak"
"Nazlım valla çok pişmanım o piçe nasıl güvendim bilmiyom ama işte..."
"Ne işte"
"Yok bisey ya"
"Ya söylesene "
"Of kıskandım işte kızım ya söyletiyosun illa"
"Ayy sen beni kıskandın mı."
"Evet yani kısmen"
"Ayy ben seni yerim ya" dedim ve yanağına uzun ve ıslak bir öpücük bıraktım. Beni kendine daha çok çekerek yaklaşınca kalbimin ritmi iyice hızlandı. Kafasını bana yaklaştırdığında kafamı yana çevirdim. Biraz durduktan sonra yanağımı ve boynumu öptü. Bir an kalbim durdu sanmıştım. Neden böyle hissediyordum ki bu duygular bana tanıdık geliyordu ama bunu kendim inanmazken ona nasıl inandırabilirdim ki. Hayır hayır bu hissettiğim şey aşk değil ya tamam güven olabilir, onu beğenmemde olabilir, ama, ama aşk olamaz...
"Hadi gidelim geç kaldık daha evimize eşya dizeceğiz" dedi benim utandığımı anlayarak. Evimiz kelimesi bir değişik gelmişti sanki sanki böyle evlenmisimde sürekli orda yaşamışım gibi , sıcak ama uzak gibiydi. Arasla benim evim her nekadar ask evliligi olmasada, mutluyduk yada sadece ben mutluydum.
Kafamı sallayıp ondan önce ilerledim bana yetişip elimi tuttu sanki kalbimde kelebekler uçuşuyor gibiydi. Bu hisler hem uzak hem tanıdık gibiydi. Of kafam allak bullak olmuştu. Nasıl davranmam gerektigini bilemiyordum. Acaba, acaba ondan hoşlanıyor muydum. Hayır hayır olmaz abim dediğim adama bu duygulari besleyemezdim olmazdı, olamazdı.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ve Tuzak
RomansaZorla evlendirilen nazlının ve arasın hikayesi.. Nazlı arası abisi gibi görürken evlendirilir nazlı ve arası takip eden kişi onların fotoğraflarını çekip ailesine gizlice gönderir buda nazlı ve arası zor duruma sokar...