Bu da mutsuz sonumuz olsun.
Stiles elindeki silahın namlusunu kendi kafasına dayamıştı.
"Stiles saçmalamayı kes" diye bağırdığımda bana göz ucuyla baktı.
"Üzgünüm Malia, her şey için çok geç"
Kai yanıma gelip elini dayanak vermek için omzuma yerleştirmişti.
"Onu seçtin ve ben buna dayanamıyorum"
"Kendine öldürmek mi çare cidden? Lütfen saçmalama"
Stiles elindeki silahı yavaşça indirmeye başladığında rahatlamıştım.
"Haklısın kendimi öldürmek çare değil"
Derin bir nefes aldığımda Stiles silahı Kai'ye doğrulttu.
"Ama onu öldürmek çare"
"Stiles yapma" dediğim anda bir patlama sesi. Kai'nin göğüsünden akan kanları görünce acıyla bağırdım.
"Oyy oyy oyy ben yiğidime doyamadım. Öldürdüler yiğidimi"
Kai yere düştüğünde bir angaralı edası ile onun yanına çökmüştüm.
"Ölüyorum laaan"
"Yiğidim kanını yerde komayacağım. O Stiles denen yosmayı kırk yerinden pıçaklayıp tecavüz edeceğim"
"Sana güveniyorum Malia, git ve onu hakla"
Kai öldüğünde onun başından kalkıp geriye doğru döndüm.
"Benim adım tatar Malia, ben bu oyunu bozarım Ulannn!!!"
--Son---
Neyse ben yine saçmaladım biraz gülek dedim. Mutsuz son tabiki bu değil, birkaç güne gelir o da sadsadsadd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Let Him Go (Stalia)
FanficMalia'nın ayakları tutmaz olduğunda yere düşmüştü ama canını acıtan şey dizlerine batan çakıl taşları değildi. Onun ruhu incinmişti ve ruhunu sarabileceği bir sargı bezi yoktur. Ruhu kanıyordu ve sevdiği adam bunu göremeyecek kadar uzaktı ona... Pek...
