1

52 4 0
                                    


"Yani gidiyorsun?" dedim odanın diğer köşesinde durmuş, sevdiğim adamın toplanmasını izlerken

"Gidiyorum" dedi bıkkınlıkla nefesini  verirken. "İyi" dedim omuz silkerken. Umurumda değilmiş gibi davranmaya başlamıştım. Ah, hayır ben şu ağlayıp sızlayacak gurursuz kadınlardan değildim. En azından onun önünde. Böyle hatırlanmak istemezdim değilmi? Tabi eğer hatırlayacaksa.

Gözlerimi sıkıca kapadım ve boğazımdakı yumrunun geçmesini bekledim. Hiçbirzaman geçmeyeceğini bilmiyordum henüz. 

Valizinin fermuarını hızlıca çekti. Sanki kaçıyordu benden. Bu son şansıydı ve o kaçıyordu. Sozsuzadek. Valizini aldı odanın çıkışına doğru yürümeye başladı. Gittikçe yaklaşıyordu. Her adımında kalbimi ayağının altına almış eziyordu sanki. Umursamadım. 

Sadece birazcık daha. Dayanabilirsin. 

Yaklaştı ve haraket etmeme izin vermeden dudaklarını alnıma bastırdı. "Özür dilerim" Tepki vermedim. Öylece durmuş yere bakıyordum. Sanki gözüne bir saniye bile baksam, kendimi tutamayacak, bağıra-bağıra ağlayacaktım. "Aşık oldum, Selena" Gülümsedim. Mutluluktan o kadar uzak gülümseydi ki bu yaptığım. 

Bakışlarım hala parkelerdeyken konuştum:

"İyi." 

"İyi" dedi o da.

 Ardından valizini aldı ve gitti. 

Götürmüştü her şeyini, her şeyimi. Giderken sadece kıyafetlerini almamışdı. Biliyormuydu acaba, kalbimi de kendisiyle götürdüyünü? Gülümsemelerimi, şu gözlerimdeki ne zaman ona baksam orataya çıkan parlaklığı? Ya en güzel anılarımız? Onlara nasıl kıymıştı ki? 


O gün anlamıştım: 

  

Aslında tek sıkıntı, hayatımızda yeri değişenlerin kalbimizde aynı yerde kalmasıydı.




Black Heart/MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin