5

44 3 0
                                    

Teddy'e iyice sarıldım ve sağıma dönerek uzanmaya devam ettim. Canım yanıyordu. Şirketden geldikden sonra son 3 saatdir yaptığım tek şey buydu. Teddy'e sarılarak uyumak. İyi değildim. Saatlerce ağlamak istiyordum. Ama başımda duran canım arkadaşlarım (!) bunu bana çok görmüşdüler. 

"Selena, o oyuncak ayıya dünyanın sonuna kadar sarılacakmısın?" 

Taylor'un Teddy'e ettiği hakaretlere aldırmadan omuz silktim ve gözlerimi sıkıca kapadım. 

"Pekala, ben ne yapmamız gerektiğini biliyorum" 

Harry sözünü bitirir bitirmez ne olduğunu anlamadan beni omzuna aldı. Bağırmamı umursamadan evin en üst katındakı geniş odaya götürdü. Büyük koltuğun üstüne fırlattığında "Hayvan!" diye bağırdım. Umursamadan bir dans şarkısı açıp elini bana uzatdı. Gözleri gelmemi ister gibi bakarken hayır anlamında başımı iki yana salladım. İstemiyordum işte. 

"Selena, hadi" 

"İstemiyorum, Harry"

"Ama ben istiyorum" 

Omuz silktim. 

"Selena, görmüyorsun değilmi? Seni sevmiyor. Hepsi yalandı!Unuttu ve şimdi başkasıyla mutlu. Bahse girerim seni hatırlamıyordur bile.Siz öldünüz, Selena. Daha fazla savaşmanın bir anlamı yok. Zaten kazanamayacağın bir savaşa girme! Ve sana yalvarıyorum şimdi kalk ve dans et. Onu unutmak için. Son kez onun için dans et, güzelim. Hadi"

Hiç bir şey demedim. Ayağa kalktım ve tıpkı bir penguene benzeyen adımlarla büyük aynaya doğru yaklaştım. Harry şarkıyı yeniden koyduğunda gülümsedim. Ya da sadece çalışdım. Bilmiyorum. Son kez kendimi şarkının ritmine bıraktım. Onun için bu son dansımdı ve dans sırasında bu her aklıma geldiğinde tökezledim. Derin bir nefes aldım ve yeniden denedim. Yeniden ve yeniden. 

Ne kadardır orada laet dansı yapmaya çalıştığımı bilmiyorum. Harry'e bakmayı akıl ettiğimde bana gülümsüyordu. bende gülümsedim ve odadan çıkıp aşağıda maymun dansı-ah, bunu kendisi keşf etmiş ve biz de maymun dansı demeye karar vermişdik. Çünki gereğinden fazla komikdi-yapan Niall ve diğerlerinin yanına doğru ilerlemeye başladım. Harry tam arkamdaydı. Beni gördüğünde Taylor'un gözleri parladı. 

"İyimisin? Ah, üzgünüm fazla aptalcaydı. Su? Çok dans ettin sen şimdi terlemişsindir. Ay su kim? Hasta olursun sen unut suyu. Duş al? Ama sen salaksın soğuk suyla duş alıp hastalanırsın yine. O zama-"

"Taylor!" 

Bağırmamla her kez sabahtan beri sakladığı kahkasını serbest bıraktı.

"Ne?" dedi sinirli gibi çıkarmaya çalıştığı sesiyle. 

"Salak sensin" 

"Sensin"

"Sensin"

"Sensin"

"Sensin"

"Kesin şunu da ben açım"

"Lanet olsun!"

***

"Lou, sanırım doktora gitmemiz gerek dostum, midem çok fena ağrıyor"

"O kadar yersen öyle olur tabii, ornitorenk beyinli!"

Şu anda kahkahalar eşliğinde onları yolcu ediyordum ve Niall-Louis didişmeleri bena en kötü durumda bile kahkaha attıran şeylerdi ki, şu anda onların birine tanık oluyordum. 

"Ama, midem ağrıyor gerizekalı. Ölünde suçu üstlenekmisin? Ya vicdan azabı? Vicdan azabınla nasıl yaşayacaksın? Gözlerini her kapattığında gözünün önüne gelmeye-"

Black Heart/MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin