Bir Klişe Romanı

Alarma küfrederken çok çirkinim

Sabah yüzüme vuran güneş ışığına küfrederek uyandım. Sonra tekrar uyudum. Sonra alarmım çaldı. Bu sefer de alarma küfrederek uyandım.

Kalkıp odamdaki banyoya gittim. Ayağım soğuk kaliteli mermer zemine deyince ürperdi. Odamda iki tane banyo var. Birinde sauna var diğerinde jakuzi var sıkılınca giriyorum çok zenginiz, yatağım da iki kişilik. Gelecekte yapacağım nane ve sigara kokan bed boy sevgülümle beraber uyumak için ideal.

Aynadaki yansımamı görünce korktum çünkü aynadaki kişi Barbara Palvin di. Aman Tanrım çok çirkinim. VS mankeni gibi bir fiziğim ve açık kestane rengi saçlarım ve masmavi deniz mavisi okyanus mavisi fifty shades of mavi gözlerim çok uyumsuzdu. Çok çirkinim. Bu çirkinlikle nasıl okula gideceğim?

Bu gün zaten okulun ilk günü olduğu için yeni okul formamı giydim. Eteğimin boyu dizimin bir karış yukarısındaydı. Çünkü başka uzunlukta etek satılmıyor. Maşayla saçımda doğal dalgalar elde ederken annem arkadan bağırdı ''Geç kalıyorsun kızıım.''
Aşağı indim ve aşırı lüks mutfağımızda bir kaç damla portakal suyundan yudumladım ve pankeklerimi yedim.Beni annem bırakıcaktı.Resmen ayağımın şekline göre yapılmış marka ayakkabılarımı giydim.Ayağım da 36 numara söylemiş miydim .s

Arabaya bindik,pardon çok lüks arabamıza bindik. Ve annem nasihatler vermeye başladı," Kızım arkadaş edinmeye bak.Biliyorum,hem güzeliz hem zenginiz hem zekiyiz ama nedensiz bir şekilde seni bu apaçilerin olduğu okula yazdırdım.Ama stay strong."
Anneme başımı salladım ki tam o sırada okula geldiğimizi farkettim.Annemi öptüm ve arabadan indim.Bir kaç göz bana dönmüştü.Acele adımlarla okula girdim.Kısa süreli bir şok geçirdim çünkü bahçede herkes yiyişiyordu.Annemin kör olduğunu umdum ve evet öyleydi.

Okulun içine girdiğimde sınıfı düşünürken ayaklarım beni umarsızca bilmediğim müdürün odasına sürükledi.Evet okula kaydolurken de bana sınıfı falan söylememişlerdi. Ve tabi ki de ilerde okulun tüm erkekleri gibi bana yavşayacak,kıvırcık saçlı bff'mle karşılaştım.Tabi ki de bu apaçi okuldaki kuullardan sadece birisiydi.

''Şey,ben müdürün odasını arıyorum da,nerede acaba?''
''Tam karşı kapı,sana eşlik edeyim.''

Birlikte müdürün odasına gittik. Kapıyı çaldım.
İçeriden "Gir"sesini duyunca girdim ve tabiki içerde ilerdeki ultra yakışıklı okulun bed böyü sevgülüm yine bir çılgınlık yapmış ve müdürden azar yiyordu. Çocuk arkasını döndü ve bir saniyeliğine gözgöze geldik ama o bir saniye bana bir ömür gibi gelmişti. Omzuma çarparak dışarı çıktı. Hala onun etkisindeydim.
Müdürün "Sen yeni öğrenci olmalısın." demesiyle kendime geldim.
"Evet,ben sınıfımı öğrenmeye gelmiştim."
"Seni tabi ki okulumuzun bed böyü ve kıvırcık kankan da dahil olmak üzere tüm yakışıklıların olduğu sınıfa koydum yani 11-A"
"Peki, teşekkürler."
"İyi dersler kızım."

Müdürün odasından çıktığımda bana odayı gösteren çocukla karşılaştım.
"Merhaba,hangi sınıftaymışsın?"
"Ayh şakacı seni tabi ki 11-A"
"Şu tesadüfe bak ben de (!)"
"Neyse,derse geç kalacağız.Beni takip et."
Evet,geç kalıp bed böyumun yanındaki o eşsiz tek boş sırayı birine kaptırmak istemem.

Şimdiden kankam olmuş kıvırcık kardeşimlen sınıfa girdik."Özür dilerim hocam."
"Önemli değil.Yenisin galiba?"
"Evet."
Güzelliğimin göze çarpmadığı oturacak bir yer ararken sınıfta bir yer dışında hiç boş yer kalmadığını farkettim.Evet doğru tahmin,bu müdürün odasındaki çocuğun yanıydı.Oturacak başka bir yer olmadığını bildiğim için istemesem de oraya doğru ilerledim.O sırada çocuk bed boyluğunu göstererek bileğimden tuttu."Buraya oturamazsın."
Tam "Neden?" diye sorarken hoca,"Ne oluyor orada?" dedi.
Çocuk sonunda çantasını çekti ve "Tamam bugünlük otur." dedi.
(Sonsuza kadar oturdu.)

Hoca "Kendini tanıtmak ister misin?" diye sordu beni kastederek.
"Tabi, tam hatırlamıyorum ama adım Masal,Irmak,Ada veya Doğa gibi birşeydi soyadım Kaya. Kendinizi satsanız bile giremeyeceğiniz Atay Koleji'nden geliyorum."
Atay Koleji diyince bir anda sınıfta fısıldaşmalar yükselmeye başladı.
"Oo Atay Koleji,kız zengin velet.."
Hoca "Peki kızım otur." dediğinde rahatladım ve yerime oturdum.Sağıma baktığımdaysa gizemli bed boyun 1 saniyeliğine de olsa dikkatini çektiğimi farketmiştim.

Ders edebiyattı ve ben çok sıkılmıştım. Muhabbet açmak amacıyla yanımdaki bed boya
"Adın ne?" dedim.
"Şimdi söyleyemem dersin ortasında daldığın bir anda birden Ayaz diyeyim ki daha kuul olsun."
"Peki."

Bu kısa muhabbetimizin ardından 10 dakika falan geçmişti ve ben tam uyumaya hazırlanırken birden
"Ayaz."dedi. Ayaz? Ne demek istedi ki. Üşüdü mü acaba? Anlamadığımı belli ederek
"Ha?" Dedim.
"Adım. Adım Ayaz." dediği sırada zil çaldı ve bana kısa bir bakış atarak kuul bir şekilde sınıftan çıktı.

Bu yazdığımız ilk hikaye.Umarım beğenmişsinizdir. Beğendiyseniz vote'lamayı ve yorum yapmayı unutmayın.