DAİSY | hemmings

Trece

Arzail...

Luke'a senin nasıl birisi olduğunu göstermem gerekiyor sanırım.

Dakikalardır karşı masadaki çocuk ile birlikte, mimikleriyle flörtleşmesin uzaktan izliyordum.

Luke'a günlerdir mesaj göndermiyordum, ne de bir paket...

O kızla mutlu olmasına kalbim dayanmıyordu, ben dayanamıyordum.

Arzail oturduğu yerden kalkıp arkadaşlarına birşey söyleyip bana doğru yaklaştı. O sırafa masasından geçerken çocuğa göz kırpmıştı.

Adımları bulunduğum masaya yaklaştıkça oturduğum yere olduğundan daha fazla sindim. Yüzümün önünde siper ettiğim menüyü kaldırınca, arkamdaki lavaboya gitmek için önümden geçtiğini anladım.

Çok geçmeden diğer masadaki çocuk yerinden kalkıp aynı yere girdi. Okuldan direkt geldiğim için yanımda olan sırt çantamdan siyah güneş gözlüklerini çıkardım.

Tanrım, sanırım bunu alışkanlık haline getirmiştim.

Lavaboya girdiğimde boş gözüküyordu. Kabinlerden birinin altında görünen, iki çift ayak haricinde...

Sessiz olmaya dikkat ederek yan kabine girip kısa boyuma lanet okuyarak, klozet kapağını kapatıp üstüne çıktım. Çantamdan telefonumu çıkardım ve... işte...

Bir sonraki paketin geliyor. Lucas!