ASU'NUN EVIME GELİŞİ

11 0 0
                                    

Sabah uyandığımda dışarıdan gürültülü bir ses geldi. Ne olduğunu anlamak için elimi perdeye götürdüm ve perdeyi açtığımda hava hiç iyi gözükmüyordu. Heryer kapkaranlıktı, sert bir rüzgar esiyordu, yağmur yağmış, ağaçlar hep yıkılmıştı ardından kahvaltıya oturdum ne yediğimi anlamadan tek başıma bişeyler yiyordum evde derin bir sessizlik vardı...Işe gitmek için hazırlandım dışarı çıktığımda rüzgardan yürüyemiyor her tarafa çarpıp duruyordum, bastığım her yer taşlı ve çukurluydu. Kaldırımda yürürken birden ayağım kaldırımın taşına takıldı ve yere düştüm. Tam eve geri dönmeyi düşünürken birden bir çocuk sesi belirdi ve:
-elimi tut..seni ayağa kaldırıyım! Dedi...
Başımı kaldırdım elimi onun eline koydum. Beni kaldırmaya çalıştı. Ayağa kalktığımda onun önüne diz çöktüm. Kız çocuğuydu bu, sırma saçlı, badem gözlüydü. Daha beş, altı yaşlarındaydı. Etrafta yanlız başına dolaşıyordu. Başını okşayıp teşekkür ettim. Ona annen baban nerde diye sordum? Başını öne eğdi cevap vermedi. Tekrar, annen baban nerde? diye sordum şöyle cevap verdi:
-benim annem babam yok ben amcamlarla yaşıyorum dedi... Ardından bir adam koşa koşa geldi. Kan ter içinde kalmıştı. Adam...kısa boylu, göbekli biriydi. Kızın elinden tuttu ve:
-senin burda ne işin var! Insanlarımı rahatsız ediyorsun!...diye bağırdı...
bende:
-siz kimsiniz?
-ben bu küçük kızın amcasıyım. Sizi rahatsız ettiyse kusura bakmayın evden kaçmıştıda..
-Hayır! Hayır! Hiç rahatsız etmedi. Hatta ben düştüğümde elimden tutup beni o kaldırdı. Dedim...
Adam küçük kıza sinirli bir şekilde baktı. Küçük kız korkuyordu, yanakları al al olmuş, elleri titriyordu. Sonrada adam kızın kolunu çekiştirerek: yürü gidiyoruz! Diye bağırdı. Küçük kız masum bir şekilde kafasını çevirerek bana baktı...bende üzülerek yoluma devam ettim...
Ertesi gün küçük kızla yeniden karşılaştık bu sefer yüzü yara bere içindeydi çenesinden tutup yüzünün etrafına baktım ve şöyle dedim:
-sana ne oldu böyle!
-amcam dün evden kaçtığım için bana tokat attı... Dedi ve suratının diğer tarafını gösterdi...
-bak! Bunuda o yaptı...
Dünki olaylar gözümün önüne gelmişti. Artık bunlara katlanamamıştım ve küçük kıza elimi uzatarak:
-gel benimle sen artık benimle yaşayacaksın!
Küçük kız gözlerini açarak:
-ya amcam bizi bulursa!
-merak etme...ben varken sana hiç birşey yapaz...
Evime vardığımızda küçük kıza oyun oynattım, yemek yedirdim...
Küçük kız çok yorulmuştu uyumak istiyordu bende üstüne bir battaniye serip onu uyutmuştum.
Uyandığında sohbet etmeye başladık ona adını sordum. Benim adım Asu!dedi...
Ona: senin ne kadar güzel bir ismin varmış diyerek yanaklarından öptüm. Küçük kızın mutluluktan gözlerinin içi parlıyordu.
Ardından kapı çaldı, gelen Asu'nun amcasıydı. Kapıyı açtığımda içeriye hızlıca daldı ve Asu'yu salona kadar ittirdi. Onu kolundan tutarak:
-sen utanmadan başkalarının evinemi geliyorsun! Seni yaramaz! Yeter artık bıktım senden!.. Diyerek Asu'ya sertçesine bir tokat attı benim gözlerim dolmuştu. Tam kapıdan çıkarlarken önüne geçip engel olmaya çalıştım ve dedim ki:
-Asu artık hiçbir yere gitmeyecek benimle kalacak...
-siz kim oluyorsunuz! Ben bu küçük kızın amcasıyım onun ancak kararlarını ben verebilirim!
-hayır! O kız burda kalacak dedim bitti!..
Amcası Asu'nun kolunu hızlıca bırakarak:
-peki! Siz istediniz. Eğer bu kızı geri getirmeye çalışırsanız, asla almam ona göre!
Deyip kapıyı hızlıca çarpıp gitti...
Asu'ya döndüm. Asu boynuma atladı ve hıçkırarak ağlamaya başladı:
-sana çok teşekkür ederim! Ne yapsam az...
-Tamam tamam...artık herşey geçti...benimlesin...
Diyerek bende ona sarılıp ağlamaya başladım...

(Arkadaşlar devam edicem)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 06, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YOLDAKİ KÜÇÜK MİSAFİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin