İkebukuro sokakları oldukça sessizdi.Sessiz ve korkutucu.Ara caddelerden birinde iki adam ilerliyordu.Biri zilzurna sarhoştu.Diğeri ise onun çalışanı Heiwajima Shizuo'ydu.Patronuna destek oluyor,yürümesine yardım ediyordu.
"Ee Shizuo,ne dersin sence oda böyle duygu karmaşası yaşıyor mudur?"
Shizuo anlamsız bir ifadeyle patronuna baktı.
"Kim,Tom-san?"
Adam bir kahkaha patlattı ve oldukça muzip bir tavırla gözlerini devirdi.
"Elbette İzaya!"
Shizuo lanet okudu.Keşke tüm hissettiklerini Tom'a söylememiş olsaydı.Yıllardır içinde olanları kimseye anlatmayınca patlamıştı bir anda.Tom,Shizuo'yu itti ve eliyle ağzını tuttu.İçmek ne kadar eğlenceli ise şimdi acısı çıkacaktı.Midesindekileri boşalttıktan sonra elini ceketine attı ve bir şişe çıkardı.Şişeyi Shizuo'nun gözleri önünde salladı.Şişede aslında oldukça etkili bir viski vardı.Shizuo'yu bile sarhoş edecek kadar güçlü bir viski.
"Bu ne biliyor musun Shizuo?"
"Söylemezsen bilemem Tom-san."
"Sarhoş olmayı istiyorsun değil mi Shizuo?"
"Elbette ki istiyorum Tom-san.Neden sordun?"
Adam kaşlarını çattı ve sesini yükseltti.
"Soruma soruyla karşılık verme Shizuo.Bu bana gelen bir hediye.Ve bende bunu sana hediye ediyorum.'Bu ne 'diye sorarsan viski olduğunu bilmiş olasın."
"Bu beni sarhoş edemez Tom-san."
"Denemeden bilemezsin.İç hadi."
Shizuo uzatılan şişeyi aldı ve bir dikişte içti.Sarhoş olmak istemesinin belirli bir sebebi yoktu.Sadece unutacağını düşünüyordu.İzaya'yı her gördüğünde içinde nedenini bilmediği ve ismini koyamadığı duygular yaşıyordu.O ise bunu öfkesiyle birleştiriyordu.Bu duygu hem garip,hemde tekrar edilmesini istediği bir duyguydu.Bazen kendisi bile şaşırıyordu içindeki Shizuo'ya.Tom onu evine götürmesini istemişti.Yoksa sokakta sızar kalırdı.Tom'un evinin yolunu tuttu iki adam.
------------Saatler sonra------------
İzaya belini ağrıtan koltuktan kalktı ve kendine bir kahve doldurdu.Bugün en sevdiği oyuncağıyla oynayacak vakti olmamıştı.Acaba İzaya yokken Shizuo ne yapmıştı? Peki ya Verona? 'Kesin Verona sürtüğü oyuncağıma yaklaşmaya çalışmıştır' diye söylendi.Tek amacı Verona'yı Shizuo'dan uzak tutmaktı son zamanlarda.Verona Shizuo'ya yaklaşınca sinirden tırnaklarını ellerine batırıyor ve öfkeden kuduruyordu.
"Namie,birkaç gün izinlisin."
"Hiç böyle demezdin ne oldu ? "
İzaya Namie'ye bakmadan elini kovalar gibi salladı.Ve sert bir sesle konuştu.
"Sadece git.Hem sevgili kardeşinle yapacakların vardır."
Namie ofise göz gezdirdi.Ortada kalan evrakları yerleştirdi ve kapıdan bağırdı.
"Canın cehenneme İzaya."
İzaya cevap vermedi ve bilgisayarına döndü.
"Umarım uyumuyorsundur Shizu-chan."
Neşeli bir biçimde kıkırdadı ve şehirdeki kameralara göz attı.Aradağını bulamayınca bilgisayarı kapattı.'Acaba uyusam mı? ' diye kendi kendine soruyordu.İçinde kötü bir his vardı.Sanki her an biri gelecek ve onu boğacakmış gibi.Camdan şehiri izlemeye başladı.Geçen motorsikletlerden birisi gözüne takıldı.Verona'ydı bu.İzaya Verona'yı görünce istemsizce sinirlendi.En nefret ettiği kadındı bu.Kimse onun en sevdiği oyuncağını almaya kalkışamazdı.Kimse !
"Lanet olsun !"
İzaya hışımla kalktı ve üstüne dökülen kahveyi silmek için peçete aldı.Başka bir oyuncağı olsaydı sesini çıkartmazdı ama konu Shizuo olunca adeta köpürüyordu.Onunla oynamak eğlenceliydi.Hiç sıkılmıyordu İzaya.Yalnızlığını ve hayal kırıklarını onarabilecek tek insandı o.Aynısı kendisi için de geçerliydi ama İzaya görmezden gelirdi hep.Sadece sinsice sırıtır ve kaçardı.Sonsuz bir kovalamaca başlardı sonra.Ama şimdi Shizuo Verona'yla ilgileniyordu.Aslında İzaya onları öyle görüyordu.
"Belki de uyumalıyım."
İzaya kolaylık olsun diye -belki de üşendiğinden- ofisinin üst katını ev olarak döşemişti.Geç saatlere kadar çalıştığından,evine gitmesi zaman alıyordu.
Elindeki peçeteyi çöp kutusuna yolladı ve merdivenlere yöneldi.Zil sesiyle duraksadı.
Bu saatte kim gelir ki? Belkide Namie eşyasını unutmuştur?Ya da önemli bir olay olmuşta birisi haber getirmiştir?
İzaya huysuzca anlamsız kelimeler mırıldanarak adımını daha yeni attığı merdivenden indi.Koridoru geçerek kapıya ulaştı.Kapı kolunu tuttu ve kapıyı açtı.Karşısında gördüğü sadece sarımtırak gözlerdi.Daha doğrusu sadece karşısındakinin gözlerine odaklanmıştı.
"Shizuo ? "
Uhm,selam!Baktım pek çoğu devam etmiyor,yazayım dedim.Konusu da farklı olsun,Shizuo'nun burnu sürtsün azıcık.Ama kıyamam ben sarışına.Herneyse,üç günde bir bölüm atacağım.En fazla dördüncü günün sonunda atarım.Yorumda yapın ki hatalarımı fark edeyim.Kendinize iyi bakın,görüşürüz.
-Lovcy
![](https://img.wattpad.com/cover/59155836-288-k2006.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzak Dur ! (Shizaya)
FanfictionSessiz İkebukuro sokakları.Sarhoş bir Shizuo.İzaya'nın evinde geçirilen bir gece.Çığlıklar,karşı koyma çabaları,bağrışmalar.Ve gecenin sonunda yatakta bırakılan kan ve meni ile ıslanmış bir İzaya.Dikkat ! Boyxboy'dur.Smutlar (S)ile belirtilecektir. ...